10 bin okunma için teşekkürler.
Keyifli Okumalar.
İnsanlar ölür anıları bizimle beraber yaşardı. Anılar her zaman bizimle kalır, ansızın aklımıza gelerek bizi mutlu ederdi ya da üzerdi.
Aklıma yıllar öncesi geldi. İlk defa onu gördüğüm zaman. Her şeyden habersiz bakmıştım ona yanında ablası vardı. Ablasıyla beraber bana doğru yürümüş yanımdan geçmişti. Tabii o zamanlar beni tanımıyordu, seni şimdi de tanımıyor. Evet, ben onu kendisinden bile iyi tanırken o beni tanımıyordu.
Yanımda durdu, bir yabancı gibi. Yabancının yanında duruyormuş gibi öylece duruyordu sandalyemin yanında. Bakmak istedim. Bakamadım. Ya da bakacak yüzüm yoktu.
Hemen karşımda oturan kişiye baktım. Esma'ya. Kaçıncı kere ağlama krizine girdi bilmiyorum. Kaçıncı kere bana sinirle baktı bilmiyorum. Kaçıncı kere bu bakışlara maruz kaldım bilmiyorum.
Başımı duvara yasladım. Hastane soğuktu. Belkide ilk defa bu kadar üşümüştüm. Hastane her zaman bu kadar soğuk muydu yoksa bizim için mi soğuktu?
Hayır, soğuk değildi.
Morgda soğuktu.
Değildi. Morga hiçbir zaman gitmeyecektim. Olmayacaktı.
Koridordan ayak sesleri gelmeye başlayınca kafama hızla oraya çevirdim. Telaşla yürüyen orta yaşlarda, kumral saçlı, ela gözlü, kumrallarının altında belli olan beyazlarıyla beraber bize doğru gelen bir kadın vardı. Kadının hemen arkasında Alper'e tıpa tıp benzeyen hatta Alper'in büyümüş hali olan bir adım geliyordu.
Birkaç kişi ayaklandı. Ayağa kalkmaya çalıştım ama bir kol beni geri yerime oturttu, kimin kollu diye bakmaya halim bile yoktu sadece öylece oturdum.
Kadın önümüzde durduğunda ilk Irmak'a ardından bana baktı. Birkaç defa Alper'in yanında görmüş olmalıydı. Kadının gözleri birisine daha çevrilmişti. Esma'ya. Esma kadına bile bakmadan sadece duvara odaklanmış, hayattı sorguluyordu.
Kadın ağlamaklı bir sesle, "Oğlum," dedi ve sustu. Yutkundu. Hemen yanında duran Alper'in babası olduğunu varsaydığım adam hızla kadının kolundan tutarak ona destek oldu. "Oğlum, nerede?" sesindeki çaresizlik koridorda ölümü bekleyen Azraili bile sorguya düşürecek ve halina acıyacak şekildeydi.
Kimse bir şey diyemedi. Sürekli konuşan Selim ve Selçuk bile şurada diyemedi. Deselerdi ya şurada arkadaşımız birazdan çıkacak. Ya da espri yapsalardı da yine yüzümüz buruşsaydı. Hepimiz susmayı seçtik.
Bir kişi hariç.
Esma.
Esma duvarda olan bakışlarını çekip kadına baktı. Esma ağlamamak için dakikalarca duvara baktığını o an anladım. Bir başka ağlama krizi geçirmemek adına duvara bakıyormuş. Esma, kadına baktığı an gözleri tekrardan doldu ama ağlamamak için yutkundu.
Esma, ilk defa duygusuzca bakmıyordu. Ya da ben ilk defa gerçekten karşımda Esma'yı görüyordum. Okulda gördüğüm herkese yüksekten bakan, okulun sevilen kızı değildi şu an burada gördüğüm kız. Kimdi bu kız?
Esma, Ameliyathane yazan yazıya baktı. "Orada," dedi sadece. Sesi pürüzlü çıkmıştı.
Kadın bir an sarsılır gibi oldu ama yine de yanındaki adam onu sıkıca tuttu. Adam, "Sevgilim, otur." dedi.
Kadın, gözlerinden yaşlar akarken kafasını olumsuz anlamda sallayarak "Hayır, oğlumun yanı başında duru..." demeden Adamın kollarının arasına yıkılması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLARDAN BİR GÜN | TEXTİNG
Novela Juvenilaylardanbirgun: dünya etrafında dönmüyor selimsancak: sen mi dönüyorsun ... YAYIM TARİHİ: 13.01.2023 "AYLARDAN BİR GÜN" adıyla yayınlanan ilk Wattpad eseridir.