Babasının Oğlu...

42 8 10
                                    

Masada artık 4 kişiydik.

"Mira bunlar benim arkadaşlarım; Poyraz ve Niran."

Poyraz ağzına yemek tıkıştırırken bir yandan da bana elini uzattı.

"Memnun oldum Mira!"

İçimde garip bir his var hemde hiç yabancı olmayan.
Poyraz; beyaz tenli, kumral saçlı, uzun boylu ve eğlenceli kişiliğe sahip bir çocuktu.

Ardından Niran bana elini uzattı.

"Bende memnun oldum Mira, seni burada görmek güzel."

Hafif bir gülümsemeyle elimi sıkıp yemeğine döndü.
Niran; ağır başlı , sakin bir kişiliğe sahipti. Hafif kirli sakallı, koyu kahve gözleri olan esmer bir çocuktu.

Poyraz bir anda boğazını temizleyip konuşmaya başladı :
"Eee... nasıl tanıştınız?"

Elimdeki çatal kaşıkları bırakıp Yankı'ya döndüm, benim anlatmama öncelik verdi.

"Biz kütüphanede tanıştık."

Niran soğuk kanlılıkla :

"Sonra?" dedi.

"O kadar..."

Poyraz ve Niran aynı anda Yankı'ya baktı.

"Herneyse... Konu Mira değil, neden geldiniz?"

Yankı konuyu değiştirmek istiyor gibi sanki?

"Ne kadar gıcıksın sen ya! Gelemez miyiz?"

Yankı dişlerinin arasından konuştu :

"Başka gelecek zaman bulamadın mı?!"

Poyraz elini ağzına götürüp bana döndü:

"A-aaa ben şok! Niran kalk bebeğim gidiyoruz. İstenmediğimiz yerde durmayız."

Benim yüzümden gidiyor olmaları rahatsız hissettirdi , zaten fazla zaman harcadım. Annem gelmeden evde olsam iyi olur.

Çantamı omzuma geçirip masadan kalktım.

"Ah hayır hayır, benim zaten gitmem gerek."

Yankı kolumdan tuttu:

"Mira lütfen biraz daha kal , lütfen."

Poyraz ve Niran' ın evin ortasında bizi izlediğini fark edince panikle kolumu çektim.

"Zaten annem gelmek üzeredir en iyisi gideyim ben."

"Bari seni eve bırakayı-"

Kapıya yöneldiğimde başka birinin kapıyı çalmasıyla hizmetliler kapıyı açtı. Niran ve Poyraz dikleşip duruşlarını düzelttiler.

İçeri yaşlı yapılı bir adam girdi, korkutucu görünüyordu. Gözlerinde hiç ışık yoktu , sadece boşluk vardı.

"Mira çabuk yanıma gel."

Yankı'ya döndüğümde beni zaten yanına çekmişti. Adam kaşlarını çatıp bana doğru eğildi :

"Demek Mira ha?"

Ardından sırıtıp Yankı'ya baktı , Yankı elimi sımsıkı kavramış ve beni arkasına almıştı.

Yankı'ya doğru fısıldadım:

"Yankı , elim acıyor."

Elini gevşetti ama bırakmadı, neler oluyor burada? Bu adam kim? Bakışları çok rahatsız edici.
Uzaklaş... Uzaklaş buradan! HEMEN!
Kalbim deli gibi atıyor.

OpiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin