Sabah uyandığımda üzerimde farklı bir enerji vardı mutluluk insana bu kadar mi işler. Annem evde olmasına rağmen üstelik haftasonu olduğunu da var sayarsak fazlasıyla erken kalkmıştım. Annem odaya beni uyandırmaya geldiğinde beni uyanık halde bulunca. "Kızım senin huylarinda değişti erkenden kalkmalar yemek yapmalar aşk sana fazlasıyla yaradı bilseydim daha önce böyle olacağını önüne ben dizerdim gençleri. Arkadaşlarımın oğulları ne güne duruyor sonuçta" Annee benim degistigim falan yok sadece erken yattım uykumu aldım o kadaar" bu dediğime ben bile inanmamistim. istedigim kadar erken yatiyim mümkün değil hic Bi şekilde erken kalkmazdim. "Seen hemde uykunu alıp erken kalkicaksin? Kusura bakma fıstığım ama daha önce hiic uykunu aldığına rastlamadım." "Tamam anne bisiymi dicektin?" "Uyandırmaya geldim ama bide üstünü giyinip markete gitsen servisi aradım ama bugün izinlilermis mecbur ikimizden biri gidicek dolap tam takir" "Sen gidince hic alışveriş yapmadım normaldir. Tamam ben giyiniyorum sen listeni hazırla." Dedigimde başını sallayıp odamdan çıkmıştı. Sortumla gitsem nolurdu ki? Omuz silkip adidas esofmanimi giyip üzerine beyaz kısa kollu love dance yazan tshirtimu giydim. Dansı severdim hayat biçimim bile diyebilirdim. Siyah altı beyaz cizgili adidas sporlarimi da giyip saçımı topladım telefonuda cebime attığım gibi aşağı indim. Annem listeyi hazirlamisti. Elime tutusturdugunda cabuk dön diyordu. "Evde sadece 3 kisiyiz ne bu listenin hali nasil tasicam bunları? " "kasiyerden yardım istersin. Yada aşık olduğun beyfendiden" dediğinde Gülmüştüm. Evden ciktim. Markete gitmek için sağ tarafa döndüm sag sol yapinca marketin önüne varicaktim şu kadarcik yol için bugrayi rahatsiz etmek olmazdi. Cebimde rahatsiz olduğum telefonumu göğsüme sıkıştırdım. Elimi kolumu sallaya sallaya sola dönücekken ağzıma tutulan bir bezle ve kisinin beni kendisine cekmesiyle onu görememistim. Kendimden gecmistim bile. Ayilmaya başladığım da ufak ufak sesler duyuyordum ellerim önden baglanmis ağzım bantli ve ayaklarimda bağlıydı m oha kacirilmismiydim bu bir Şakaysa hic komik değildi. Korkmustum. Sesleri duymaya calisiyordum. "Abi sence Buğranın manitasini kacirmakla iyi mi yaptık? Çünkü buldugunda bizi pişmiş tavuktan beter hale getirme olasılığı fazla yüksek" "Bana bulasmayacakti harun bu kadar basit şimdi de cezasını çekecek bu kiza nasil düşkün olduğunu barda yankiyla konusurken duymuştum. Buğra da zaten dibinden ayrilmadigi için bulmam kolay oldu. Dikkatli olsaymis hic biri olmazdı. Onu kız kardeşimi üç yıl önce öldürmeden düşünecekti." Demek buğra bana çok düşkün ahahah yerim seni. Bi dakika ne öldürmesi? "Abi belkide doğru söylüyordur. Hayal onu çok seviyordu biliyosun oda öyle yani o gün beraber olmaları onun öldürdüğü anlamına gelmez. Hem defalarca inkar etti dinlemeni istedi hiç dinlemedin" "Hayal onun yanındaydı korusaydı" belkide bir suçu yoktu ama emin olamazdim. Ağlamak üzereydim aklıma göğsümde ki telefon geldi. Belki de ceplerime bakmislardi bulamamislardi. Göğsüme koyduğum için sukrettim. Bağlı ellerimi hareket ettirdim. Beni kacirmis olsalarda ellerimi önden bagladiklari için mutlu olmuştum. Telefonu bi elimde tutarken diğer elimle bandi söktüm anlaşılan salaktı bunlar hic birseye dikkat etmemislerdi. Buğranın numarasına zorla tikladiktan sonra kafami telefona yaklastirdim. Telefonu açtığında "Rüyanda mı gördün bebeğim beni?" Sessizce "Buğra şimdi sessizce beni dinle harun diye birileri beni kacirdi arabadayiz ama nereye gidiyoruz bilmiyorum bagajdayim ve nefes alamiyorum kurtar beni nolur.' Buğra bi küfür savurduktan sonra telefonu kapatti. Telefonu mu sessize alip göğsüme geri koydum bandi takamazdim coktan birbirine yapismisti. Araba durduğunda endişelendim. Arabadan inmislerdi şu bagaj kapisini acsinlar artık nefes alamiyorum diyerek tekmelemeye başladım çok dardı. bagajin kapisini actiklarinda bana baktilar. "Rahatsiz mi oldunuz hanim efendi malesef suit bagajimiz elimizde kalmamış bununla idare ediceksiniz artık" diyip beni kucağına aldı debelendim bi süre ama işe yaramıyordu buda öküz gibiydi. Umarim beni bulabilirdi buğra yoksa bunlara mümkün değil gücüm yetmezdi. Kafami kaldirip cigirdim imdaaaaat diye evet resmen cigirdim bagirmadim yani ama o kadar ıssızdı ki kimsenin beni duymadigina emin olarak cigirdim. ormandaydik. Kıçıma vuran elle daha cok debelendim. Göt beyinli sen kimsin de benim kocama sakladığım mübarek yerlerime vuruyorsun. Debelenmemden ötürü "Sende fahiselerinden birisindir buna eminim bu kadar debelenme" demişti beni hala kucağında tutan sarışın çocuk. "Bi fahişe olduğum için değil onun suratına bakmadigim için benimle olma olasılığı aklında bulunmamis olmalı. Üstelik bana fahişe diyerek bi zamanlar onun hayatinda bulunan hayal'e de fahişe demis oluyorsun. Malum fahiselerden baaka kimseyle takilmiyosa buğra bey" işte bunu söylemeycektim. Beni serçe yere fırlattı kicim acimisti ovalamaliydim ama ellerim öndeydi. Beni öldürecekti öyle bir bakıyordu ki gözleriyle bile öldürebilirdi. Korkmustum gözümü kaçırmaya çalıştım bana yaklasip sertçe çenemi kavradi beni gözleriyle buluşturdu "Sen kim olduğunu zannediyorsun da kardeşime fahise diyorsun?" Diye bagirarak nefesini suratima ufledi. Altima sicabilirdim o derece korkmustum ama ben Aslıydim asla altta kalmamaliydim. "O zaman bi daha birine fahise demeden önce iyi düşün." Gözlerini gözlerimden çekip cenemde ki elini gevsetti. Önüme diz çöküp oturduğu bacaklarini da gevsetti yere oturdu tam dibimdeydi napicak diye beklerken konuşmaya başladı. "Hayal hayalim o benim canimdi ismini de ben koymustum ne de diretmistim anneme nolursun hayal olsun diye. O kadar diretmeseydim belkide hayal olmayacakti. O kadar güzeldi ki inanamazsin melek gibiydi bem beyazdı kalbi gibi tertemizdi kardeşim. Gitti bi pezevenke aşık oldu lisede (pezevenk buğra oluyor) ne yaptıysam ne ettiysem vazgeciremedim onlari ayirmak konusunda. Iki yıl görüstüler iki yilin sonunda motorla kaza gecirdiler kardesimin kaskı olmasina rağmen motorla o kadar hız yapmisti ki kardeşim savrulmustu. Ucurum kenarında motoru sürmesi onun uçurumdan düşmesine sebeb olmuştu. Heryeri param parcaydi kafasındaki kask düşme etkisiyle siyrilip çıkmıştı onu öyle bir halde buldum ki gözlerine inanamazsin güzel yüzü paramparcaydi taninmayacak kadar hemde. Kardesimi o öldürdü" bütün bunları söylerken icim parçalandı ağlıyordu hepsini ağlayarak anlatmıştı. Sarılmak istedim ama ellerim bağlıydı. "B-en Özür dilerim" titrek cikan sesimle gözümden yaş geldi. Bana bakip gözümde ki yaşı sildi. "Uzak dur ondan arkandan aglamasini istemedigin bir aile birakmak istemiyorsan birak onu." Hala agliyordu. "Ben onu seviyorum evet onu sucluyorsun ama kaza yapabilecegini nerden bilebilirdi. Bile bile neden kaza yapsın kendine de zarar gelebilirdi bunu bile bile kardeşini oldurmemistir. Keşke onu da bir dinleseydin." Göz yaşlarını silip "Sende çok güzelsin tıpkı kardeşim gibi sonunun ona benzemesine izin verme Aslı. Buğra yi uzun zamandır tanırım zevkleri bitince hic birşey olmamış gibi terkedebilen birisi zaten bu yüzden onu kardeşimden ayırmaya ugrastim." Ellerini yüzümde gezdiriyordu yüzümü seviyordu saclarimi oksuyordu kaslarimi düzeltiyordu. Belliki kardeşini sevdiğini düşünüyordu ne de kötü birşey kardes acısı öz kardeşim olmasa bile eda veya büşradan her hangi birisine birşey olsa unutamazdim kafayi yerdim ona hak verdim ve bu yüzden hiç kipirdamadim yerimden. Bana zarar verecek gibi durmuyordu. Buğra gelince birakacakti belli ki. Yerinden kalkip beni kucağına alıp fahise dediği icin Özür diledi. Önemli değil dedigimde omzumu öptü. Şaşırmıştım gerek yoktu böyle birşeye. Beni nazikçe sandalyeye oturttu. "Burası pek rahat değil" diyerek yerimde kipirdandim. "Merak etme buğraya haber verdik birazdan gelir seni alır sabret" demişti madem böyle birşey olacaktı o zaman ne diye kacirmislardi beni. "O zaman neden kacirdiniz beni üstelik annem meraktan ölmüştür" "buğraya anneni halletmesini söyledik halletmistir büyük ihtimalle endiselenme. Ona bir ders vereceğiz hayatindaki değerli birini kaybetmek nasil birseymis onu görecek" "Bana zarar mi vereceksin?" "Sana zarsr vermeyecegim zarar vermişim gibi göstereceğim. " Buğra adına endiselenmistim. Sarışın çocukta bu sözleri söylerken bir yandan gidiyordu. Bi süre sessizlikten sonra büyük bir ses duymuştum patlama gibi. Ardindan bağrış sesleri Buğranın sesini duyuyordum ağlıyordu. "Yapmadim de ona zarar vermediim de Soner" "Sevdiğini kaybetmek nasıl bir duyguymus yüreğin yandı mı parça parça oldun mu?" Ağlıyordu hiç birşey demiyordu. Çok üzülmüstüm gerçekten seviyordu demek. "Frenlerin boşalması benim suçum değildi kardesini ben öldürmedim. Öyle olsa kendi kaskimi ona vermezdim bende seviyordum onu bende ağladım yillarca. Ilkti o benim icin sucluluk duygumu tahmin edemezsin hele ki vicdanımı şimdi ikiye katlandı hiç bir sucu yokken onu benden aldın ailesinden aldın peki ya annesi ona ne diyecegim arkadaslari? Peki vicdanıma ne diyecegim Soner. Hayalim öldü diye sevemeyecekmiyim kimseyi şimdi birde sevdiğimi aldın benden. Hiç suçum yokken katil yaptın beni şimdi sen ne oldun askimin katili..." sonerinde ağlama sesleri geliyordu. Kapı açıldığında çok korkmustum gelenin buğra olduğunu görünce mutlu olmuştum gözleri kipkirmiziydi. Ellerimi ayaklarimi çözüp beni sardı kendine sımsıkı birsekilde. Bende ona öyle sariliyordum ağlıyordum ama farkında değildim beni kollarının arasına alıp çıkış kapısına doğru götürüyordu. Çıkışta soneri gördüğümde onun da hala ağladığını farkettim. Buğranın kollarindan siyrilip sonere sarıldım oda beni sardı. Ağlarken kardeşim dediğini duymuştum. Sessizce "Bana zarar vermedigin için teşekkür ederim" dedim. Buğra bizi izliyordu "Sana zaten zarar vermezdim." Dediğinde kollarından siyrilmistim son kez bakıp gülümsedim. Buğranın yanına döndüğümde arabaya doğru ilerliyorduk. Kapımı açıp beni yerlestirdikten sonra kendide koltuğunda ki yerini almıştı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra "Sevgili olmamızın ilk gününde böyle şeyler yaşa istemezdim Üzgünüm" demişti. Direksiyona bakiyordu bense dönmüştüm ve ona bakiyordum. "Bütün bu olanlar karnımı aciktirdi demek ki ekşına gelemiyormusum üstelik kahvaltı da yapmadım yemek mi yesek?" Dedigimde Gülmüştü. Onu güldürebildigim için mutluydum. Arabayı çalıştırdı ve eve doğru sürmeye başladı yemek yiyeceğimizi saniyordum. Markete doğru giriş yaptığını görünce alışveriş listesini istedi. O nerden biliyordu. Doğru ya annemle konuşmuştu. Indik beraber alışveriş yaptık aldiklarimizi bagaja koyduktan sonra arabaya yaslandı bana öylece bakıyordu. Ellerini yüzüme yaklastirdi yüzümü oksadi saçlarımı sevdi. Beni kendine doğru çekip iyimisin diye sordu iyiyim demiştim. Daha çok sarıldı "Çok korktum Aslı sana birsey oldu diye çok korktum" "Birseyim yok iyiyim Soner bana iyi davrandı amacı canımı yakmak değildi zaten" "Amaci benim canımı yakmakti o düşünceleri aklimdan silememek beni zaten yiyip bitiriyordu. Birde üstüne senin patlamasi olan videoyu gösterdiğin de kendimden geçtim. Çok korktum saçının bir teline zarar gelsin istemiyorken bunları sana yasattim. Gözlerimle gorduklerimin gerçek olmamasını Soner in kapiyi acmasiyla anlamıştım. O an hersey silindi sadece sen vardın şükürler olsun iyisin." Bunları söylerken üzülmüstüm canı yanmisti yıllar önce. Beni de kaybetmek istemiyordu. Birbirimizden ayrildigimizda dudaklarimizi birleştirdi. Ilk öpücüğümdü ve bunu sevdiğim adamla yapıyordum. Öyle beceriksizdim ki acemice beni öptügü dudaklarina bastirip geri cekilmistim. Göğsüne yattigimda kalbim deli gibi atiyordu dudaklarim yaniyordu kavruluyordum eriyip bitiyordum sanki karşısında. Onunda kalbi benimkinden farksizdi heycanlanmisti. Öyle aniden olmuştu ki anlamamistim ama kalbim anlamisti dudaklarim anlamisti ondan başkası olmamasi gerektiğini aklımda idrak etmişti. Arabaya tekrar bindigimizde bu sefer eve doğru sürdü eve geldigimizde poşetleri almıştık annem kapiyi açtığında biz direk mutfağa yöneldik. Hala heycanliydim bana göz kirpip annemin yanına gitti. "İzninizle kizinizi bir kaç saatligine alabilirmiyim bu kadar süre zarfında yemek yemeği unutmusuz" demişti annemde masayı göstererek bize oturmamizi söyledi. Masaya oturdugumuzda ben yumulmustum tabiki. Karşımda bradd pitt olsa takmazdim işin sonu yemekse hic önemli değildi kimle olduğum. Annem "Kızım yavaş bogulucaksin"dediginde anneme gülümsedim. Bugraya da aynı şekilde. Yemek yemeyi bitirdigimizde annem "Yemeği yediginize göre belki gezmek için kızımı alabilirsin fakat gec kalmamak şartıyla aksama misafirlerimiz var" dediğinde buğra teşekkür etti. Yarim saat sonra beni gelip alacağını söyledi ve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI
Teen FictionAslı - Buğra - Heey. Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani sana birşey söylememem gitmeni gerektirmiyor. - Yani bana açıkça kal mı diyorsun Gün Işığım?