İlk teneffüste gelen herkesi aynı şekilde gönderdim. İkinci teneffüste ise ben sınıfları dolanmaya başlamıştım. Elimde kağıt tutucum proje notlarım ve bir de kalemim yeni bir sınıfa girdim.
"Sınıfınızda telefonu olmayan, Whatsapp kullanmayan, internet erişimi olmayan, yabancı numaraları otomatik engelleyen ve benzeri şeyleri olan şahıs var mı?" diye kağıttan yazdığım soruyu okudum ve kafamı kaldırıp sınıfa baktım.
Formu dolduramayacak kişi varsa öğrenmem gerekirdi.
Bütün sınıf şaşkınlıkla bakarken birisi "Neden?" diye sordu. Bu sınıf daha formu göndermediğim sınıflardan biri olsa gerek. Olayı kısaca özet geçtim ve sorumu tekrar edip ekledim. "Yani dijital formu doldurması için ulaşamayacağım kimse var mı?"
O sınıftan da çıkıp başka bir sınıfa girdim. Aynı şekilde sorumu sorup aldığım cevapları not ettim. Tam sınıftan çıkacakken biri seslenerek durmama sebebiyet verdi. Dönüp seslenen kişiye bakarak açıklama yapmasını bekledim.
"Form hakkında birkaç soru sorabilir miyim?"
"Sorularınızı mesaj yoluyla iletin."
"Bir soru. Kısa da."
"Dediğim gibi. Sorularınızı mesaj yoluyla iletin. Akşam saat on birden sonra mesaj yazmayın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARİKULADEYİM
Teen FictionTexting olarak başlıyor sonra normal hikaye olarak devam ediyor. Harika, TÜBİTAK projesine katılmasıyla hayatına yeni insanlar girer. Böylece Harika'nın geçmişini öğreniriz. Harika ve çilekeş olan hayatı geleceğe doğru çilekeş olmaya devam etse de y...