drug gang, skz

sixteen.

Changbin'in gözleri hemen Felix'e kaydı. Ağlayacak gibi duruyordu. Onun için güzel görünmek çok önemliydi. Dudakları büzülmüştü bile.

"Çok mu çirkin olacağım?"

Hyunjin iç çekti çünkü çirkin falan olmayacaktı. Bu imkansızdı.

"Senin çirkin olman mümkün mü?"

Minik burnunu çekti birkaç kez. Changbin göz ucuyla Hyunjin'e baktı.

"Değil mi? Değil, değil mi?"

Felix, gözlerini Hyunjin'e bakan Changbin'e çevirdi ve tekrarladı.

"Çirkin olmam değil mi?"

Büyük olan, uzun boyluya bakmayı kesip kafasını aşağı eğdi.

"Asla olmazsın. Söz veriyorum."

"Söz, değil mi?"

"Söz."

Kafa sallayarak onayladığında tekrar Hyunjin konuştu.

"Ben şimdi kan değerlerine bakacağım. Eğer gerek varsa sana birazcık kan vereceğiz tamam mı?"

Küçük olan tekrar başını sallayarak onayladığında uzun boylu arkasını döndü ve parmağına batıracağı iğneyi alıp ona döndü.

"Ver bakalım minik elini."

Felix'in uzatmasını beklemeden kendi büyük elinin arasına aldı onun küçücük elini. Vakit kaybetmeden yüzük parmağına minik bir 'pıt' sesiyle iğneyi yaptı.

"Ama çok acıdı!"

Zar zor konuşsa da çirkefliği bırakmayan küçüğe karşılık Hyunjin, yandan bir gülüş bırakıp aldığı kanı analiz etmek üzere arkasını dönüp gitti.

Hyunjin uzaklaştığında Changbin, küçüğünün elini aldı ve parmağına minik bir öpücük kondurdu.

"Geçti mi?"

"Hmhm, geçti şimdi."

Hyunjin'in yapacağı analiz 25-30 dakika kadar süreceğinden Changbin bu süre boyunca Felix'i oyalamaya çalıştı.

Minho kollarını birleştirmiş oturduğu yerde gözlerini dinlendiriyordu. Seungmin ise bir ihtiyaç olursa diye bir köşede bekliyordu.

Bir ara çok mızmızlanan Felix'e sonunda vişne suyu verdiler.

Yatarak içmeye çalıştığı için dudağının kenarından birkaç damla firar ettiğinde Changbin, kollarının üstüne yaslanıp üzerine eğilmiş bir şekilde baş parmağı ile dudağının kenarını silip ağzına götürdü.

Bu Changbin için normal bir hareketti ancak küçüğü ona tuhaf tuhaf bakmakla meşguldü.

Changbin için anormal bir durum olmadığından bakışlarını kaçırmadı. Felix de uzun süre şapşal şapşal büyüğüne baktı ama bir yandan da meyve suyunu içmeye devam ediyordu.

Felix, elindeki meyve suyu bitince paketi Changbin'e uzattı.

"Bir daha yok mu?"

Büyük olan boş paketi alıp kenara koydu.

"Boğazın biraz dinlensin Hyunjin'e sorarız olur mu?"

Kafa salladı.

"Ama izin versin."

Changbin bu tatlılığı karşısında dudaklarını birbirine bastırıp onayladı.

"Anlaştık."

Herkes Felix'le ilgilenirken Chan'ın gözü sürekli Seungmin'deydi çünkü Changbin'in Felix'le yeterince ilgilendiğini gördüğü için aklı uyuklayan küçüğündeydi.