What Kind of Heartless

330 26 13
                                    

Bölüm şarkısı the Smiths-Girl Afraid
İyi okumlar :)
-------------------------------------------------

Güçlü hissediyordum. Daha güçlü hissediyordum. Belki de hiç olmadığım ve bir daha hiç olamayacağım kadar güçlü. Gücümü ilk defa kullanmıştım ve yeni dönüşmüş bir vampir gibiydim. Kanım hala damarlarımdaydı ve yine de kan içebiliyordum. Bu beni çok daha güçlü hissettiriyordu.

Bilinç altımdaki Carmen'in evinin yeşil bahçesinde öğretmenim Karla'yla beraber duruyorduk. Hava güneşliydi, oldukça iç açıcıydı. Karla arkamda durmuş yarattığı şaheserle gurur duyan bir ressam gibi beni ve etrafı inciliyordu. Kesinlikle iyi bir iş çıkarmış olmalıydım.

Kafamı gökyüzünden çekip mutlulukla gülümseyen Karla'ya çevirdim. Gurur duyan yüzünde artık gidebiliriz ifadesi vardı. Bu içimi rahatlatmıştı, ben de gülümsedim.

-Bu günlük bu kadar yeter diye düşünüyorum çünkü çok iyi bir iş çıkardın. Artık gidebiliriz.

Hello Kitty'li odamızda saat kaçtı bilmiyordum ama gidiyor olmaktan mutluydum çünkü uykuya ihtiyacım vardı. Gerçek bir uykuya ve yanında gelen yarına dair kahin rüyalara.

Karla güven vermeye çalışarak gülümseyerek yeniden elimi iki elinin arasına aldı. Göz bebekleri küçülmeye başladı. Bir kaç saniye sonra onu yeniden beynimde hissettim. Ve ardından uyanmıştık.

Geri döndüğümüzde küçük kız odamız eskisi gibi değildi. Karanlık ve darmadağındı. Birisi biz uyurken buraya girmiş ve buranın altını üstüne getirmişti. Yerlere peluş oyuncaklar saçılmış önümüzdeki masa yere fırlatılmıştı. Buradan sağ olarak çıktığımız için minnet duymalıydık.

-Burası ne olmuş böyle?!

İçime dolan dehşetle bağırarak Karla'ya baktım. Bir şey unutmuş gibi gözüküyordu ve içimden büyük bir ses bu olanların onun suçu olduğunu söylüyordu.

-Bilmiyorum şey b-ben, sanırım gitmeliyim.

Karla hızla ayağa kalkerken onu kolundan kavrayıp hesap sormak istedim ama karanlık odada nerede olduğuna tam karar veremediğimden onun hızlı adım seslerini dinlemekle yetinmek zorunda kaldım.

Bir kaç saniye içinde karanlık odada yalnızdım. Muhtemelen gece çok geç bir saatteydik. Odadan çıkmak istiyordum ama çıkış neredeydi bilemiyordum, karanlıkta yön kavramımı tamamen kaybetmiştim.

Yavaşça ayağa kalktım ve ellerimle etrafı yokladım. Değişik bir korkuya kapılmaya başlamıştım. Normalde karanlıktan korkmazdım ama burası garip bir şekilde gerilmeme sebep olnuştu.

Zamanın geçmesi ve böylece korkumun artmasıyla bir rüya tekrarına daha başladım. Rüyamda karanlık bir ortamda korkarak durduğumu görmüştüm ve o şimdi gerçekleşiyordu.

Bir süre karanlığa boş boş korkuyla baktıktan sonra dışarıdan gelen metalik hızlı ayak seslerini duymamla rüya tekrarımdan çıktım. Metalik sesler ilk başta biraz korkumu arttırdıysa da bu saatte suitini giyme ihtimali en yüksek olan kişinin Stark olması içimi rahatlatmıştı. Ani bir kurtulma iç güdüsüyle sesin geldiği yöne doğru seslendim

-Hey! Burada kaldım, yardım edin!

Sesin geldiği yerde bir saniyeliğine duraksama oldu. Sonra gideceği yönü belirlemiş bir araba gibi ses bana doğru yavaş yavaş yaklaştı.

Kapıdan içeriye kimin gireceğini ve ya kapının nerede olduğunu bulabilmek için kafamı bir oraya bir buraya çeviriyordum ki yan tarafımdan beyaz bir ışık hüzmesi gözüktü. Kafamı oraya doğru çevirmemle yanılmadığımı, gelenin gri suitiyle birlikte kafası gözüken Tony olduğunu ve ışığında göğsünde enerji tüpünden geldiğini anladım.

the Last Avenger: DayDream [ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin