Aradan birkaç hafta geçmişti ve Sare hâlâ yaşananların etkisindeydi. Her ne kadar Buğlem onu neşelendirmeye ve moralini düzeltmeye çalışsa da, Sare'nin içinde bulunduğu karanlık bulutlar bir türlü dağılmıyordu. Buğlem, Sare'nin kafasını dağıtmak için bir plan yapmıştı. Eski bir arkadaşlarının nişanına davetliydiler ve Buğlem, Sare'nin biraz olsun eğlenmesini istiyordu.Nişan gecesi geldiğinde, Sare istemese de Buğlem'in ısrarlarına dayanamayarak hazırlanmaya başladı. Buğlem, Sare'nin güzelliğini ortaya çıkaracak bir elbise seçmişti. Sare aynada kendine bakarken Buğlem, "İşte şimdi gerçek Sare ortaya çıktı," dedi gülümseyerek.
Nişan töreni oldukça kalabalıktı. Sare, Buğlem'in koluna girerek onu arkadaşlarının yanına götürdü. Gözler her zaman olduğu gibi Sare'nin üzerindeydi, ama Sare bunu fark etmeyecek kadar dalgındı. Buğlem, Sare'yi neşelendirmek için elinden geleni yapıyordu.
Tam o sırada, Sare eski sinif arkadaşı ve ilk platonik aşkı olan Fatih'i fark etti. Fatih, o zamandan bu zamana çok değişmişti. Daha karizmatik ve çekici bir hale gelmişti. Sare, Fatih'i görünce anılar canlandı ama kalbindeki o eski platonik aşk, Karan'a olan hislerinin yanında sönük kalıyordu. Fatih ise sare'i tanıyamamıştı. Onu ilk defa görüyormuş gibi hissetmişti çünkü Sare, geçmişteki halinden çok farklı ve çok daha güzeldi.
Fatih, kalabalığın arasından Sare'ye doğru yaklaştı ve gözlerini ondan ayıramıyordu. Kalbi hızla çarpmaya başladı. Yanına geldiğinde gülümseyerek, "Merhaba, seni daha önce görmüş müydüm? Tanışabilir miyiz?" diye sordu. Sare hafifçe gülümsedi ve "Merhaba Fatih, ben Sare. Eskiden aynı okuldaydık ve hatta aynı sınıftaydık," dedi.
Fatih şaşkınlıkla, "Sare? Gerçekten mi? Seni tanıyamadım, çok değişmişsin. Çok güzelleşmişsin," dedi. Sare'nin yanakları kızardı. Fatih, Sare' dansa kaldırmak istedi ve elini uzattı. "Bu nişanın en güzel kızı acaba benimle dans etmek ister mi?" diye sordu.
Sare, Fatih'in utandığını hissetti ve yüzü kısarmış bir şekilde Fatih'in elini tuttu ve ona gülümsedi. "Olur" dedi.
Dans pistine çıktıklarında, Sare ve Fatih'in gözleri birbirine kilitlenmişti. Müziğin ritmiyle birlikte dans ediyor, o anın tadını çıkarıyorlardı. Ancak Sare'nin aklında ve kalbinde hala Karan vardı. Dans ederken bile düşünceleri ondaydı.
O sırada, Karan kalabalığın arasından
Sare ve Fatih'i dans ederken gördü. İçinde anlam veremediği bir öfke ve kıskançlık hissetmeye başladı. Sare'nin ellerinin başka birinin ellerinde olması, Karan'ın içinde bir yangın gibi büyüyordu.Dans sona erdiğinde, Sare ve Fatih pistten ayrıldılar. Karan, hızla Buğlem'in yanına giderek ona doğru eğildi ve sert bir sesle, "Selam Sare. Bu dans ettiğin çocuk kim,sevgilin falan mı yoksa? Ailen bunu biliyor mu?" dedi.
Sare şaşkınlıkla Karan'a baktı. "Karan, bu sadece eski bir okul arkadaşım. Ama sana ne oluyor ki? Sen benim babam mısın, yoksa abim mi?" dedi.
Karan, içindeki öfkeyi kontrol etmeye çalışarak, "Sadece merak ettim sonuçta aile dostumuzun kızısın," dedi ve gözlerini Buğlem'den ayırmadan ekledi, "Dikkatli ol."
Sare, Karan'ın bu beklenmedik tepkisi karşısında şaşkındı. Kalbi hala Karan için atıyordu ama onun bu davranışı ne anlama geliyordu? Bu sorular zihninde dönerken, Karan'ın gözlerindeki kıskançlık ve öfke, Sare'nin kafasını daha da karıştırmıştı.
Ve arkadaşı Buğlem'le birlikte nişandan hemen ayrılmıştı.---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağlanmış Yollar
Romance### Tanıtım Yazısı: Sare, içten içe yıllardır büyüttüğü platonik aşkını Karan'a açılmanın hayalini kurmaktadır. Ancak Karan'ın bir partide başka bir kızla dans ettiğini gördüğünde, Sare'nin dünyası başına yıkılır."Kalp Kırıklığı," genç bir kızın aş...