Sessizce mırıldanıyorsun doğum günü şarkısını, sözlerini anlayamıyorum bile
Şemsiyemi pastanı korumak için kullanıyorsun kendin sırılsıklam kalmışsın güzelimNeden hem aşk hem de sağlıkla sınandığını soruyorsun Tanrıya, kızarık gözlerini doluyor yine
Dileğini duyuyorum sonra başımı kaldırıp sana bakarak gülümsüyorum istemsizce
Benden küçücükte olsa bir haber almak istiyormuşsun
Ama bilmediğin bir şey var Sunggie'm.
İçinden söylemen gereken dileği sesli söyledin ve ben bunu duydum dileğinin kabul olamayacağı gerçeği artık olmayan kalbimi bile acıttı.
Ağlayarak, azarlanmış küçük bir çocuk gibi yedin çikolatalı pastanı. Durdurmak istedim o sıcak yaşları, elimi yanağına koydum. Durmuyordu yaşların ve bu ruhumu daha çok acıtıyordu
Defterini çıkarıp bir şey yazdığında görme fırsatım bile olmamıştı keşke görebilseydim ne yazdığını
6 yıl öncesi geldi aklıma gözlerimin dolduğunu hissettim. Seni bırakmıştım o gece, doğum gününde. Geri dönecektim ama dönemedim, teklifini kabul edemedim Meleğim...
Senin doğum günün benim ölüm günüm oldu
İçindeki aşkı istemeyerek öldürdüm, bu aşkı öldürünce tanrı beni öldürdü. Senin gibi masum birisinin en güzel duygusunu elinden aldığım için özür dilerim bitanem..
Ama bakıyorum sana, aşkın ölmedi Jis.
Aşkımız ölümü tatmış olabilir ancak ölümün o acı tadının tatlılığa bağlanacağını düşünüyorum
Hatta baksana
İçimizde halen saklı olan aşkın öldüğünü nereden çıkarıyorsun:):
~E
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umbrella |minsung
FanfictionBir Japon efsanesine göre; Eğer birisi yağmurlu bir günde size şemsiye verirse kader ipleriniz sonsuza kadar bağlanır Jisung 6 yıl boyunca her yağmurlu gecede kendisine şemsiye veren Minhoyu bekler... Mini fic~ (Bölümler 100-300 kelime arasında)