Sabah uyandigimda üzerimde bir agirlik hissettim. Ve sebebinide çok geç olmadan anlayabilmem olagandı. Bu üçünün benim üzerimde ne işi var. Üstelik hepside uyuyor..... "Heey kalkarmisiniz narin bedenimin üzerindeeeen!"diye cirladigimda üçüde orali bile olmamisti sadece biraz kipirdandilar. "Dilara kalk kalk kalk okula geç kaldiiin hemde ilk gün." diye tısladığım dilara firlamisti. En altta olduğu için eda ve büşra da kalkmak zorunda kalmislardi. Bende nefessizlik boyutundan nefes alabilecegim bir şekle bürünerek deriiin bir nefes aldim. Ve aldigim nefesi geri verdim. "Kizim ölü gibisiniz ne yatiyosunuz acaba üzerime hepiniz de kilo almissiniz hayvan gibi cullandiginiz da çok net anlasiliyo" demiştim. Hepsi uykuyla uyaniklik arasi sirittilar. Yataktan kalkip kahvalti hazirladim. Bu isleride hic beceremem. Rüyamda gördüklerimi düşününce gülümseyerek sarki eşliğinde (Aydilge- aşk lazım) kahvaltiyi hazirlamaya calisiyordum. En son tabaklarida yerlestirip çayları koyarken kizlara seslenmistim. Umarim yataklari toplamislardir çünkü ev hanimi pozisyonuna girmek icin çok gencim. Üstelik fazla bekarim. Son söylediğimi düşünerek belkide fazla bekar degilimdir diyip gulumsedim. Kizlarla kahvaltı yaparken sabah olanlari anlaticaktim. Kizlardan hala ses seda yoktu. "Öküzleeeer çaylar soguyo rus hizmetciniz Anastasia size güzel güzel kahvaltilar hazirladi" diye ciglikla karisik bagirdigimda hepsi teker teker indi. Kiyafetler giyilmis saclar makyajlar yapilmis. Hayvanlar şuan cidden kendimi hizmetci gibi hissediyorum. Bebek mavisi Mini şort acik tonda sarı askili ve mutfak önlüğü. Önlüğün üstüne de domates lekesi. Menemen yapmayi becerememek bu demek. Yataklarinda toplanmadigi anlamina geliyor onlarin bu süslü halleri. Dilara hala aşağı inmemisti napiyordu yukarida diye bakmaya cikarken merdivenlerden indiğini gördüm. Formalarini giymisti ama ultra mini etegine bakarken bu etekle kac erkegi peşinde süründürücekti onu merak ediyorum. Gözüm hala eteğinde olucakti ki "Ne o kisa mi geldi etegim kuzis" dediğinde suratina baktim. "Okulun kapisindan girmeden erkeklerin seni ham yapmasini istemiyosan en azindan bir karis daha uzununu almalisin" dedigimde kahkaha atti. "Sakin ol abla kendimi kollayabilirim. Okulumdaykende böyleydi eteğim tamam dediğin gibi baslarda sorun cikiyor fakat alisiliyo bir müddet sonra" "Mesela ne kadar sonra?" dedim. "Bütün okul eteklerini bu boya getirince falan. Böylelikle gözler benden ayrilmis başka bacaklar ve baska gözüken gotlere dalmis oluyor" dediğinde yine kahkaha atmisti. Kahkahasi salonu doldurduğunda. "Tamam geçte yemeğini ye okula gec kalicaksin halletmemiz gereken işlemler var." dedigimde mutfaga doğru hareket etmisti bile. Ne zaman büyümüştü bu küçükken ona yaptigim iskenceleri düşünürken ayni zamanda odama cikmistim. Neyseki yataklar toplanmis hizli cikti bizim citirlar diyerek dolabima yöneldim. Okul yoktu bu yüzden formayada ihtiyacim yoktu. Kiyafetlerime göz gezdirirken şort giymeye karar verdim. Buz mavisi kot sortu mu alip üzerime gecirdigimde aynaya baktim. Zayiflamistim resmen annem hemen gelmeliydi ve şu kicimi düzeltmeliydi muhteşem yemekleriyle. Düm düz olmus neredeyse diye ic geçirirken dolabin önüne tekrar gectim. İlk bahardaydik havalar şu siralar pekte soğuk değildi. Aksine bazen kavurucu derecede sicakti cemreler düşmüştü ondan olsa gerek diye düşünüp göbeğimi acikta birakan sifir kollu pembe beyaz küçük kareli olan gömleğimi elime aldim. Göbeğimde piercing yoktu ama olsa hos olurdu diye düşünüp bunu aklıma not ettim. Üzerime giyip aynaya tekrar baktigimda cok hos olmustum ayagimada beyaz uzeri mavi pembe cicekli vanslari mi giyip telefonumu da cebime koymuştum. Canta alsam mi almasam mi diye kararsiz kaldim. Alsam iyi olurdu diye düşünüp cantalarima göz gezdirdim. Off Buğra ben normalde hemen alip giyip cikan birisiydim ama şimdi güzel gözükme cabasindayim.. Ne işler actin basima diye düşünürken sortumun biraz daha koyusu olan mavi kot çantamı alip asagi indim. Cikmadan da makyajimi yapardim ne de olsa. Mutfağa girdigimde kahvalti sofrasinin yarisinin bosaldigini gördüm. Sandalyeye oturup "evet kizlar anlatmam gereken şeyler bu sabahla ilgili." dediğimde salataliga bir catal batirip ağzına götüren büşracigim beklediğim soruyu sordu. "Sabah ne oldu ki?" ben anlatmaya baslarken kizlarin yüzleri hem saskin hem mutlu bir ifadedeydi. Sonlara doğru ellerini bile cirpmislardi anlatmayı bitirdigimde dilara "Peki şimdi napicaksin yani ne düşünüyorsun onun hakkında?" dediğinde aslında hala düşünmemiştim naparim diye kabul bile edicek olsam şuan icin dilaraya bunu söylemek istemiyordum çünkü sabah yatağa giderken komidinimin üzerinde dilaranin telefonunu gördüm whaatsapptan mesaj gelmisti Buğra yazıyordu büyük ihtimalle mesajlasmislardi gece boyu. Aklimdakileri soylesem ona söyleyebilirdi. "Şuan icin birşey düşünmedim aslında. Sadece gözleri çok güzel ve şimdilik sadece gözlerini gözlerimde düşünmeye calisiyorum." dedim. "Çok yakisiyosunuz ve ayrica çokta benziyosunuz huylariniz hemen hemen ayni diyebilirim. Yıllardır tatil yaptigimi düşünürsek en iğrenç hallerini bile biliyorum Buğra abinin. Ve seni de tabiki şu siralar görüşmesekte tanidigima eminim. Cok iyi bir çift olucaksiniz eğer kabul edersiniz." demişti sadece gulumsemekle yetindim. Kizlar masayi toplarken bende makyajimi yapmaya gittim. Saclarimi dogal hallerinde birakarak işaret parmagima dolayip bukle haline getirdim. Rimelimi sürdüm eyeliner'i da cektikten sonra kiraz balmı dudak kremini de dudagima sürdüm hazirdim ve cikabilirdik. Dilaraya seslendim. Kizlarda gelmisti kapiya kadar onlarla opustuk sarildik ve biz okula onlar evlerine yola koyuldular. ***mesaj*** "Dün geceki beyfendiyle sabaha kadar konuştuğunu saniyorum ki bunu senden ayrıca dinliyecegim. Dilara var diye birşey demedim :* görüşürüz bal" yazip Edaya yolladim. ***Dilara***
Herkes aşağı inmisti bende bugradan gelen mesaji kontrol ettim arama tuşuna tikladim. "Alo?" "Dilara attigim mesaji gördün mü?" "Gördüm Abi gördüm. Ama bilmiyorum sürekli senden bahsedersem birseyler cakabilir yani Aslı ablam zeki biri" "Biliyorum ama sadece aklına yer edinmem lazım.başka birşey istemiyorum senden çokta zor olmasa gerek. Nereye giderse bana haber vermeni istiyorum. Eger birden karsisina cikarsam veya o gittigi yerde beni görürse aklina girmem daha kolay olur. Hadi abicim yaparsin ya mutlu olmami istemiyomusun. Şuan cidden eskisi gibi değilim niyetim ablani altima alil inletmek değil gerçekten duygularim ona karşı cok sağlam ve asik oldum sana da bahsettim biliyorsun 3 aydir olanlari." "Peki peki kiramiyorum ki ben seni hiç nasil istersen. Ablam sesleniyo hadi görüşürüz." diyip kapattim telefonu. Öküz herif asik ola ola ablami seçmişti üstelik çoğu şey plandi. Benim buraya gelmem burada kalmam okulumun degismesi. Herşey iki ay önce bana bir mesaj atip bilgilendirmesiyle başladı. "Dilaracim babami babana iş teklif etmesi için ikna ettim cok yüklü bir miktarda parayida ortaklik icin vermesinde karar kildik. Senden istediğim babana israr etmen. Güzel bir ortaklik olucak. Sadece şehir disina cikmalari gerekicek ama senin istanbulda kalman icin elimden geleni yapacagim. Aslının yanında kalma konusunuda babana acmalisin. Baban teyzene güvenir seni opuyorum basaracagini biliyorum prenses görüşürüz." yazmisti. Yani hepsi bir oyundu. Gerçekten asik olmali Asliya bunca yil benim ona olan ilgimi ve sevgimi görmemiş olmasi yetmiyormuş gibi hastaneye ziyarete gittigimde bana aslinin fotoğrafini gösterdi. Hemsirelerden biriyle anlasmis ve resmini cekmesini istemis. Bana iste bak asik olduğum kiz diye gösterdiğinde Aslı ablaa diye agzimdan kacirmistim kacirmaz olaydim o gün bugündür pesimi birakmiyo. Ben benim icin birakmasin isterdim ama sebebi Aslıydı. Ve şimdi ablam niye buraya geldigimle ilgili asıl sebebi sorunca ne diyecegimi bilmiyorum. Bi an önce bunuda düşünmeliyim. Ben bunlari düşünürken okula gelmistik. Aslı müdürle konusup kaydimin gecmesine yardimci oldu ve beni sinifima kadar birakti. Bütün okulun gözleri üzerimdeydi. Göz önünde bulunmayi seviyorum maalesef, kendimi iyi hissediyorum böyle olunca. Aslı ablami öpüp sinifa girdigimde gözler bendeydi. Asli ablamdan yasim kucuk olsada bir sene erken baslamistim okula en cokta bu halini seviyorum okulun kucugum ama hep bir ust siniftayim. Sinifa göz gezdirip arka siralara doğru baktigimda gözüme biri ilisti. Aman Allahım sen ne kadar yakisiklisin öyleeee.....
***Aslı***
Okulun bahcesindeydim. Whatsapptan konum bilgisini bugraya göndermiştim bahsettigi toplantidan cikar cikmaz gelirdi onu beklerken bahcedeki kafeye oturdum soğuk bir limonata söyleyip bugrayi beklemeye başladım. Geldiğini ise sesini bile ezberledigim Porsche boxter'dan anliyordum. Ben onu görebiliyordum ama o beni göremiyordu. Telefonunu eline aldi ve kulagina götürdü. Beni aradigini anladigimda actim. "Efendim Buğra" "Ben geldim güzelim kapidayim sen nerdesin?" "kafedeyim cikiyorum birazdan" diyip telefonu kapattim hesabi ödeyip yanina gittim. Yanagima bir öpücük kondurdugunda bir adim geriledim. Kaslarim catilmisti. Napiyordu bu? "Kusura bakma seni görünce hoş geldin öpücüğü veriyim dedim." dedi. "Bir daha olmazsa sevinirim" diyip arabanin yanina geldim kapilarin kilidini acinca kapiya acmama izin vermeden kendi acti ve ben oturdum oturunca kapatti ve dolanip yanima oturdu. Hep kapimi acicakmiydi acaba yoksa beni etkilemek icin olan birşey miydi bu diye düşünürken "nereye gidiyoruz?" diye sordum. Bana bakip "Sürpriz" dedi. Sürprizlere de alisabilirdim. "Beni alistirmasan iyi edersin. Sonra cok pis trip atarim karismam bak" dedim bunlari söylerken de parmagimi salladim. Güldü "Sen benim ol bak daha nr sürprizler hazirlayacagim senin için" demişti. İcten içe mutlu oldum hatta icimden kahkahalar atip muhteşem dansimi yapiyordum ama disimdan sadece tebessüm ettim. Bizim buralara yakin yerlerdi gidecegimiz yer heralde ki ara sokaklari tercih ediyordu. Anayola ciktiginda hizlanmisti. Radyoyu acti. "Dün sen bana hediye etmistin bugün de ben sana hediye edeyim çalacak olan sarki sana gelsin" dedim. Neydi bende ki bu cesaret. Umarim azer bülbül falan cikar. Oha ne caliyordu? Aydilge - Aşk lazım. "Bencede Ask lazım Gün ışığım." demişti. Ay Allahim acaba ben neyime güvenip de sarki hediye ediyorum al işte bak tam bize göre bir sarki. Arabayi sağa doğru kirarken gördüğüm tabela kalbimi yerinden cikaracakti.... İstanbul üniversitesi!!! Nasil yani beni okuluna hayalimdeki okula mi getirmisti. Büyük ihtimalle gezdirecekti ve burayi kazanmami cok istedigini söyleyecekti belki de israr edicekti. Rektörlük önünde durunca noluyoruz dedim tabi kendi kendime. O arabadan inince bende arabadan indim. Kapiyi kapattim ama agizmi bi türlü kapatamadim. "Agzini kapatsan iyi olur güzellik malum ormanlık alan burası" dediğinde kelimeye baslarken kapatmistim agzimi. "Ne işimiz var burada?" dedim "Birazdan öğrenirsin" diyip göz kirpti. Kalbim agzimda atiyordu merdivenleri cikarken bayilabilirdim. Biz rektörlüğe ilerlerken Buğra yanindan gecenlerle görüşüp selamlasiyordu. Çoğunun da kaşlari bu kim diye işaret ediyordu. Rektörlük yazan tabelali kapiya geldigimizde "Bana bi saniye izin ver" dedi ve kapiyi tiklatip girdi. İki dakika bile gecmeden kapiyi acti ve beni cagirdi. Noluyorduuu. Yoksa dün bahsettigimiydi gerçe ben tam net hatirlayamiyorum İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'nden sonraki kelimeleri anlamamistim yada aklim orda olduğu icin anlamak istememistim. İceri girdiğimde oldukca karizmatik orta yaslı bir bey bana elini uzatip hoş geldiniz Aslı hanim dedi. Bende elimi uzatip "Hoş buldum... İsminin yazdigi demir parçaya bakip Sinan bey" demiştim. Bu zaman zarfinda eğer yetenek sinavlarina girersem beni okula alacaklarini söyledi. Okul ortalamamin üstünde oldugum icin taban puanları okula yetiyormus hatta artiyormus bile. Eger bizi seçerseniz cok mutlu oluriz diyede ekledi. Allahım hayallerime kavusuyorum sanirim dedim yaklaşık bi saatlik görüşmede ya bir yada iki kelime etmisimdir. Onun disinda bugranin beni ovmesi sinan beyinde övgüleri kabul etmesiyle devam etti. Görüşürüp odadan ciktgimizda cok iyi düşünün demisti bugranin amcasi sinan bey. Elini sıkıp rektörlükten cikmak icin adimlarimizi atiyorduk. Disari ciktigimda derin bir nefes alip o nefesi verdikten sonra zıplayarak Buğraya sarildim sanki bekliyormus gibi kollarini acmisti. Ve beni sıkı sıkı sarmisti. "Ben nee diyecegimi bilmiyorum Buğra cok cok cok teşekkür ederim" dedigimde beni susturup "Teşekkür etmene gerek yok herseyin daha iyisine layiksin güzelim" demişti. Cok mutluydum resmen dediğini yapmisti......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI
Novela JuvenilAslı - Buğra - Heey. Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani sana birşey söylememem gitmeni gerektirmiyor. - Yani bana açıkça kal mı diyorsun Gün Işığım?