Zeynep, yalnız uyandı. Doğruldu yatakta. Dün gece yaptığı aklına geldikçe başını duvarlara vurmak istedi. Reddedileceğini bile bile ne diye sormuştu ki?
Cüneyd Efendi, onun sorusundan sonra başını eğmişti. Sonra derin bir nefes alıp başını kaldırdı. Hafif bir tebessümle konuştu.
" Allah rahatlık versin."
Odadan çıkıp gitti.
Zeynep, kendine bir kere daha kızdı. Şimdi nasıl bakacaktı yüzüne? Böyle bir şey nasıl istemişti ondan. Nefes verip yataktan kalktı. Üzerini değiştirdi. Yatağını topladı. Aynada son defa eşarbını düzeltip yavaş adımlarla aşağı inmeye başladı. Ses seda yoktu. Anlaşılan Cüneyd erken çıkmıştı. Merdivenleri bitirdiğinde kaşlarını çattı. Etrafına bir baktı. Şaşkınlıkla eliyle ağzını kapattı.
Tüm pencerelerin önünde minik saksılarda rengarenk menekşeler, yemek masasının ortasında bir vazoda kırmızı karanfiller vardı. Eve bir sıcaklık gelmişti adeta. Zeynep gülümsedi. Bunların hepsini Cüneyd mi yapmıştı? Mutfağa geçerken karanfillerdeki notu fark etti. Notu eline aldı.
" 'Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni basının üstünde taşıyan bulunur. ' Hz.Mevlana."
Zeynep gülümsedi. Notu yerine bıraktı özenle. Anlaşılan bugünü epey güzel geçecekti.
Kendine kahvaltı hazırladı. Sonra çiçeklerine su verdi. Daha sonra çiçekleriyle konuşa konuşa evini temizledi. Farkına bile varmadan saatler geçmişti ki kapı çaldı. Zeynep heyecanla kapıyı açtı. Geleni görünce gülümsedi.
" Hoş geldin, girsene!"
" Ne o Zeynep Hanım, yüzünde güller açıyor. Yoksa sonunda verdin mi first kiss'ini!"
Zeynep kaşlarını çattı.
" O ne demek Mira?"
Mira ayakkabılarını çıkarırken düşündü.
" Yani... İlk öpücüğünü verdin mi, bu mutluluğun başka bir anlamı olamaz!"
" Tövbe tövbe!"
" Ne dedim ya, kocanla öpüşmen günah bile değil."
Birlikte koltuklara geçtiler. Mira etrafa baktı.
" Bu çiçekler ne kız, yeni mi aldın? Ben hiç bakamam, hep öldürüyorum."
Zeynep gülümsedi.
" Ben almadım."
Mira kaşlarını çattığında gülerek konuştu.
" Cüneyd yapmış. Sabah gördüm ben de. Dün akşam yemek yerken konuşmuştuk. Sınıfta öğrencilerimden biri Cüneyd ve ben konuşurken yanımıza geldi de. Mutsuzum diye bana menekşe vermişti."
Mira güldü.
" Cübboya bak sen! Biliyor nasıl tavlayacağını seni, helal!"
Zeynep tüm olan biteni düşündü. Anlatmak istedi. Lakin ondan önce Mira davrandı.
" Geçen sabah babam apar topar size geldi. Hayırdır, Cüneyd'e geldiler mi yine?"
Zeynep kaşlarını çattı.
" O nasıl laf Mira? Çok ayıp! Önceki gece sizden sonra eve girmeden amcası çağırdı. Ona gitti. Bana beklemememi söylemişti. Ben de uyuyordum. Cüneyd odaya gelince sese uyandım. Mira, o kadar kötü bir haldeydi ki! Geldi, kucağıma koydu başını da yattı yanımda. Ağlaya ağlaya uyuyakaldı, ben de dayanamadım o haline. Ben de ağladım ama o kadar üzüldüm ki! Sonra sabah uyandı. Konuştuk, olan biteni anlattı. Ondan gitmemi, bana zarar vermekten korktuğunu söyledi."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥GözBebeğim♥
Ficção AdolescenteKızıl Goncalar dizisi çifti Cüneyd ve Zeynep'in beynimi salmayan kurgusu. Hayal ürünüdür, ciddiye almaya lüzum yoktur.