DB-B15

58 6 0
                                    


Merhabalar hemen bölüme geçelim ama önce oy verelim ve yorum yapmayı unutmayalım.



Ege Deniz'den

Hilal'le konuşmamızın üzerinden saatler geçmişti. Ben bir süre bulunduğum yerde sevinip oynadıktan sonra geri işimin başına dönmüştüm. Şimdi ise Deniz'i Hilal'in yanından almaya gidiyordum. Arabada çalan şarkının sesini yükseltip eşlik ederek Hilal'in attığı konuma gidiyordum.

Yeniden, yandı tüm ışıklar
Yeniden, nasıl parlıyor aşk gözlerinden
İçimi eritiyor şimdiden


Sana saklamışım her şeyin, güzelini ben
Sevmeler, sarılmalar şarkılar öpücükler
Bu yüzden, koşarak kavuştuk
Bu yüzden, koptu son fırtına ikimizden
Yazarken gidiyor, bu yüzden

Hilal'in bahsettiği Ege bendim. Rüyasında gördüğü, merhametli bulduğu, enerjik bulduğu, olgun bulduğu, âşık olduğu, evlenmek istediği bendim. Kendisi bilmiyordu ama o da benim için öyleydi. Gözlerindeki bakışa eriyordum. Merhametine, masum sevgisine hayrandım. Ben Hilal'i tanıdıkça daha çok seviyordum. Delicesine hem de.

Konumdaki kafeye yaklaştıkça Denizle hem geldiğimiz sahildeki yer olduğunu fark ettim. Hilal'in de burayı bilmesi çok hoşuma gitmişti. Belki de daha önce burada karşılaşmıştık ama birbirimizi fark etmemiştik. Bu düşünce moralimi bozdu. Bizim birbirimizi daha önce tanıyabilecekken tanımaması moral bozucuydu. Sonradan bizim aynı mahallede yaşadığımızı ama hiç karşılaşmadığımızı hatırladım ve daha çok moralim bozuldu. Resmen dibimdeydi ama onu görmemiştim. Hayırlısı buydu demek ki deyip kendimi rahatlattıktan sonra kapıyı açıp içeri girdim.

Deniz çocuk oyun alanında oynuyordu. Hilal ise dibindeki masada oturmuş çenesini eline yaslayarak Deniz'i izliyordu. Ara sıra Deniz'in koşarak Hilal'in yanına gidip bir şeyler söyledikten sonra yanağını öpüp Hilal'in de öpmesi için yanağını uzatıyordu. Bu görüntü içimi ısıttı. Sonra kapıda fazla dikilip onları izlediğimi fark edip Hilal'e doğru adımlamaya başladım.

Elimde olmadan sırıtıp duruyordum. Aklıma benden hoşlandığı gerçeği geliyordu. Sevinçten delirip gidecektim en sonunda o olacaktı.

Hilal ona adımladığımı fark edip bana döndü ve beni görünce yüzünde ufak bir gülümseme oldu. Daha çok gülesim geldi. Gidip sarılasım geldi. Keşke dedim, keşke seni şu an öpebilseydim. Ben seni seviyorum deseydim ama her şey için çok erkendi.

Bir anda şoka sokmak istemiyordum. Beni sevdiğinden emin olsun istiyordum. Mesajlaştığı Deniz'in de ben olduğunu söyleyecektim önce ama bugün değildi.

Deniz'de benim geldiğimi fark edip bana doğru koştu kollarını açarak.

"Ayııııım" diye üstüme atladı. Kucağıma aldığımda yanaklarıma öpücükler doldurdu. Ben ise gözlerimi zar zor Hilal'den çekmiş Deniz'e çevirmiştim. Yanaklarından kocaman birer öpücük aldıktan sonra Hilal'in oturduğu masaya geçip karşısına oturdum.

"Merhaba" diye naif sesiyle.

"Merhaba" dedim mırıldanır gibi çıkan sesimle.

"Nasılsınız, nasıl geçti gününüz, Deniz çok yordu mu seni?" diye ardı ardına sorularımı sıraladım. Çok kısık sesle güldü ama gülerken eliyle ağzını kapattı. Keşke kapatmasaydı diye iç geçirdim. Keşke bende görseydim o güzel gülüşünü.

"İyiyiz, günümüz çok güzeldi ve Deniz beni hiç yormadı." Diye benim gibi sorularımı ardı ardına cevapladı.

"Sen nasılsın, çok mu yorgunsun?" diye ekledi. Daha sonra ise ne söylediğini sonradan fark etmiş gibi gözleri hafifçe irileşti ve derin nefes alıp verdi.

Deniz Bende (yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin