Saat 06.00. Gelen alarm sesiyle yerimden doğruldum ve mutfağa kahvaltı hazırlamaya gittim. Dolaptan birkaç patates çıkartıp yıkadım...
Kahvaltımı yaptıktan sonra hazırlanmak için odama gidip hazırlanıp karargaha gittim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Albayın dediği gibi bugün Şahin Timiyle tanışacaktım. Hızlı ve sert adımlarla timin dinlenme odasında yürüdüm dün albaya sorduğum için yolu biliyordum. Kapıyı çalmadan içeriye girdim üniformamı daha giymemiştim yani üzerimde sivil kıyafetlerim vardı. Hepsi çatık kaşlarla bana bakınca kaşlarımı hafifçe kaldırarak kendimi boş bir koltuğa attım.
Tim ise ne olduğunu anlamlandırmaya çalışıyor, yine de herhangi bir tehdite karşı elleri bellerinde hafifçe silahlarını sıkıyorlardı. Artık konuşmam gerektiğini anlalayınca oturduğum yerden ayağa kalkıp konuştum.
"Ben yeni tim komutanınız Üstteğmen Tomris Yüce"
Söylediklerime şaşırmamışlardı ama emin olmak istiyorlardı. Aralarında yaşı en büyük gibi görünen bir adım öne çıktı.
"Komutanım kusura bakmayın ama asker kimliğinize bakabilir miyim?"
Hafifçe başımı sallayım çantamı açtım içinden kimliği bulup askerin eline doğru uzattım. Kimliği 10-15 saniye inceledikten sonra hafifçe kafasını onaylayan bir ifadeyle sallayıp kimliği bana uzattı.
"Pardon komutanım"
O geri çekilirken bağırdım.
"Şahin timi tekmil ver" Toplamda 4 kişi olan tim tekmil vermeye başladı.
"Teğmen Onur Kaya/ Emredin Komutanım" (Tomris'in kimliğini isteyen asker)
"Asteğmen Alp Yalçın/ Emredin Komutanım"
"Astsubay Kıdemli Başçavuş Eren Demir/ Emredin Komutanım"
"Astsubay Başçavuş Sarp Gündüz/ Emredin Komutanım"
Yüzlerine her bakan insan içlerindeki intikam aşkını anlayabiliridi her asker gibi cesur ve mertlerdi onlarla büyük işler başarabileceğimize emindim.
"Rahat oturabilirsiniz"
Dinlenme odasından çıkıp üzerimi değiştirmek için kendi odama gittim. Askeri üniformamı giyip siyah omzumun üzerinde biten saçlarımı ensemin hafif üstünden sıkı bir topuz yaptım. Yeşil postallarımı giyip odadan çıktım.
---
X Kişisinin Ağzından:
"Başkan yeni esir askerler geldi işkence odasına götürdüm"
Bana seslenen sağ koluma bakıp hafifçe başımı salladım ardından elimle kapıyı gösterdim.
"Sen çık işkence malzemelerini hazırla ben de şu planımı bitirip geliyorum." diyip keyifli bir kahkaha patlattım. Sağ kolum ise bana bakıp sırıttı. O tam kapıdan çıkmak üzereyken ekledim.