Cüneyd, ameliyathanenin kapısında bir başınaydı. Ellerindeki kan, kıyafetine bulaşmıştı. Yanında oturan Levent, oldukça stresli görünüyordu. Meryem ise haberi aldığında fenalaşmış, Birgül ile birlikte serumun bitmesini bekliyordu.
Cüneyd, kimseyle konuşmuyordu. Ne hissettiğini bilmiyordu. Ama daha sonrası için iki seçenek vardı. Ya ölecekti ya da yaşayacak. Bu karar ameliyathaneden çıkan doktorun söyleyeceklerine bağlıydı.
Levent, Cüneyd'e baktı.
" Cüneyd, istersen gel beraber bir hava alalım."
Cüneyd, başını belli belirsiz iki yana salladı. Şu an zihninde sadece Zeynep vardı.
Hareketsiz geçen birkaç saatin ardından ameliyathaneden bir doktor çıktı. Herkes ayağa kalktığında Levent hemen sordu.
" Doktor Bey, Zeynep'in durumu..."
Doktor onlara baktı.
" Öncelikle sakin olun. Durumu iyi, ameliyatı da güzel geçti. Detayları yarım saate kadar odaya alındıktan sonra vereceğim. Geçmiş olsun."
Cüneyd rahat bir nefes verdi. Sanki bunu duymayı bekliyormuş gibi oturdu. Yüzünü sıvazladı.
" Şükürler olsun Allah'ım, onu benden almadın."
Levent, Cüneyd'e döndü. Omzuna dokundu.
" Artık rahat bir nefes alabilirsin, bak iyiymiş."
Cüneyd, nefes verdi.
" Çok şükür, çok şükür. Yeter ki ona bir şey olmasın."
" Düşünme bunları. Gelin, birer çay içelim."
" Ben beklesem..."
" Beklesen de göremezsin Cüneyd, muhtemelen hâlâ anestezi etkisinde. Odaya geçtiğinde bana haber verecek arkadaşlar, o zaman gidersin."
Cüneyd, istemeye istemeye ayrıldı oradan.
Cüneyd, ayakta odanın içinde volta atıyordu. Zeynep, yatakta yorgunca yatıyordu. Gözünü bile zor açıyordu. Yaklaşamıyordu, ona fırsat kalmamıştı. Annesi ve babası, yanı başındaydı. Lakin gözünü ondan ayırmıyordu. Ayıramıyordu.
Doktor içeri girdiğinde herkes ona döndü.
" Geçmiş olsun. Lakin burası bu kadar kalabalık olmamalı. Birkaçınız çıksın, bir çay içsin. İlk saatler geçtikten sonra herkes görebilir."
Herkes birbirine baktı. Levent ayağa kalktı. Birgül de ayağa kalktı. Levent, yaklaşıp Cüneyd'in omzuna dokundu ve konuştu.
" Hadi Cüneyd."
Cüneyd hızla ona baktı 'gerçekten mi' dercesine. Kocasıydı onun, ne alakaydı? Bir şey diyemedi. Levent anlamıştı onu.
" Annesi ve babası kalsın şimdilik Cüneyd, böylesi daha uygun şu anlık."
Cüneyd istemeye istemeye çıktı odadan. Kafeteryada oturdular. Cüneyd, önündeki çaydan bir yudum bile almadı. Levent, ona baktı.
" Cüneyd, içsene."
" İstemiyorum."
" Neden böyle yapıyorsun Cüneyd? O an öyle olması gerekiyordu. Sence Naim ya da Meryem çıkar mıydı o odadan?"
" Benim mi çıkmam doğrusuydu sence?"
" Değildi. Değildi ama..."
" Onu bıraktığımı düşünecek. Sanki terk eder gibi..."
" Çok yanlış bir noktadasın Cüneyd. Zeynep akıllı kız, anlar elbet."
" Anlamıyorsun hoca."
İç çekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥GözBebeğim♥
Teen FictionKızıl Goncalar dizisi çifti Cüneyd ve Zeynep'in beynimi salmayan kurgusu. Hayal ürünüdür, ciddiye almaya lüzum yoktur.