Understand Me

239 27 1
                                    

Öhüm öhüm, Civil War, öhüm öhüm, Stucky, öhüm öhüm, Steve'in devasa kolları..

Merak etmeyin, bu yazı spoiler-free'dir.

Tanrı aşkına, bu kadar mükemmel bir filmin beklentilerimi ne kadar arttırdığının farkındalar mı?!

Öncelikle; #TeamIronMan olmama rağmen filmde gerçekten taraf tutamadım, o kadar değişikti ki her sahnede bi yandan üzüldüm bi yandan sevindim. Hatta genelde kendimi hain gibi hissettim ama kime ihanet ettiğimi de bilemedim..

Bittiği zaman cidden çok üzüldüm, sanki mükemmel bir rüyam yarıda kesilmiş gibi oldu.. Hani geri uyumaya çalışsan da devam edemediğin o rüyalar :( Bu yüzden gelecek seanstaki koltuğumun sahibi gelene kadar yerimden kalkmadım.. Sahibi olmasa çaktırmadan bi daha izlerdim :/

Yeni Spider Man'iyse ne kadar bir Toby olmasa da oldukça şeker buldum, May Hala'ysa, hala değil o.. Hala olsa duramazsın :d

Neyse uzatmayayım daha fazla, bölüm şarkısı Mr. Nobody ile tanıştığım ve aşık olduğum bir şarkı Pierre Van Dormael-Le Temps Immobile

İyi okumalar :)
---------------------------------------------------

İlk defa gerçek bir insanı kontrol etmiş olmanın verdiği güvenle Antonio'nun kendini toparlamasına izin vermeden bıçağı alıp hızla arkamı döndüm. Hızla adımlara ulaştığım kapıyı açar açmaz merdivenleri çıktım ve üst kata ulaşıp bıçağı holden ileriye doğru fırlatmam bir oldu. Değiştirilmeme göz yumuyordum ama en azından, asla masum bir insana zarar vermeyecek, onu değiştirmeyecektim. Bu yeni koyduğum bi kuraldı. Ayrıca o bıçakla bana Antonio'nun yapmayı düşündüğü şeyleri de yapmazdım. Ben psikopat değildim. En iyisi kendimden uzaklaştırmaktı.

Odamın olduğu bir üst katın merdivenleri çıkarken şu an ne durumda olduklarını düşünüyordum. Antoino oldukça ileriye gittiğinin farkında mıydı? Muhtemelen değildi, ve deli gibi sinirlenmişti. Ondan kendimi korumalıydım. Güçlerimi kendimi korumak için kullanacaktım. Tek yolu buydu.

Odamın kapısına ulaştığımda alt kattan gelen aceleci olmayan ayak seslerini duyabiliyordum. Hızlıca odama girip kapıyı kitledim. Hızlı çıkmamasının sebebi ya hala sersemlemiş olmasıydı ya da belki de bir şeylerin farkına varmıştı. Nedense ilk ihtimal çok daha yüksek gözüküyordu.

Adım seslerini unutmaya çalışarak odamın en uç duvarındaki pencerenin önüne geçtim ve demir parmaklıklı camı açtım. Bu hapishanede ancak temiz hava bana iyi gelecekti, tek umudum da buydu.

Bir kaç saniye sonra kapı iki kez tıklatıldı ve Antoino'nun boğuk sesi duyuldu.

''Kapıyı açar mısın Laila?''

..mısın? ..Bu kibarlık Antonio'dan en son beklenilecek şeydi. Altında bir bit yeniği aramadan edemiyordum.

''Yalnız kalmak istiyorum.''

Evet, ailesiyle kavga etmiş liseli moduma geçiş yapmıştım. Umarım Antonio biraz babacan davranabilirdi..

''Lütfen Faye, konuşmamız gerek.''

Lütfen?!? Gerçekten kıyamet günü yaklaşmış olmalıydı.

Ne yapacağımı bilemez halde yatağıma oturdum. En kötü ne olabilirdi ki? Elinde bir silah olsa bile onu durdurabilirdim. Kendime güveniyordum. Zaten şu an asıl merak konum bu kibarlığın sebebiydi.. Gerçekten yaptığı şeyin farkına varıp pişman olmuş olabilir miydi?

the Last Avenger: DayDream [ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin