Hatalarım varsa affola canlarım. Keyifli okumalar diliyorum.
*****
Pusat'ın gözleri boşluğa daldı. Nerede ne zaman aynı mekanda bulunmuş olabileceklerini düşünürken kızı duydu.
" Çekil şimdi üstümden."
" Sana demiştim Karaca. Kaybedersen cezanı keserim diye."
Kızın mavileri arasında gezdi gözleri sırayla. Ardından dudaklarına kaydı. Dün gece burnuna gelen çilek kokusunu anımsadı. Daha fazlasını arzuladı. Tadını...
" Cezan.." dedi yavaşca kızın dudaklarına doğru ilerlerken. Ardından bir anda dudaklarına bastırdı dudaklarını. Arzuyla öperken aynı çilek tadına ulaştığında daha fazla kapandı iri dudaklara.
Bitmesini istemediğini fark ettiği saniyeler boyunca öptükten sonra dilinde ve damağında kızın dudaklarının ve o çileğin tadıyla yavaşça ayrılmak zorunda kalırken bir şeyi daha fark etti.
İlk kez.
İlk kez bir kıza temas eder etmez kanının deli gibi kaynamaya başladığına damarlarının kıza duyduğu arzu ile yandığına şahit oldu. Neydi bu? Bu güne kadar görev gibi hissettiği birlikteliklerinin hepsini silip atacak bu his, neydi?Karaca ise hiç beklemediği şekilde dudakları adamın dudakları arasına sıkışınca neye uğradığını şaşırmıştı. Taş kesilmişti bedeni bu şaşkınlıkla. Gözbebeklerine kadar donup kalırken düşünceleri karma karışık, aklı darma duman olmuştu.
Boş bakışları salonun tavanına asılı kaldı bir süre. On sekiz yaşına döndü saniyelik. Pusat'ı gördüğü o güne. İlk gördüğü gün içinde birşeylerin hareket etmesine sebep olan bu adamın kendisini öptüğüne hâlâ inanamıyordu. Gerçi bugüne kadar yaşadığı olayların hangisi inanılır şeylerdi ki.
Karaca zihninin içindeki fırtınada yolunu ararken Pusat'ın gözleri kızın kocaman olmuş göz bebeklerinde dolaşıyordu. Donuk bakışları ve hareketsizliği fazlasıyla çekti dikkatini.
" Karaca." Dedi. Ama tepki vermedi kız. İkinci kere ve daha yüksek sesle,
" Karaca! "
Desede ne gözlerinde ne kendinde tek hareket yoktu. Ne olmuştu da cansız bir heykel gibi öylece boşluğa bakarak yatıyordu.
" Karaca!
Karaca iyi misin? "Karaca zihninin içindeki tozun dumanın arasında dolaşıyordu hâlâ.
Kızdan yine tepki gelmeyince bir elini kızın yüzüne dayayarak sarstı adam. Alaycı bir sesle konuştu." Bu kadar çok mu etkilendin? "
Dedi pis bir gülümseme eşliğinde. Kızın aklı başına gelirken gözlerindeki buzlar çözülüverdi. Belki de Pusat'ın alaycı cümlesiydi kızı kendine getiren. Alev aldı mavileri. Sağ yumruğu Pusat'ın çenesinde patladı aynı anda. Adam hiç beklemediği yumrukla yana devrilip sırt üstü kalırken kız aynı anda ve tek hamlede adamı bacaklarının arasına alıp üzerine oturdu.
Boks eldiveni olan yumruklarından birini adamın göğsüne bastırırken diğerini öfkeyle kaldırdı havaya. Kaşları çatık yerdeki adamın gözlerine dikti gözlerini. Sinirle kasılan çenesi seğiriyor, bir yumruk daha atmak istiyordu. Lâkin nedenini bilmediği şekilde yapamayıp öylece bekledi. Pusat ise yediği yumruğa rağmen kızmak yerine gülümsüyordu. Anlamıştı ki kızın dokunmasına izin verseydi rahatlıkla bir kaç iz bırakacaktı yüzünde.
Bir süre kıpırdamadan sadece bakıştılar. Sonrasında ilk konuşan Pusat oldu.
" Ne kadar daha oturacaksın orada? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH VE KARA ( TAMAMLANDI ✔️)
ActionInstagram:azimet340 SİYAH VE KARA. KURTOĞLU SERİSİ -2 Yılbaşı Elmas-ı isimli hikayemi okuyan herkesin kulağına tanıdık gelecek olan PUSAT KURTOĞLU'nun hikayesidir. Yılbaşı Elmas-ı'n daki isimler geçsede Yılbaşı Elmas-ı isimli hikayeden bağımsızdır...