5.Bölüm

8.6K 365 78
                                    

Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın...

Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Karaca'dan

Hayat insanları nerelere sürüklüyordu. Dün neredeydiniz ? Sevdiklerinizle bir pazar kahvaltısı mı yaptınız? Yada bir düğünde nikah şahidimiydiniz? Bir cenazenin başında dua mı ediyordunuz ? Bir deniz kenarında arkadaşlarınızla kafa mı dağıtıyordunuz ? Bir lunaparkta hunharca güldünüz eğlendiniz mi? Yada bir bar sandalyesinde ağlaya ağlaya içinizi döktünüz mü tanımadaığınız birine...

Peki bugün nerdesiniz ?

Bazı şeyleri öğrenmek , öğrenmemek ve geç kalmak... hepsi ne kadar acı değil mi ? Öğrendiğimiz şeyler artık hayatımız oluyordu. Öğrenmediğimiz şeylerden mahrum kalıyorduk. Geç kaldığımız şeyler ise ömür boyu vizdan azabı oluyordu boynumuza.

Bizde öğrenmiştik... Düşmanımız tarafından öğretmişlerdi bize , eksik tarafımızdan vurulmuştuk ikimizde , kimsesizlik...

Ben ve Ateş abim

Ben daha şanslıydım . Birilerine anne baba diyebilmiştim. Sevgilerini gram görmesemde , yediğim dayakları , çektiğim işkenceleri hiçe sayamazdım . Allahtan abim vardı.

Ateş abim ise o çok yalnız büyümüştü. Neler yaşamıştı kim bilir, şuan içinde neler yaşıyordu kim bilir, ileride neler olacaktı kim bilir..

3 gün olmuştu öğreneli bu durumu, 3 gündür Elif hanım ikimizi de arayıp soruyordu. Kaç yıllık anne dediğim kadın beni toplam bu kadar aramamıştır sanırım, onlara gelince abim duyduğunda pek şaşırmamıştı. Biliyordu anlamıştım bildiğini , ama bugüne kadar bana bir gün dahi hissettirmedi öz kardeş olmadığımızı...

" Kan sonuçları ne söyler bilemem Karaca, sen benim kardeşimsin , bu ömür boyu böyle kalacak. O Demir Binbaşıyada söyle çok fazla heveslenmesin" demişti. Canım abim

Bugün Murat Albayı uyandıracaklardı. Ve bugün vermiş olduğumuz DNA testlerinin sonuçları çıkacaktı. Sonuç ne olursa olsun O insanların çocuğunu öğrenmiştim. Buna çok sevinmiştim.

Uyandığım gibi duşa girdim. Karnımı doyurup hazırlandım. Saçlarımı düzeltip çantamı toparlıyordum. Çalan kapıyla hemen oraya yöneldim.

Kapıdaki canım gelinimdi. "Hadi Karaca Ateş aşağıda seni bekliyoruz, beraber geçelim hastaneye" dedi

" Aa abim niye aşağıda siz ayrılabiliyor musunuz birbirinizden yapışık ikizler" dedim ayakkabılarımı giyerken , kapıyı kitleyip merdivenlere yöneldik.

" Niye ayrılalım şimdi Karaca , yok ayrılık falan, deme bir daha öyle şeyler , iki sene beklemişim burda neden ayrılıyım Ateşten" diye söyleniyordu.

KARACA |Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin