Opia

İki Sokak Arasında

(Yazarın anlatımıyla)

Mira sabahın erken saatlerinde alarm çalmadan önce uyanmıştı.
Doğrusu pekte uyuyamamıştı.
Annesinin Mira dan pek farkı yoktu.
Bir odada kızına hem anne hem de baba olmaya çalışıp ,bütün evin yükünü , kızının sağlığını tek başına sırtlayan anne.
Bir yanda ise; Dünya ya tekrar gözlerini açan, herşeye herkese yabancı olan, çıkmazlarda olan , hep bir parçasından bihaber olan Mira.

Acıları ve yükleri birbirinden ağır olan anne ve kız.

(Mira'nın anlatımıyla)

Beni bu kadar utandırmasına gerek var mıydı? Hala üzerimde saçma bir baskı kurmaya çalışıyor. Bunaldım. Gitmek istiyorum... herşeyden ve herkesten uzağa.
Acaba Yankı benim hakkımda şuan ne düşünüyor... muhtemelen beni gördüğü yerde yolunu değiştirir.

"OOOOF OF!"

Yorganı üzerimden atıp hızlıca hazırlanmaya başladım. Boğazlı siyah bir kazak, kot pantolon , bej bir palto geçirdim üzerime.
Hızlıca banyoya gidip dişlerimi fırçaladım.
Bir an aynadaki yüzüme baktım.
Kendimi iyice salmışım. Biraz kendimle ilgilenmek banada iyi gelir.
Makyaj masama oturduğum an stresim yok olmuştu sanki.
Uzun zaman oldu kendimle ilgilenmeyeli. Bir ara kuaföre gidip saçlarımı mı açsam?
Makyajımı bitirdikten sonra düzleştiriciyle saçıma , perçemlerime şekil verdim.

"Sanırım iyi oldu."

Sırt çantama kitaplarımı , cüzdanımı atıp odadan çıktım. Annemle karşı karşıya geldik.
Tek kaşını kaldırıp konuştu ;

"Böyle süslenmiş nereye?"

Beni bir şeyle mi itham ediyor? Bu lafı sinirimi bozdu.

"Sen dün nereye gittin peki kadın başına?"

Gözlerini pörtletti.

"Mira sen-"

"Geç gelirim bugün, bekleme beni."

Hızlıca evden çıktım, merdivenlerden inerken seslendi ama cevap vermedim.

Nereye gitsem? Kütüphaneye daha sonra giderim. Hmmm. Aslında sahilde yürüyüş yapmak güzel olur.

"HEY!"

Arkamı döndüğüm an onu görmemiş gibi yoluma devam ettim.

"Hadi ama beni görmezden gelme!"

Koşarak yanıma geldi.

"Nereye böyle?"

"Seni ilgilendirir mi?"

" Ne kadar huysuzsun be. Bir de görgüden bahsediyordun. "Bön ön özöndön töşökkör öttöm" diye söyleniyordun."

" Öff gerçekten keyfim yok git başımdan."

"Neden? Sevgilinle mi tartıştın?"

"Ne sevgilisi? Sadece yürüyüş yapacağım."

"Demek sevgilin yok. Zaten sana katlanamaz da neden şaşırıyorsam."

"Kütüphanede seni dövemedim şimdi burda kafa göz dalarım sana !"

Güldü. Resmen benimle dalga geçiyor piç.

"Tamam tamam sakin ol , sana eşlik etmeme izin verir misin?"

"Hayatta olmaz , sana katlanamam."

"İzin vermesende geleceğimi biliyorsun değil mi?"

Derin bir nefes çekip adımlarımı hızlandırdım.

"Beni bekle!"

Metro durağına geldim. Yanımda durmuş aylak aylak sırıtıyor. Adam dövmenin cezası ne kadar acaba ?