,,Zor bekleyiş''

20 2 0
                                    


Sare'nin yanına hastaneye Karan ve ailesi gelir, hatta sürekli onların yanındadırlar. Karan'ın annesi Gülseren Teyze, Sare ve kardeşine kol kanat gerip onları bir an olsun yalnız bırakmaz ve kıza, "Merak etme, Allah'ın izniyle buradan hep beraber iyileşmiş bir şekilde çıkacağız. Annenle babana hiçbir şey olmayacak," der.

Kız kaç gündür ağzına tek bir lokma koymamıştır. Gülseren Teyze ve Buğlem'in ısrarıyla kantine inmiştir, Buğlem'le birlikte. Gülseren Teyze oğlu Karan'ı da onlarla birlikte gönderir. Üçü masaya oturur, Karan onlara tost ve çay alır. Sare, Buğlem'in zoruyla tostundan birkaç lokma yer.

O anda Sare'nin telefonu çalar. Arayan Fatih'tir. O da haberi alır almaz ortak arkadaşlarından ailenin hangi hastanede olduğunu öğrenir ve hastaneye Sare'yi görmeye gelir, ona biraz olsun destek olmak ister. Bu yüzden hastaneye varınca Sare'yi arayıp nerede olduğunu sorar ve onun yanına, kantine gelir.

Fatih'in ismini telefonda gören Karan'ın içi, anlamadığı bir öfkeyle dolar ve neden sinirlendiğini kendisi de anlayamaz.

Fatih kantine girer girmez hemen Sare'nin yanına ulaşır, kıza sıkıca sarılır ve "Seni çok merak ettim ve hemen seni görmek istedim. Çok üzüldüğünü biliyorum, ama ailenin hiçbir şey olmayacak. Ne zaman istersen yanındayım ve sana destek olacağım," der ve yapabileceği bir şey olup olmadığını sorar.

Karan bu duruma sinirlenir ve "Yakın aile dostları olarak Sare'nin yanında biz varız zaten ve Buğlem de yakın arkadaşı olarak yanında. Yapabilecek bir şey varsa biz yaparız, dostum. Senin yapabileceğin bir şey yok. Sare'yi de gördün zaten, ona hep destek oluyoruz. Yani kalabalık yapmana gerek yok. Sen istersen evine git. Bir durum olursa sana söyleriz, boşuna yorma kendini," der.

Fatih öfkelenir ama belli etmez ve "Tamam o zaman," der. Kıza tekrar sarılır, vedalaşır ve "Ne zaman istersen beni arayabilirsin. Telefonum sana hep açık," diyerek oradan ayrılır.

Sare ve Buğlem, Karan'ın bu çıkışına pek anlam veremediler ama üzerinde fazla durmadılar ve tekrar ailesinin yanına, üst kata çıktılar. Sare, kardeşinin yanına gidip ona sarıldı ve onunla ilgilendi. İki kardeş birbirlerine sarılarak uyuyakaldılar.

Sabahın erken saatlerinde Sare uyandı ve yavaşça, kardeşini uyandırmadan kalktı. Bir anda doktor geldi ve anne ve babasının hayati tehlikeyi atlattıklarını, birazdan onları uyandıracaklarını söyledi. Diğer herkes farklı bir yerde uyuyakaldığı için yanında, bütün gece uyumayan Karan vardı. Sare mutlulukla bir anda Karan'a sarıldı ve "Allah'ım çok şükür, çok teşekkür ederim," dedi.

Tabii hemen Karan'a sarıldığını fark etti ve "Ben çok sevinince," diyerek açıklama yapmaya çalıştı ve Karan'ın kollarından çıktı. Buğlem tam o an uyanmıştı ve ikiliyi görüp gülümsedi, bir süre uyuma taklidi yaptı.

Daha sonra, Sare'nin anne ve babası tamamen iyileşti ve geçen bir haftanın sonunda taburcu olup evlerine döndüler. Karan'ın annesi ve Buğlem, bu süre zarfında evlerini hazırlayıp yemekler yapmıştı, böylece Sare ve kardeşi bunlarla uğraşmasınlar diye. Eve geldiklerinde, Karan ve ailesi ile Buğlem onları evde karşıladı. Hep birlikte yemeklerini yediler.

Ardından herkes kendi evlerine dağıldı. Sare ve ailesi de evlerinde dinlenmeye çekildiler. Zor günlerin geride kaldığı için mutluydular.

### Son

Sare, odasında yatağına uzanmışken, yaşadıkları zorlukları ve sonunda gelen mutluluğu düşündü. Kardeşiyle birlikte geçirdikleri zor günler artık geride kalmıştı ve aileleri iyileşmişti. Kendi içindeki huzur ve mutluluk, yeni bir başlangıcın habercisiydi. Sare, derin bir nefes aldı ve gözlerini kapatarak yeni umutlarla dolu bir geleceğe doğru hayal kurmaya başladı.

Tabi daha olacaklardan kendisinin bile
Haberi yoktu.

Bağlanmış Yollar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin