Aradan birkaç hafta geçmişti ve Saren'in anne ve babası artık iyice iyileşmiş ve toparlanmıştı. Sare ve kız kardeşi, anne ve babasının iyileşmesini kutlamak amacıyla bahçelerinde bir mangal partisi düzenlediler. Karan ve ailesi ile birkaç akraba ve dostlarını da davet ettiler. Arkadaşı Buglem de bu organizasyonda onlara çok yardımcı olmuştu.
Cumartesi günü gelmişti, hazırlıklar tamamlanmıştı ve herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. İlk gelenlerden biri de Karan ve ailesiydi. Hastanedeki Karan'a sarılışı aklına gelince, Saren'in yüzü kızardı ve Karan'ı görünce ne yapacağını bilemedi. Serpil Teyze ve Ahmet Amcasına "Hoş geldiniz" dedi ve Karan'a acele bir şekilde merhaba dedi ve yapması gereken şeyler olduğunu söyleyerek müsaade isteyip hemen arkadaşı Buğlemin yanına koştu.
Buglem, Saren'in yüzünün kızardığını fark edince durumu anladı ve ona takılmadan duramadı. "N'oldu kız, sevdiceğini görünce pek bir heyecanlandın mı? Biraz daha kalsaydın, onların yanında," dedi ve sırıttı. Kız daha da kızardı ve bu durumdan kurtulmak için etrafa bakınmaya başladı. Tam o sırada Karan'la göz göze geldiler ve Sare hemen gözlerini kaçırdı.
Güzel bir şekilde yemekler yenildi ve sohbetler edildi. Akşam oldu ve Sare, Buglem, Saren'in kız kardeşi, Karan ve birkaç genç daha ailelerinden müsaade isteyip Karan'ın yakın arkadaşının mekanına gitmeye karar verdiler.
Ortamdaki sohbet ve muhabbet, Sare ve Karan arasındaki gerginliği biraz olsun hafifletmiş gibi görünüyordu.
Gittikleri mekanda çalan şarkılara eşlik ettiler ve bir anda slow müzik çalmaya başladı. Karan'ın arkadaşı, Buglem'i ısrarla dansa kaldırdı ve diğer gençler de teker teker dansa kalkmıştı. Masada sadece Sare ve Karan kaldı.
Karan, bir anda yerinden kalktı ve Sare'yi dansa kaldırdı. İkisi de dans etmeye başladı. Sare'nin eli ve ayağı birbirine dolanmıştı ve kalbi göğüs kafesinden çıkacakmışçasına atıyordu, ama Karan'a bir şey belli etmemeye çalışıyordu. Sanki o an, onun için zaman durmuştu ve etrafta sadece ikisi vardı.
Danslarına birkaç şarkı daha devam ettiler ta ki bir ses, "Karan aşkım, ben geldim," diyene kadar. Birden Sare dans etmeyi bıraktı ve ikisi de sesin geldiği yöne doğru baktılar. Koşarak yanlarına gelen kız, hemen Karan'ın dudağına bir öpücük bıraktı ve kollarını boynuna dolayıp Karan'la dans etmeye başladı.
Sare zoraki bir şekilde gülümsedi ve çantasını alarak hemen mekanın lavabosuna kendini attı. Gözlerinden yaşlar birer birer damlıyordu ve hemen ardından durumu fark eden Buglem geldi.
Buglem'in geldiğini gören Sare, arkadaşına "Beni hemen buradan götür, lütfen, nefes alamıyorum," dedi. Buglem, kıza "Beni burada bekle, hemen eşyalarımı alıp kardeşini de getirip buradan gideceğiz, tamam mı canım?" dedi.
Buglem, herkese Saren'in midesinin biraz kötü olduğunu ve bu yüzden eve gitmeleri gerektiğini söyledi. Eşyalarını toparlayıp Saren'in kardeşiyle birlikte Sare'yi de alıp arabaya bindiler ve eve doğru yola koyuldular. Sare, kardeşine bir şey belli etmemeye çalışıyordu, ancak içi kan ağlıyordu ve göz yaşlarını silmeye çalışıyordu.
Saren'in kardeşini eve bıraktıktan sonra, Buglem ve Sare Buglem'in evine gittiler. Buglem, arkadaşını teselli etmeye çalıştı, ancak Sare bütün gece çikolata yiyerek kendi aptallığına ağlıyordu ve Karan'ın da ondan hoşlanabileceğine düşündüğüne inanamıyordu. Bu şekilde ağlayarak sonunda sabaha karşı uykuya zor da olsa daldı.
Bakalım Sare, bu ilk kalp kırıklığını nasıl atlatacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağlanmış Yollar
Romance### Tanıtım Yazısı: Sare, içten içe yıllardır büyüttüğü platonik aşkını Karan'a açılmanın hayalini kurmaktadır. Ancak Karan'ın bir partide başka bir kızla dans ettiğini gördüğünde, Sare'nin dünyası başına yıkılır."Kalp Kırıklığı," genç bir kızın aş...