ALIŞ VERİŞ

78 5 0
                                    

Biri cinayet işliyor sanki beynimin içinde, o derece bir gürültü var. Derken rock müzikle uyanmayi hiç hayal etmiyordum. Bir daha kulakliklarimla uyumayacagim diyerek isaret parmagimi agzima götürüp yaladim aah şuraya da yaziyorum diyip komidinime bir güzel cilali ses cikardim. O nasil bir baş agrisi.... Telefonumun da çalan alarmini kapatip yerine koydum. Hic yataktan cikasim yoktu. Biraz dr. Driving oynuyim diye telefonumu tekrar elime aldim. Öncelie gelen bildirimleri mi kontrol etmeliydim. Edasbüş grubum resmen yıkılıyo mesajdan. Hepside Buğra ve benimle ilgili. Yine hayallere dalarken göz gezdirdim mesajlara. Mesaj atti mi diye soruyolardi. Sahi atmis miydi. Gruptan geriye cikip sohbetlere bakindim. Ahh evet atmisti. Hemen mesaja girip okumaya başladım. "Selam. Uyuduğunu tahmin ederek bu saatte yaziyorum bu sabahta evine giresim vardı fakat bugün tedbirli yatmissin bahçe kapisi kapaliydi. :P şaka yapiyorum korkma gelmedim bugün. Kahve planimizi düşünüyordum da senin içinde sorun olmazsa yarin 16:00 'da içelim mi kahvelerimizi. Sabah kalktigimda mesaj görmek ümidiyle iyi geceler gün ışığı.." bi kaç kez ard arda okumustum. Ne de heycanlandim gerçekten geldi sandim. 03:27 'de yazilmis olan mesaja tekrar baktim. O saatte kahve plani düşünmek icin baya geç bi zaman zarfiydi. Bunu düşünerek Gülümsedim ve bende yazmaya başladım. "Selam. Bende bi an gerçek sanıp korkmustum hayatimda bi sapik olsun istemem sonucta ;) şaka bi yana ümidini boşa cikarmamak için mesaj atiyorum. O saatte uygunum fakat mekani mesaj atmamissin bunun için bana tekrardan yazmak için iyi bir bahanen var. Görüşürüz :)" yolladim. İletildi. Acaba çocuğu baya asagiladim mi diye düşünerek disimdan bi kac defa daha okudum mesaji. Güldüğümden dolayi sukrettim yoksa sapik damgasi yiyen biri olarak kapima dayanabilirdi. Yataktan zorda olsa siyrildim formalarimi giydim sacimi düzleştirdim rimel sürüp, dudaklarima da parlatici mi sürüp evden cikmak için ayakkabilarimi giyerken kapi çaldı. Ayakkabilarimi giyip kapiya yöneldim. Bu saatte kim olabilir ki diye düşünürken acaba Buğra mi diye icimden gecirmedim de değil hani. Ama malesef ki sabah baş belalari edos ve büşük burdaydi. Beni sıkıştırmaya basladiklarinda yolda konusalim diyerek disari attim kendimi. Yolda sorulari bitmek bilmedi tabikiiii. Bende olan biteni anlattim mesaji gösterdim. Benim mesajimi okuduklarinda "Aslı resmen çocuğa sapık demişsin sencede agir olmamis mi? İnsallah alinmaz sana" diye bana sitem eden büşraydı. "Neyse ki iyi yanı gülücüklerini esirgememis bayan fırtına. Karşı cinsle biraz daha sakin konussan iyi kizsin aslında" diyerek beni güldürmeyi başaran edaydı. Hakli olabilirler resmen sapık demistim biraz daha alttan almaliydim kendimi yada daha yumuşak. Ama hepsi heycanimdan oluyo zaten hic şüphesiz beni birgün boka batiran şu heyecanim olucak. Okula vardigimiz da mesajla irkildim. Heycanla mesajı actigimda Buğra'dan zannettigim fakat kuzenim dilaradan gelen mesaja bakakaldim. "Heey kizlar! Dilara yarı dönem okul kaydini bizim okula aldiriyormus. Dayimla yengem şehir disinda calismaya baslicaklarmis oda bizimle kalicakmis bugün yarin gelirim yazmis" dediğimde kizlar hem mutlu oldular hemde sasirdilar. Çünkü onlarda cok iyi biliyolardi ki dilarayi dayim pek yanindan ayirmazdi demekki gerçekten önemliymis isleri diyerek. "İyi o zaman cümleten hayirli olsun teyzen senin ballar serbetler pogacalar börekler acar dicektim fakat biliyosun ki teyzeskomuz doğuma girmek üzere ve en sevdiğin teyzende daha 4 gün yok. Ama gelmen iyi olucak bende kac gündür acliktan ölüyorum bana bi el atarsin artik kuzen :D:D" yazip yolladim. Kizlarla beraber kantine oturup ders zilinin calmasini beklerken hem dedikodu yapiyorduk hemde ice tea'lerimizi yudumluyorduk. "Kizim duydunuz mu 12/F 'deki alper haftasonu bi bara gitmiş çok içmiş 12/c deki ahu da ordaymis öpüşürlerken görmüşler ama kanit yok yani ickinin tesiriyle de olabilir tabi fakat beraber olduklari kanisindayim pek bir bilgi yok bu konu hakkinda arastirma içersindeyim yakinda elime gecer bilgiler" diyerek aramiza gelen denize yan yan baktim. "Biliyosun ki alper bu okulun playboyu gibi birşey artik onun hakkindaki dedikodulara aldirmiyoruz tabiki doğrudur sadece ahu için üzüldüm alperin diğerleri gibi onu da ertesi gün hatirlamayacagini bütün okul biliyor. Üstelik istesede ispat edemez artik" diye ekleyen ayni zamandada sandalye cekip aramiza giren cansu olmuştu. Ne de cok dedikodu meraklisi varmis gerce bahsedilen kisi denizse sasirmamak lazim sonucta bu konuda iki universite bir mastir ayriyetten bir lisansi bulunan biri dedikodu onun yan adı. Ciddeb dogru söylüyorum facebook yan adı. Halbuki ben edasbüş olarak Buğranin dedikodusunu yapicaktim. Neyse kismet değilmiş derken zilin calmasiyla siniflara dagildik. Kol kola girmiş koridorda yürürken can ve mehmet ikiliside karsimiza cikmislardi. "Nabersiniz kizlar. Cikista isiniz yoksa biraz takilalim" diyen can'a "bugün olmaz alışverişe gidicez biz kizlarla ama tabi torbaları taşımak isterseniz cikislarda daima bosuz" dedikten sonra siritip yanlarindan gecerken sinifa gelmiştik artik. Eda "Alisveriste nerden cikti ne zaman kararlastirdik" dedikten sonra tek kasini kaldirdi. "Eee kahve icmeye cikiyorum ya ona göre güzel bi kiyafet almam lazim hic bi yere kaybolmayin cok kararsiz kaliyorum alisveriste biliyosunuz" diyip hic birsey söylemelerine izin vermeden yerime oturdum. Sansim yaver gitmis olucak ki öğretmende tam onlar agizlarini acicaklari sirada içeri girmisti. Günaydin cocuklar saol nasilsiniz saol diye bla bla oturmustuk. Hala nasil olduğumuzu meeak eden öğretmenlerimiz olduğu için sansli miydik? Ah evet tabiki. Sonuçta ygs ve lys 'si olucak ergen öğrencilerdik ne kadar iyi olabilirdik kiiiii. Yine hatirlattim kendime ikinci dönem basladi baslayali toplasam 30 tane falan test çözmüsümdür her dersten. Anneme de söz vermistim güüüüyaaa. Ders cografyaydi zar zor ayakta durmaya calisiyordum. Buğranin bana cok ince bir düşünceyle tabir ettiği gün ışığım kelimesini düşünüyordum. Asık olmak için çok mesgulum bu sinavlara o girmicek sonucta. Derslere girdik ciktik ama aklimda hala Buğra olduğu için dersler mi bana girdi ben mi derslere girdim orasini pek kestiremiyorum. Son ders test çözmekle geçmişti. Böylelikle test çözümlerimi 100'e tamamlamistim. Cikista toparlanip önce bir kafeye gittik. Türk kahvesi içmeden adım atamayan ergenlerdeniz biz. Sanirsam ki ailelerimizin birleşip her kahve içeriklerinde siz içmeyin yoksa çocuğunuz olmaz olursa da cok yaramaz olur dediklerinden olsa gerek hayatimin bi bölümünde kahveden mahrum kalmistik. Yani o kadar beynimize işlemiş ki sanki yasak bir iş yapiyormuscasina 13 yasindayken edalarin evinde gizlice kahve yaparken bulmuştuk kendimizi. O gün bugündür vazgecemeyiz kahveden. O gün için hatirladigim bir baska detaysa dilaranin bizi annemlere ispiyonlamasi olmuştu bizden bir yas küçüktü ve biz ona annemlerin bize sunduğu bahaneleri ardi ardina sunmustuk oda bize sinir olup böyle birşey yapmisti. Düşüncelerimden siyrilip kahveyi koklayarak yudumladim. Hayatin bir anlamı da bu kahve olsa gerek ne de güzel etmişler. Biz kahvelerimizi içip muhabbet ederken masanin titremesiyle ardindan gelen sesle mesaj geldigini anlayabilmistim. Bu sefer sicramadim cok sansliyim. Mesaj Buğra'dandı "Hahahaha şakacı seni. Benim gibi sapık bulursan gercekten cok şanslısın demektir Mekan senin evin. Seni ben alirim sadece ev de ol yeter :)" yazmış. Ay bide espri yapmış. Immm acaba nereye götürecek beni güzel giyinsem iyi ederim. Daha cok hanim hanimcik citi ve piti. Mesajın ardından mağazaları dolasmaya başladık en başta vitrinine bakarak güzel bir mağaza bulduk. Zilyontane elbise denedikten sonra cok hoş askili dizin 7 veya 8 parmak üstü beyaz yakasi ve etek uclarinda seritler halinde saks mavisi renginde bir elbise bulmuştum vücuduma tam oturmuştu ve hatlarimi fazlasıyla belli ediyordu. Ayakkabilarimi da evden ayarlayabilecegimi düşünürsek ki bu elbiseye tam olarak cuk diye oturan bi ayakkabiya şükürler olsun ki sahibim. Saçlarım karamel tonlarinda oldukça güzel bir renge sahip. Bunalima girdiğim vakitlerde boyatmayi teklif eden yolda karsilastigim şuan arkadaş bile olduğum gökhan abi var. Çekim alanlarına girdiğim için bi kaç fotografimi çektikten sonra yanima gelen ve iyi olup olmadigimi soran yardima ihtiyacim varsa yardim edebilecegini söyleyen bir adamdi gökhan abi. Ona bakip "Bana yardım edebileceğini sanmiyorum öyle olaa kahroldugumu gören annem ölen babami getirebilirdi tekrar." dediğimde bana sarildigini hissettim. O gün tanismistik zaten sonrada bana baya tavsiyelerde bulunmuştu. Bir elbiseden nerelere geldik yine ah şu cenem. Elbisenin parasini ödeyip ciktigimda çanta bakmaya gitmiştik uygun bir canta da bulduktan sonra alisverisimiz tamamdı. Avmden cikmak üzereyken tanidik bir sima ile karsilastim. Yine ayni gözler onu görünce kalakaldim. Oda beni görmüş olmalı ki şu anda üzerime doğru yürüyüşünü başka birşey aciklayamaz. Karşımda durduğunda "Immm benim icin güzel şeyler mi bakiyordun güzelim eger öyleyse her halinle güzel olabileceğini biliyor olman lazım." diyerek gülümsedi. "Benim için değil kuzenim artik bizde kalmaya karar verdi de ona hoş geldin hediyesi aldik kizlarla" diyip gülümsedim morali bozulmuş olucak ki belli etmesede asildi surati. Kiyamam ama ben sanaa egosu kendinden büyük yârim... "Neyse bizim gitmemiz gerek" diyerek ciktik avm'den. Kapinin önünde tekrar tiz cigliklardan sonra taksiye atlayip mahalleye geldik öpüşüp sarildiktan sonra evkere dagildik. Kapidan girerken annemin numarasina tusladim. Halini hatrini sorarken teyzemi de sordum dilaradan bahsettik oda benimle beraber dilaranin gelecegini sabah öğrenmiş. Kendime bi gazoz acip televizyonun karsisina gectim. Biraz kanalları dolaştıktan sonra gözlerimin sabahleyin uyandigimda sismesini istemedigim için uyumaya karar verdim. Uykuyu cok severdim ve karsisinda uyumak en son isteyecegim şey olurdu heralde şimdilik. Kulakligimi kulağıma takacakken sabah cilasini sesli bi sekilde sürttüğüm komidin gözümün hizasindaydi. Vazgecip yatağa yattım uykunun kaslı kollarina teslim oldum...

BAŞ BELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin