Merhabalaarr ve iyi okumalar
Bölüm şarkısı Son Feci Bisiklet -Angarya
Yorucu çalışma saatlerinden sonra eve doğru ilerliyordum. Evime giden yolda içinden geçmem gereken bir çocuk parkı vardı ve neyse ki benim parktan geçtiğim vakitlerde, parkta hiç çocuk olmuyordu. Çocuk seslerine tahammülüm yoktu aynı zamanda ağlayan çocuk görünce dayanamazdım ve susana kadar o çocuğu mutlu etmek için uğraşırdım.
Tam parka girmiş yürüyorken kulağımı ağlama sesi doldurdu. Erken konuşmuştum, çocuk vardı. Kafamı çevirip ağlayan çocuğu görmeye çalıştım. Küçük sarışın bir erkek çocuğu yere oturmuş ayaklarını öne doğru uzatmış bir şekilde ağlıyordu ve etrafta benden başka kimse yoktu. Bu kadar küçük bir çocuk dışarıda tek başına olmamalıydı. Küçük çocuğa doğru ilerledim ve onunla göz göze gelmek için dizlerimi yere yasladım. Korkmasından çekinerek seslendim:
"Merhaba" Küçük kafasını kaldırmış, mavi gözlerinden akan yaşlarını ellerinin arkasıyla silmeye çalışıyordu. Dudaklarını büzüp bana baktı ve küçük burnunu çekti
"Nereba" ağlaması durmamış ama cevap vermek adına azaltmıştı.
"Neden yerde oturuyorsun?" Küçük ellerine kaymıştı dikkati sorumla
"kalkamıyom ki yeden elim acıdı saten bak" deyip ellerini bana uzattı. Ellerine kızarıklıklar vardı ve hafif tahriş olmuştu. Ellerini tuttum.
"Seni yerden kaldırmamı ister misin?" Soruma kafasını aşağı yukarı sallayarak cevap vermişti. Kollarından tuttum ve ayakta durmasına yardım ettim ama galiba istediği sadece bu değildi. Kollarını yukarı doğru kaldırıp hafifçe zıpladı. Bende isteğine kulak kabartıp kucağıma alıp ayağa kalktım ve gölgede olan bir banka oturdum.
"Adın ne bakalım senin?" Bir yandan da çantamdan çıkardığım ıslak mendille ellerini siliyordum.
"Denis"
"Denis mi?" Kaşlarını çatıp ellerini kaçırmaya çalıştı.
"Hayıy ya Denis benim adım."
"Adın Deniz mi?"
"Ya öf yevet abla senin yadın ne?"
"Benim adım Hilal. Peki şimdi söyle bakalım, neden tek başınasın?" Sarı saçlarını arkaya doğru ellerimle taramaya başladım bu sırada miniğin ağlaması dinmiş iç çekişlere dönmüştü.
"Annem evde"
"Sen neden buradasın peki?"
"Ben ayımla çıkmıştım dışayı ama ayım gitti." Ne ayısı yahu
"Ayınla mı çıkmıştın?" Sinirlenip kaşlarını çattı
"Hayıl ayımla" tamam ben ne demiştim peki
"Evin nerde biliyor musun?"
"Hayıl ama cebimde yumara fardı Annem hep kıyafetlerime koyuyo"
"Tamam ver bakalım bana numarayı anneni arayalım"
Kucağımdan aşağı doğru kaydı ve ceketinin cebindeki telefon numarasının yazılı olduğu kağıdı bana uzattı. Çantamdan telefonumu çıkardım ve numarayı tuşlayıp aradım ama telefon çalıp çalıp geri kapanıyordu. Bende numaraya mesaj atmaya karar verdim.
Ben: Merhaba, Deniz bende 08.12
Ben:*benimle 08.12
Ben: Parkta ağlıyordu size ulaşmam için bu numarayı verdi. 08.13
05.....9436:Deniz? 08.15
05.....9436: Siz kimsiniz? 08.15
Ben: Siz Deniz'in annesi değil misiniz? 08.16
Ben: Ben Hilal 08.16
05.....9436: Kimsenin annesi olmadığım kesin. 08.17
05.....9436: Yanlış numara hanımefendi 08.17
Ben:Nasıl yanlış numara annesi çocuğun cebine neden yanlış numara koysun? 08.19
05.....9436:Bilemiyorum 08.19
Ben: Eee ben bu çocuğun ailesini nasıl bulacağım? 08.21
05.....9436:Bilemiyorum 08.21
Ben: Kafayı yiyeceğim ya 08.23
Şimdi ben bu çocuğun ailesini nasıl bulacaktım ve en önemlisi neden çocuğun cebinden çıkan numara yanlıştı?
●●●●
Hilal yazık be sana
İnsta:azyezar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Bende (yarı texting)
Novela JuvenilBen: Merhaba, Deniz bende 08.12 Ben:*benimle 08.12 Ben: Parkta ağlıyordu size ulaşmam için bu numarayı verdi. 08.13 05.....9436:Deniz? 08.15 05.....9436: Siz kimsiniz? 08.15 Ben: Siz Deniz'in annesi değil misiniz? 08.16 Ben: Ben Hilal 08.16 05.....9...