drug gang, skz

fourteen

!biraz tw!

•

Adam korkuyla Felix'in tişörtünü tamamen yırttı ve boynuna bastırdı.

Adamlarını çağırmıştı.

"Bırak beni."

"Kes sesini. Sürtük orospu geberip gidecek şuna bir şey yapın!"

"Artık kurtuluşun yok. Seni bulacaklar. Seni öldürecekler."

Kaybettiği yoğun kan yüzünden gözlerinin görüşü bulanıklaşmaya başlamıştı.

Changbin'in 15 dakikalık daha yolu vardı.

15 dakika.. 15 dakika.. Felix kan dedi.. 15 dakika..

Aklında sayıklayarak sürmeye devam etti.

Bu sırada diğer arabadaki Seungmin yan koltuktan uzarak Chan'ın bacağını tuttu.

"Korkma, ona bir şey olmayacak."

"Korkuyorum... Sikeyim korkuyorum!"

Chan, ilk kez bu kadar durgundu. Ağlamamak için zor tutuyordu kendini.

Seungmin güven verircesine gülümsedi.

"Hepimiz yanındayız. Ve ona hiçbir şey olmayacak."

Sadece kafa salladı, konuşacak durumda değildi.  Çünkü Felix onun tek ailesiydi.

Neyse ki gerçekten de adamlar bir şekilde müdahale ettikleri için Felix'in kan kaybı yavaşlamıştı. Ama tamamen durmuş değildi.

Konuma varan Changbin arabayı o kadar hiddetli durdurmuştu ki az kalsın kafasını çarpıyordu. Yan koltuktaki silahı alıp konumda görünen harabe eve daldı.

Birkaç adamı bayıltarak evin giriş kapısına ulaştı. Kapıya iki el ateş etti ve açılmasını sağladı.

Koşarak evin içine adımladı.

"FELİX! GELDİM! BURADAYIM!"

Felix, artık hareket edecek güç bulamıyordu, gözlerini açıp kapatmak bile ona yorucu gelmeye başlamıştı.

Ancak Changbin'i duydu. Dudaklarına minik bir gülümseme yerleşti. Ama yine de ses veremiyordu.

Bağıracak gücü yoktu.

Changbin evin içinde hızla ilerlerken birkaç adam üzerine geldiğinde onları karınlarından vurdu ve yukarı koştu.

Bir kapı açıktı ve sesler geliyordu. İçeri daldığında o pisliklerin olduğunu gördü.

Felix'i kanlar içinde ve çıplak görmesiyle beraber gözü dönmüştü. Adamın korumasını da karnından vurdu ve adama silahı doğrultarak yaklaştı.

"SANA SENİ BULURUM YAŞATMAM DEMİŞTİM!"

Göz ucuyla Felix'i kontrol etti. Titriyordu.

Adam, ellerini kaldırmış ve Changbin'e sakin olmasını söylemeye başlamıştı. Göt korkusu böyle bir şey olmalıydı.

Changbin silahı adamın malum yerine doğrulttu ve gözünü kırpmadan sıktı.

"Bu ona dokunduğun için."

Aynı yere bir kere daha sıktı.

"Bu da beni dinlemediğin için."

Adam acıyla yere düştüğünde Changbin Felix'e doğru eğildi ve boynunu tutan süslüsüne baktı.

Dalga geçtiği civciv sarısı saçları kırmızı olmuştu.

Dolan gözlerini kırpıştırarak burnunu çekti. Felix'i çok iyi tanıdığı için onu giydirmek üzere kendi üzerindeki kazağı çıkardı. Önce yerdeki şortunu ona giydirdi. Ardından boynuna dikkat ederek kazağı giydirdi.