Selaaaam, nasılsınız bebeklerimm. Ben çok iyiyim, çünkü LGS stresi sonunda bitiyorr. Bu arada sizlerden de girenler var mı; varsa hiç stres yapmayalım, hayatımızın sonu değil ya:)
Canlarım "Açıklama" bölümünü de okuduğunuzu umuyorum, beni anlayabilmeniz için.
Biliyorum belki de bu kadar sözü uzattığım için bana kızıyorsunuz ama söylemem gerek: !BU BÖLÜMDE FAZLASIYLA KAN BULUNUR, HASSAS OLANLARIN DİKKATİNE!
Son olarak yine kendi yaptığım HAZİRAN OKUDUKLARIM tablosunu sizlere sunuyorumm.
Keyifli okumalar, bölüm sonunda görüşürüzz!
*****
Asena'dan...
Soğuk sokakların arasından geçerken içimdeki huzursuzluk beni yakıp kül ediyordu. Sanki içimden bir el çıkıyormuş da boğazımı sıkıyor, nefes almamı engelliyor gibiydi. Böyle hissettiğimden gecenin bir vakti kendimi evden dışarı atmıştım, kimseye haber vermeden. Belki de salaklık ediyordum, biliyordum ama zaten biraz temiz hava alıp tekrardan eve dönecektim.
Derin derin nefes alıp verirken elime bir su damlası düştüğünü hissettim. Yağmur yağıyordu. Kendimi üstüme kalın şeyler giydiğim için içimden tebrik ederken o su damlası, nedeni bilinmez, içimi kasıp kavuran o düşünceyi hatırlattı.
Emir beni sevebilir miydi, yoksa bir arkadaş olarak mı görüyordu beni?
Bir su damlası daha...
Hissettiklerim doğru muydu yoksa bir bataklık misali beni içine çekmeye çalışan ve sonunun kötü olacağı hisler miydi?
Bir su damlası daha... Ama bu sefer soru değil bir cevap veren, gerçekleri haykıran bir su damlası.
Emir seni bir arkadaş olarak görüyor ve bu hislerinin sonu sadece ama sadece kötü olabilir.
Gerçekler böyleydi işte, kabullenmeliydim. Hatalı olan da bendim, kendi ayağına sıkan da.
Düşüncelerimden gerçek hayata dönerken üşümekten titrediğimi fark ettim. Evimin yoluna doğru giderken artık koşuyordum.
*****
Sabah olunca Kaya ikizleri uyandırmak için kalktığımda onların çoktan uyanıp salonda sohbet ederken buldum. Salondan içeriye adımımı attığım gibi Emir'in "Günaydın, geceleri ortadan kaybolan Asena Demirel," demesiyle irkildim. Hemen sonrasında bunu Emir'in söylediğini fark ettiğimde utanıp büyük salonumuzun köşesindeki L koltuğun başına oturdum ve "Fark ettiniz mi?" deyip onlara döndüm. Çakır masmavi gözlerini kısarak şaşırdığı belli olan yüzüyle bana doğru baktı. "Etmemek mümkün mü?"
Gözlerimi kaçırıp ortadaki büyük sehpaya sabitlediğimde " Bir an öyle bunaltı gelmişti, bir çıkıp nefes almak istedim," diye mırıldandım. Hala da öyleydi, o içimi yakan his geçmemişti. Emir oturduğu yerden kalkarken " Haber vermeni dilerdim, yanında olmak isterdim güneş kız," dedi ve salondan çıkarken bir adet domatese dönmüş bir kızı arkasında bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA GÜVENME
Teen FictionŞşt. Sessiz ol. Yoksa ölürsün. Tıpkı ailen gibi. • Çağla Saygıner hayatın ona sunduğu kötülüklerden sağ çıkarak hayatına bir şekilde devam etmeye çalışmaktadır. Çocukluk arkadaşlarıyla beraber üniversitede okumaya devam eden Çağla'nın okulunda olan...