Hardest Test

330 29 3
                                    

Bölüm şarkısı Queen-Bohemian Rhapsody
İyi okumlar :)
----------------------------------------------

Karla'yla ayrı kaldığımız onca yıl için özlem gidermek istercersine dakikalardır sessizce Hello Kitty'li masamızda oturmuş birbirimize bakıyorduk. Şu durum ve yapmamız gereken işin ciddiliği göz önüne alınınca oldukça ironik ve aslında daha çok komik gözüküyordu. Bulunduğumuz durumu ve aramızdaki şeyleri bilen biri olarak bu görüntüyü dışarıdan görebilecek kişi ben olsaydım kahkahalarla gülerdim sanırım. Ama bu durumun içinde olunca komikliğin yanında biraz da gerici oluyordu. Duvarın tozpembeliği de cabası..

Uzun, komik ve gerici bekleyişimizi Karla hafifçe gülğmseyerek böldü. Onu bugünkü rüya tekrarımda görmediğimi hatırladım. Eğer görmüş olsaydım eminim bu gülüşü görmüş olurdum.

-4 yıl içinde ikimiz de çok değiştik Laila.

Heyecanla düzeltiyorum. O kadar yaşlanmadık!

-3! Yani.. 3 yıl oldu.

Karla kıkırdayarak önünde duran plastik çay bardağına bakıyor.

-3 yıl ha.. Çetele tablosu tuttuğunu bilmiyordum. Beni o kadar da özlemiş olamazsın, Ladybird.

"Ladybird".. Bu Tate'in bana sesleniş şekliydi. Ben bile zor hatırlarken buna atıf yapması şaşırtmıştı.. Tanrım, bu kadında fil havızası vardı!

-İş için burdayız, duygulara yer yok.

Ciddi Laila kendini ortaya çıkardığı için teşekkür ettim. İç cebimden gözlüğümü çıkarıp bilge bir edayla gözlerime yerleştirmek istedim ama ne iç cebim ne de gözüğüm vardı..

-Haklısın. Hemen başlamaya ne dersin? Duygulara yer yok.

Böyle diyerek kendi kuyumu kazmış olmamayı umarak başımı salladım. Duygusuzca yaptım bunu.

Karla onayımı alınca gülümseyerek elimi tuttu. Heey! 1. Kural: Duygulara yer yok!

-Bu zorunlu mu?

Elimi işaret ederek ifadesizce yüzüne baktım. Karla anlayışla gülümsedi.

-İnsanlarla iletişime böyle daha iyi geçiyorum. Çok sorun olur mu?

Biraz düşünüp hayır anlamında kafamı salladım. Ne zararı olabilirdi ki, onun işini daha iyi yapmasını sağlayacaksa katlanabilirdim.

Güzel gibi bir mırıltı çıkardıktan sonra Karla iki elini de elime kapadı. Elimi korumak istiyor gibiydi. Tam suratıma bakıyordu ve göz bebeklerinin küçüldüğünü görebiliyordum. Beynimin içine giriyordu. Hissedebiliyordum. Ama bunda zorlanıyordu. Çünkü onunla aynı türden bir güce sahiptim. Her an ters tepebilir ve iki aynı kutup gibi birbirimizi iterek duvara yapışabilirdik. Bunun olmaması için dua etmekten başka bir şey yapamazdım.

Karla'nın göz bebekleri yok olacak derecede küçüldüğünde beynime saplanan ani acıyı hissettim. Artık tamamen beynimdeydi. Bunu kötüye kullanmayacağını ümit ederken gözlerim kapandı ve kendimi isteksiz bir uykunun kollarına bıraktım. Karla'nın kollarına.

Gözümü açtığımda Hello Kitty'li odada değildik. Muhtemelen bir rüyanın içindeydik ve burası benim arka bahçemdi. O kadar gerçekçiydi ki rüya olduğunu kabul etmekte zorlanıyordum. Az önce o odada olduğumuzu bile reddebilirdim.

-Haklısın, çok gerçekçi.

Karla arkamda duruyordu ve sanırım düşüncelerimi de okumaya başlamıştı..

-Burası senin dizaynın Laila, senin bilinçaltın. Bilinçaltın tamamen durgunluk ve sakinlik içeriyor. Burası da senin evin. Dünya üzerinde en sevdiğin yerin burası olduğunu tahmin etmek o kadar zor değil. İyi bir ailenin en küçük çocuğu olarak mutlu bir bebeklik, neşeli bir çocukluk, parlak bir eğitim ve mutlu bir aşk hayatı. Daha ne isteyebilirisin ki!

the Last Avenger: DayDream [ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin