DB- B2

177 19 8
                                    

Merhabalar efenimm iyi günler, iyi okumalar, iyi yorum yapmalar ve iyi oy vermeler. (Yazım yanlışlarına takılmayalım lütfeeen.)

Konuşmadan sonra bir süre ne yapacağımı düşünmüş ve ne yapacağıma karar vermeye çalışmıştım. Yaşadığım yerde kimseyi tanımıyordum bu yüzden Deniz'in ailesini nasıl bulacağımı bilemeyince karakola götürmeye karar vermiştim.

Korkularım yüzünden küçücük çocuğu o kadar yürütmeye gönlüm el vermemişti. Deniz'i kucağıma alarak karakola gidene kadar sohbet etmiştim. Bu sohbet sırasında "ayı" diye bahsettiği kişinin dayısı olduğunu öğrenmiştim. Dayısı bugün onunla birlikte ekmek almaya çıkmış ve çikolata sözü vermiş ama Deniz dayısını beklerken yere düşmüş. Parkta beklediğimiz süre boyunca da dayısı gelmemişti galiba dayısı Deniz'i bu sürede unutmuştu.

Erkek işte yine unutkan.

Biraz öncede karakola varmış olaydan bahsetmiştim ve bunun sonucunda Deniz'in annesine ulaşılmış, karakola çağırılmıştı. Karakolda Deniz'in soyadının Akar, annesinin adının da Nehir olduğunu öğrenince komiğime gitmişti. Hepsi bilerek seçilmiş gibiydi.

Kapıdan giren sarışın bir kadınla kucağımdaki Deniz kendisini kucağımdan yere atmış ve kadına doğru koşmaya başlamıştı.

"Anee" Evet öğrendiğimiz kadarıyla kadın Deniz'in annesiymiş. Kadın eğilip oğlunu kucakladıktan sonra dolu dolu öpmüştü.

"Oğlum benim, canım. Nerede senin o pis dayın oğlum?"

"Ane ayıma pis deme " Çocuğum dayın seni unutmuş sen hala dayını savunuyorsun

"Tamam oğlum, haklısın. Dayın pis değil senin." Sonra ona doğru dönük olan beni ve iki polis memurunu fark edip bu tarafa doğru yürümeye başladı.

"Merhaba memur bey, Ben Nehir Akar; Deniz'in annesiyim." polis ve kadın konuşmaya başladığında telefonum çalmaya başladı. Çantamdan çıkarıp arayana baktıktan sonra sessize alıp çantama geri attım. Bu sırada polis memuru beni gösteriyordu.

"Oğlunuzu Hilal hanım buldu ve buraya getirdi." Nehir Hanım bana dönüp sıcacık gülümsedi. Kadın sanki bir yaz günü gibi gülümsüyordu. Çok içten ve samimiydi.

"Çok teşekkür ederim" dedi bana yaklaşıp

"Ne demek Nehir Hanım kim olsa aynısını yapardı."

"Hanım ekleme lütfen ve seni yorduk biz belki de işinden alıkoyduk. Lütfen sana teşekkür etmeme izin ver aynı mahallede oturuyoruz galiba, ben seni birkaç defa görmüştüm ama tanışma fırsatımız olmadı. Bir gün seni bize yemeğe çağırmak istiyorum hem kaynaşmış oluruz hem de teşekkür etmiş olurum. Ne dersin?"

"Gerçekten gerek yok rica ederim" Tam polis memuruna dönmüş benlik başka birşey yoksa çıkacağımı söyleyecektim ki gözümün önüne bir telefon ekranı girdi.

"Ben hayır kabul etmiyorum canım bana numaranı verirsen daha rahat iletişim kurabiliriz." deyip telefonu yüzüme doğru salladı. Kaçışım olmadığını fark edince telefonu alıp numaramı yazdım. Tam o anda aklıma Deniz'in cebindeki numara aklıma geldi.

"Şey Deniz bana size ulaşmam için cebinden bir numara vermişti ama yanlışmış numara. Neden acaba?"

"Ya  bakabilir miyim?" konuşma ekranını açıp telefonu uzattım. Konuşmaları okuduktan sonra dişlerini sıkmaya başladı. 

"Evet, dalgınlığıma gelmiş olmalı. Sana da tekrar teşekkür ederim Hilal"

"Rica ederim, buluşmamıza kadar kendinize iyi bakın görüşürüz" Cevap vermeden kapıdan giren sarışın bir adama doğru koşup bağıran Denizle Nehir Hanımın dikkati dağıldı ve adama doğru koşmaya başladı.

"AYIIIII" Nehir Hanım çantasını kaldırıp adama savurmaya başladı.

"Utanmıyor musun koca adamsın çocuğu bırakmak ne demek, kaybetmek ne demek?" adam elleriyle yüzünü kapatmış kendini korumaya çalışıyordu.

"Abla bi dur, tamam abla bi dur yemin ederim açıklamam var."

"Zaten olmaması sorun olurdu. Oğlumu nasıl unutursun?" Evet Deniz'in dayısıymış.

En son çıkmadan önce arka masadaki iki polisin konuşmalarını duymuştum.

"Kadın haklı.  Benim hanımın kardeşi kaybetmiş olsaydı kardeşi artık dünyada olmazdı."

"Benim hanımın kardeşi kaybetmiş olsaydı kardeşim yapmışsa sorun yok bi bildiği vardır derdi ama benim kardeşim yapmış olsaydı tüm sülale laf yerdi. Kardeşim çocuk kaybetmeden de bizim sülaleye laf ediyor ama olsun." Gülerek karakoldan çıkıp eve doğru yol aldım.

Kapıyı açtığım anda ismim seslenildi.

"Hilal" Ben evet maalesef şuan o benim.

"Efendim?"

"Nerede kaldın iki saattir seni arıyorum ulaşamıyorum?"

"Senin işlerini etkileyecek bir şey olmadı eğer onu soruyorsan"

"Hilal onu kastetmediğimi biliyorsun. Ne oldu bu kadar geç kaldın diyorum sadece."

"Parkta yalnız bir çocuk vardı. Ailesini bulamadım bende karakola götürdüm onu."

"Hmm iyimiş. Yine iyilik meleği oldun yani?"  Derin bir nefes aldım

"Evet, ismim Hilal ama artık idare edeceğiz." 

"Onu bırakta Hilal çok acıktım hadi canım, hadi güzelim kahvaltı hazırla."

"Üzerimi değiştirip geliyorum." Odama gidip üzerimi değiştirdikten sonra kahvaltı hazırlamış ve kahvaltı etmiştim. Çok yorulmuştum. Her şey benim üzerimdeyken hala beni düşünmemesi yormaya başlamıştı. Biraz uyuduktan sonra masayı toplamaya karar vermiştim ve tam ayağa kalkmış mutfaktan çıkacakken kolumdan tutuldum.

"Hilal ne oldu?" Tam uzun zaman sonra beni anladı diye sevinecekken beni kucağına doğru çekti.

"Demin seni dinlemedim diye kırıldın mı, niye yüzüme bakmıyorsun güzelim. Hmm?" Hayır sadece sana karşı içimde büyük bir hayal kırıklığı var diyemedim.

"Yok sadece yoruldum, gidip biraz uyuyacağım."

"Ee ama anlatmadın ben merak ederim çocuğun ailesini buldular mı?"

"Buldular. Gelip aldı annesi ama ben çok yorgunum gidip biraz uyumam lazım sana da iyi oturmalar." kalkıp odama gittikten sonra kapımı kapatıp kilitledim ve uyumak için hazırlandım. Tam örtüyü üzerime çekmiş gözlerimi kapatmıştım ki mesaj geldi. Mesaj  kayıtlı olmayan numaradandı.

05.....9436:Çocuğun ailesini bulmuşsun

Ben: Evet de siz nereden biliyorsunuz?

05.....9436:Çocuğu bilerek ben kaybettim diyemem ki şimdi. Gönderilmedi

05.....9436:Aynı mahallede oturuyormuşuz oradan biliyorum.



.....

Diğer bölüm erkek karakterimizle tanışıyoruz bu sırada o neler yapıyormuş bakalım. Diğer bölümleri yazmak için sabırsızlanıyorum. Keşke hemen 15.-20. bölüm civarına ışınlansak.

Bölümler birazda olsa uzamaya başladı darısı diğer bölümlerin başına.

Oy vermeyi unutmayalım. Görüşürüüüüz.





Deniz Bende (yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin