Küçük Hanım

52 10 5
                                    

Yankı arabaya binmem için kapıyı açtı.

"Çok naziksiniz beyefendi."

Göz kırparak kapımı kapatıp hızlıca şoför koltuğuna geçti.

"Araban güzelmiş, ne işte çalışıyorsun?"

Yankı bir süre cevap vermedi yüzü düşmüştü.

"Ben... Babamın şirketinde çalışıyorum."

Kafamı onaylar bir şekilde salladım.

"Peki ya sen Mira?"

"Ben aslında... YKS ye tekrar çalışıyorum. Bir takım sağlık sorunları yaşamıştım da o yüzden bu sene tekrar hazırlanıyorum."

Kafamı önüme eğdim ellerimle oynamaya başladım.
Gözünü yoldan ayırmadan elini ellerimin üzerine yerleştirdi.

"Sakin ol benim yanımdasın, rahat olabilirsin. Gerilmeni gerektirecek bir durum yok."

Huzurla Kafamı koltuğa yasladım.
Kokusu mayhoş ediyordu her bir hücremi.

Gözlerimi açtığımda hava iyice kararmış ;araba durmuş ve Yankı beni izliyordu.
Panikle doğruldum :
"Ben- ne zamandır uyuyorum?!"

Gülümsedi kollarını bağladı ve bana doğru iyice döndü.

"Bilmiyorum , uyandırmaya kıyamadım."

Yanaklarımı ateş bastı.
Kemerimi hızlıca açtım.

"Ben artık gideyim annem çok sinirlenir!"

Kıkırdadı ,ben inerken ardımdan oda indi .

"Mira! Acaba... numaranı alabilir miyim?"

Cebimde telefonumu ararken annemin kırdığı aklıma geldi.

"Şey... benim telefonum kırıldı. Temin ettiğim an iletişime geçeriz."

Gülümsedi , arabasına binerken :

"İyi geceler küçük hanım." dedi.

"Küçük hanım." Bu bana bir yerden tanıdık geliyor...
El sallayıp eve doğru ilerledim.
Evin kapısını açmadan annem açtı.

"Anne?"

İçeri girip terliklerimi ayağıma geçirdim.

"Mira sen o arabada ne yapıyordun?"

"Anne ben-"

Kollarımı tutup endişeli gözlerle baktı bana:

"Sana yalvarırım ondan uzak dur."

Anlam veremez bakışlarla baktım. Yankı' dan mı bahsediyordu?
Kollarımı bırakıp odasına doğru yöneldi.
Derin bir nefes verip odama geçtim.

Tanrım nasıl unuttum?! Yankı'nın çizimi bende kaldı. Çizimi makyaj masamın önüne koydum. Saçlarımı tararken çizime bakıyordum.

Bir dakika... Yankı benim evimin yolunu nerden biliyor?
Saçmalama Mira daha önce de karşılaştınız. Düşünceleri kafamdan yollayıp hızlıca yatağıma geçtim.

(19 yıl önce )

Evde kasvetli bir hava vardı.

"BU ÇOCUK DOĞMAYACAK EFSUN! ALDIRACAKSIN BU ÇOCUĞU!"

"Hayır ben onu kaybedemem baba, nasıl kıyarım ona?"

Mehmet Bey kafasını ellerinin arasına almış öfkeden çıldırmış durumdaydı.

OpiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin