"Ne yapayım çok güzeldi abi, hem nerden biliyim albayın kızı olduğunu, ziyaretçi defterine bakıp adını öğrendim sosyal medyadan buldum. Kızın soyadı yılmaz ne bileyim albaya geldi" dedi Atilla
Bu açıklaması daha komikti. "Oğlum peki kız albayın kızıyım dedikten sonra niye vazgeçmedin" deyip Mustafanın yanına geçip kırıtarak "Albay kızı olabilirsin , şuan teğmenim ama ileride albay olurum, albay karısı olmak ister misin ?"diyerek taklitini yapıp gür bir kahkaha attı Hayri
Hayri ve Mustafa çocukluk arkadaşıydı . İkiside üsteğmendi, harp okulu hariç hiç ayrılmamışlar . Adanalılardı güzel bir dostlukları vardı
Yüzbaşı Onur Demir , evliydi eşi Sevcan ablanın çok desteği oluyordu. Çoğu zaman Atlası onun oğluyla zaman geçirmesi için yanına bırakıyordum,
Tim komutanımız Kıdemli Yüzbaşı Salih Kara , ağır adamdı, severdim sayardım, evlenip boşanmıştı liseye giden bir kızı vardı . Arada yanına geliyordu babasının , tanışmıştık sevecen tatlı biriydi.
Kıdemli Yüzbaşı Tuğrul Efe Aksoy ,tim komutan yardımcısıydı ,sessiz sakin bir tipti . Öyle herkesle konuşmaz, konuştuğunda ise tam konuşurdu. İğneli bir dili vardı ama pek muhabbet sevmezdi. Benimle hele hiç konuşmazdı çekingen mi desem çözememiştim hâlâ
Ve Teğmen Atilla Keskin , bana kesinlikle bazen Ahmeti hatırlatıyordu . Delinin tekiydi, her yaptığı bizi gülmekten öldürürdü
İki senedir Ağrıdaydım, bir köy karakolunda KARA timiyle birlikte görevlere çıkıyorduk, timdeki tek kadın olmak çoğu zaman zor oluyordu ama çok destek oluyorlardı sağolsunlar
"Ne biliyim abi yazdım işte, ama sonuca bak , albay karısı olurum yazdı kız, konuşuyoruz"dedi Atilla
"İki hafta izinlisiniz ne yapacaksınız"dedi Salih abi
"Valla ben direkt tatile Antalya veya Çeşme"dedi Hayri
"Siktir lan ordan Adana neyine yetmiyor, Ceyhanda bici bici yerik biz komutanım anca"dedi Mustafa
"Ben memlekete giderim ordan dönmedende yeni görevlendirmem çıkar sanırım komutanım"dedi Onur abi
