the Last Avenger: DayDream [ASKIDA]

I'll Be Watching You

WWOOOOOWWW!
3K OLMUŞUZZ!!
3K ŞEREFİNE SİZLERE HEMENCECİK BİR TONYLİA BÖLÜMÜ YAZDIM!!
NEDEN HALA BÜYÜK HARFLERLE YAZIYORUM BİLMİYORUM?!!
NEYSE;
Bölüm şarkısı yaşayan biricik Tony Stark'ımız Robert Downey Jr'dan bir the Police coverı -Every Breath You Take. Robert'ın sesi cidden çok hoşuma gidiyor bu coverda. Bir adamın her şeyi mi rahatsız edici derecede mükemmel olur *-*
Bölüm başı spoilerı; Şarkıyı Tony söylüyor gibi hayal etmelisiniz
İyi okumalar :)
-------------------------------------------------------

-Saçmalama Tony. Seninle karaokeye falan gitmeyeceğim..

Kollarımı göğüs hizamda bağlamış bir şekilde adımlarımı olabildiğince hızlandırarak New York sokaklarında benden çok daha hızlı yürüyen Stark'a yetişmeye çalışıyordum. Aslında şu an onu yakalama çabam, ondan kaçma isteğinde olduğumu dile getiren cümlemle büyük bir tezat oluşturuyordu. Ama kahretsin ki Stark çok hızlı yürüyordu! Bu hızı paparazilerden kaçarken geliştirmiş olabileceği ihtimali çok yüksekti. O gecelerin adamıydı. Sokağa çıktığındaysa her an her yerden bir tanesi çıkabilir mantığıyla, bu kadar hızlı yürümesini yadırgamamaya başlamıştım.

-Kapa çeneni ve beni takip et Laila. Fury seni eğlendirmemi istedi. Aslında bu yaptığımız şey benim de eğlence anlayışıma uymuyor ama benim eğlence anlayışımı karaokeye tercih edeceğine bahse girebiliriz. Ne dersin? Kazanan kendi eğlence tarzını kaybeden üzerinde uygular. Hah? Bu teklife ne diyorsun Faye?

Adımlarının ve konuşmasınım hızını gitgide arttıran Tony'yi sinirlendirmeye başladığımın farkındaydım. Aslında ondan korkmuyor değildim ama kurduğu cümleler ondan korkmaktan çok iğrenmeme sebep oluyordu.
Onun eğlence anlayışını karaokeye tercih edeceğime bahse girebilirmişmişiz. Stark ve koca kendini bilmişliği..

-Seninle karaoke yapmayacağımı söylüyorum Stark. Beni o lanet olası karaoke bara ya da her ne haltsa oraya götürsen bile ağzımdan bir kelime bile alamayacaksın!

Niye bu kadar direttiğimi bilmiyorum ama ona ayak uydurmak istemiyordum, ne kadar onu ölümüne takip ediyor olsam da..

Tanıdık olmayan, ard arda barların ve neon ışıklı lambaların süslediği bir sokağa girmiştik. O an beni karaoke bar yerine striptiz cluba götürüyor olabilme ihtimali onun eğlence anlayışı hakkında daha sağlam düşüncelerimin oluşmasını sağlamıştı..

Ben tam beni nereye götürüyorsun havalarında ona bağırıp çapırmayı planlıyorken Tony hızlı hızlı yürümesini aniden kesti ve aynı hızla bana döndü. Bir anlığına onunla çarpışacak gibi olduk ama ben gelişmiş reflekslerim sayesinde bir adım gerilemeyi başardım ve reflekslerime yüksek minnetlerimi sundum.

-Eğer burada olmayı bu kadar çok istemiyorsan, niye hala beni yakip etmekte ısrarcısın Laila?! Tanrı aşkına, seninle çocuk şarkıları söyleyip kırlarda dolaşmaya çok mu meraklı olduğumu sanıyorsun? Eğer öyleyse kendine bu kadar fazla değer yüklememeni öneririm Faye.

Tony bu cümleleri hiç acımadan kurarken kafamda How To Be a Heartbreaker şarkısı çalıyordu. İşte tam olarak bu, nasıl kalpkırıcı olunur sorusunun canlı cevabıydı.

Tony arkasında bıraktığı yıkılmışlığa hiç önem vermeden -nasıl önem vermesini bekleyebilirdim ki zaten- arkasına döndü ve çevik adımlarını atmaya devam etti. Bense orada öylece kalmıştım. Karaokeye gitmek istemiyorsam onu takip etmemem gerektiğinin, hatta en başından bunu yapmamam gerektiğinin farkındaydım ama yapmıştım işte. Şimdi nasıl geri dönüleceğini bile bilmeden sokakta sap gibi dikilmek zorundaydım. Aferin Laila, son eğlenceli gününü mükemmel değerlendiriyorsun..