Laila

2.2K 89 21
                                    

Merhabalar!
Bu benim ilk Avengers hikayem. Umarım düşüncelerimi aktarmayı başarabilirim, sizin düşüncelerinizi de çook merak ediyorum..
İyi okumalar :')

--------------------------------------------------------

....
'Yarın seninle bir şey konuşacağız tatlım, şimdi rahatça uyu..'
Bu annemin sesiydi. Ve onun uzun süredir görmediğim aydınlık yüzü.

Bir rüyada olduğumu anlayalı 5 dakikaya yakın olmuştu ama burada yaşadığım şeylere göre bir günümü çoktan tamamlamak üzereydim. Burada uyumaya başlamam az sonra uyanacağım anlamına geliyordu ve burada tamamladığım günümde gerçekten yorulmuştum.

Bir süredir bu şeyle başa çıkmaya çalışıyorum. Şu ana kadar neyle karşı karşıya olduğumun tam farkında değildim ama pek normal olmadığının bilincindeyim.

Bir kaç gündür yatmadan önce ağır bir şeyler yememeye ve yatağımda kırıntı bulundurmamaya dikkat etmeme rağmen farklı rüyalar görüyorum, gerçekten farklı ve rastlanmamış rüyalar. Rüyamda ertesi gün olacak önemli şeyleri görebiliyorum.. Evet farkındayım çok saçma, evet biliyorum hiç mantıklı değil, evet belki de sadece bir rüya ama öyle değil.. Ne kadar saçma ve dengesiz de olsa kontrol edemediğim bir şekilde yakın zamanda olabilecekleri görüyorum. İlk başlarda rastlantıdan oluşan bir kaç rüya diye geçiştirdim ama yan komşumuz Bay Andro'nun kalp krizi geçirdiğini görmemle ertesi gün bunun gerçekleşmesi işlerin ciddi olduğunun farkına varmamı sağladı.

İlk başta kendimi suçladım. Eğer Bay Andro'ya gidip ilaçlarını verseydim ya da onu yanımıza alsaydım ya da kalp krizi geçireceği yeri gördüğüm evinden uzaklaştırsaydım belki de yaşıyor olacağını, olacakları değiştirebileceğimi düşünmüştüm. Ama öyle olmadı..

O günün gecesinde gördüğüm rüyada ablam Nola'nın elini çok derin bir şekilde kestiğini gördüm ve seçebildiğim kadarıyla kendi evindeydi. Sabah uyanır uyanmaz haftasonu olduğunu umursamadan bu gün olabilecekleri düzeltebileceğimi düşünerek telefona sarıldım. Nola uykulu bir sesle telefonu açtı. Sabahın 8'i olmasına rağmen ben gayet dinçtim ama onun daha uyuyacak 3 saati daha vardı. Hemen buraya gelmesini emrettim, tam anlamıyla emrettim. O ise hazırlanıp geleceğini söyledi. Tabii ki hemen itiraz ettim ve üstünde ne varsa hiç bir şeyi değiştirmeden buraya gelmesini istedim. Neden diye sorduğundaysa verecek mantıklı bir cevabım olmadığından 'Sanırım evde büyük bir örümcek var... ve birden fazla da olabilirler.. Yuvaları bile olabilir!' diyebilmiştim. Neyse ki evi bir yıldır ilaçlamamış olmamız onu ikna edebilmişti ve telefonu kapatıp çıkacağını söyledi. Yaklaşık on beş dakika sonra da zili çalmıştı.

-Ne oldu Laila?

Laila, işte bu benim. Biraz garip bir isim değil mi? Anlamı 'gece', sanırım annem geceyle bir problemin olacağını biliyormuş..

-Nola bu gece benimle kalman gerekiyor, hatta belki yarın.. mm.. Bunu sana yarın söylerim.

Saçmaladığımın o an farkına varamamıştım ama Nola'nın uykulu ve şaşkın bakışları beni daha mantıklı konuşmaya itmişti

-Nola biliyorsun, böceklerden tiksiniyorum ve burada bir örümcek bulunması bile beni hmm deli ediyor. O yüzden bu gece benimle kal yarın belki ilaçlama şirketini çağırırız ve sen de evine gidebilirsin, yani belki. Ha?

Suratıma uzun uzun ve anlamsızca baktı
-Peki neden şimdi çağırmıyoruz?

Beklemediğim soru karşısında 1-2 saniye düşünmeme gerekiyordu..
-Umm şey.. Bugün evden çıkamam eve bi mobilya sipariş vermiştim, ımm internetten!

the Last Avenger: DayDream [ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin