Bağlanmış Yollar

''Kırık kalplerin dansı''

O geceyi hatırladı, üzerinden iki hafta geçmiş olmasına rağmen, Sare'nin aklında hala Karan'ın onu aniden öpmesi vardı ve kafası karışıktı. Ne düşüneceğini ve nasıl davranması gerektiğini bilemiyordu. Karan'ın bu tavrını, sevgilisi olmasına rağmen onunla olan ilişkisini kıskanmasını anlayamıyordu. Bu arada hala sık sık Fatih'le görüşmeye devam ediyordu.

Hatta bu hafta sonu birlikte Fatih'in arkadaşlarının nişanına gideceklerdi. Buğlem, Sare'yi uyardıysa da, Sare onu dinlemiyordu ve Fatih'le görüşmeye devam ediyordu.

Nişan günü gelmişti, Sare hazırlandı ve Fatih'in gelmesini bekledi. Yaklaşık 15 dakika sonra Fatih, kızı almaya geldi ve birlikte nişanın gerçekleşeceği yere giriş yaptılar. Masaya doğru ilerlerken, Fatih'in arkadaşlarının oturduğu masada Karan ve sevgilisinin olduğunu gördü ve şaşırdı. Kızacak gibi oldu ama hemen kendini toparlayıp soğuk bir şekilde yerine geçip oturdu. Kız, Karan ve sevgilisi dışındaki herkesle tanışıp kaynaşmışlardı. Birlikte güzel bir şekilde sohbet ediyorlardı.

Masadakiler, onu ve Fatih'i birbirine çok yakıştırırken, Karan'ın öfkeli bakışlarını üzerinde hissediyordu. Karan'ın sevgilisi de ondaki bu öfkeyi fark etmiş olacak ki, çocuğa sarılmaya ve onu durmadan öpmeye çalışıyordu. Karan'ın sevgilisi Pelin sürekli ilişkilerinin ne kadar mükemmel olduğundan, Karan'ın onu ne kadar çok sevdiğinden ve onun isteklerini yerine getirdiğinden bahsedip duruyordu. Bu konuşmaları yaparken Sare'ye bakıp, sanki ona bir şeyler kanıtlamaya çalışıyormuş gibi davranıyordu.

Ve hatta şöyle dedi, "Sarecim, Karan abin senden çok bahsetti, seni bir kız kardeşi olarak görüyormuş. O yüzden ben de seni ve tabii ki erkek arkadaşını yakından tanımak isterim ve bu yüzden dördümüz birlikte bir gün yemeğe çıkalım, güzel olmaz mı?" Kız sinirlenmeye çalışsa da gülümsedi ve "Olabilir, çok sevinirim" dedi.

Pelin, "Ben Karan abime yazarım, müsait olduğum zamanı görüşürüz dördümüz," dedi. Kız içi içini yerken, Pelin Karan'la dans etti ve Sare de hemen inat olsun diye Fatih'i dansa kaldırdı. İki çift bir ara eş değiştirdiler ve Sare, Karan'ın kollarının arasına girdiği an çok heyecanlandı ve bu anın hiç bitmemesini istedi.

Karan kıza iyice yaklaşarak, "Sare sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? Sana bu çocukla görüşmeyeceksin diyorum, sen onunla buraya geliyorsun," dedi. Kız da ona yaklaşıp, "Sende buraya sevgilinle gelmişsin Karan abicim, o yüzden karışamazsın. Ben istediğimle istediğimi yaparım. Hatta gidip istediğimle sevgili olurum," dedi.

Karan ona, "Bana bir daha abi deme Sare, yoksa seni öperek sustururum ve bir daha ağzından sevgili lafı falan duymacam".

Sare, Karan'ın gözlerindeki fırtınayı sezinlerken içindeki karmaşık duygularla mücadele ediyordu. Dans pistinde ritim tutarken, adeta kırık kalplerin dansını yaşıyorlardı. Karan'ın sert sözleri ve Sare'nin kararlı duruşu arasında gerilim had safhadaydı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, müzik yavaşladığında Sare ve Karan bir an için duraksadılar. Göz teması kurulduğunda, aniden tüm duvarlar yıkıldı ve içlerindeki hisler dışa vuruldu. Sare'nin gözlerindeki kararlılık ve Karan'ın derin bakışları arasında bir anlık sessizlik oldu.

Sonra, Karan adım attı ve Sare'nin elini tuttu. Hiçbir kelime söylemeden, sadece bakışarak dans etmeye başladılar. Her adımda, kırık kalplerinin birbirine dokunmasıyla birlikte, yavaş yavaş iyileşmeye başladılar. Karan'ın gözlerindeki fırtına yavaş yavaş sakinleşirken, Sare'nin yüreğinde umut filizlenmeye başladı.

İkisi de birbirlerinin kırık parçalarını tamamlıyormuş gibi hissetti. Belki de bu, yeni bir başlangıcın habercisiydi. Geleceğin ne getireceği belirsiz olsa da, o anın getirdiği huzur ve anlayışla birlikte, ikisi de yola devam etmeye karar verdi. Kırık kalplerin dansı, yeniden umut dolu bir şarkıyla son buldu.

Bu karşılaşma, ikisinin arasındaki gerginliği artırsa da aynı zamanda aralarındaki güç dengesini değiştirdi. Gelecek ne getirecekti bilinmezdi, ama bu an, her şeyin dönüm noktası olabilirdi.

Herkesin kurban bayramı mübarek olsun.....