30

0 0 0
                                    

Yine bütün zamanımın projeye gideceği bir güne daha uyandım.

Oflaya puflaya hazırlanıp kahvaltıya oturdum. Kahvaltıdan kalkarken "Bugün geç geleceğim." diyerekten haber verdim.

Nefes almaya vakit bile kalmadan "Zaten eve girdiğin yok." diye bir hayıflanma geldiysede umursamadan uyandığımdan beri üstümde olan uyuşuklukla evden çıktım.

Ordan praya koşuşturmakla geçmiş bir gün ve sonunda kısa da olsa dinlenme vakti bulabilmiştim. Projeden sorumlu hocanın keyfi ve kahyası öyle istediği için dört buçukta projenin son aşamaşarına devam edeceğiz. Hani benim de işime gelmiyor değil.

Okul bahçesindeki kamelyalardan birine geçip oturdum ve her zamanki kulaklığımı takıp huzur buluyordum. Gözlerimi de kapattığım kafamı geri atmış durumda dünyadan tamamen kopuk oluşum hoşuma gitmiyor değildi. Omzumda dürtü hissetmemle irkilmem bir oldu tabii.

Kulaklığımı çıkarıp gözümü açtığım anda karşımda Kutay'ı görmemle iç çektim.

"Öyle gelinilir mi? Ödüm patladı!"

"Kulaklığın takılı olduğu için farke etmedin herhalde." diye kendini savunmaya çalıştı.

Önemsemeyerek "Neyse, ne oldu, bir şey mi oldu?" diye sordum.

"Bitkin görünüyordun. Halini sorayım dedim. İyi misin?"

Kafamı geriye atarak kalın ve kısa bir çığlık attım. "Ben hiçbir zaman iyi olmadım ki"

"O da ne demek şimdi?" diye sordu çelişki içinde.

Sorusunu umursamayarak "Son zamanlarda iyice yanıma gelir, halimi hatrımı sorar oldun. Bi istediğin falan mı var?" diye sordum.

"Niye tersledin ki şimdi? Yanlış bir şey mi dedim?"

Yine sorusunu umursamayarak iç çektim kendi kendime. Ben bir şey söylemeyince tekrardan o konuşmaya devam etti.

"Arkadaş oluruz diye düşünmüştüm." dedi kafasını sağlarak masum bir ifadeyle. Ve ekledi "İstemiyorsan anlarım."

Kendi kendime biraz yerimde kudurduktan sonra saçımı düzeltip cevap verdim. "Kusura bakma. Kafam biraz dağınık." dedim kendimi toplamaya çalışarak. Sonrasında devam ettim. "Az önce terslediğim için de özür dilerim. Genellikle de arkadaş edinmeyip sosyal etkinliklere katılmadığım için bu tarz durumlara pek alışık değilim."

"Projeden dolayı mı?" diye sordu bitkin oluşumu kastederek.

"Başka şeyler de var. Ama genel olarak projeden dolayı."

"Anlatmak ister misin?"

"Hiç sorma."

"O zaman senin için yapabileceğim bir şey var mı? Kafanı toplaman için, bitkinliğinin gitmesi için?"

Ellerimi iki yana açarak "Bilmiyorum." dedim.

Bir süre sessizlik oluştuktan sonra konuştu. "Üşümüyor musun?"

"Üşüyorum. Ama bu iyi hissettiriyor."

"Hasta olacaksın."

"Sıkıntı etmiyorum."

HARİKULADEYİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin