"Söylesene neden geldin?" dediğimde gulumsedim. Bu sirada kahve yapiyordum. "Biliyorum belki inanmayacaksin ama gözlerime bakarak beni dinlemeni istiyorum Aslı." bana Aslı demişti demekki gerçekten ciddi birşey diyecekti. Bi kaç gündür tanisiyo olabiliriz ama fazlasıyla sicak geliyodu bana karşı olan tavirlari. Uzun zamandirda hayatimda biri yoktu neredeyse 13 yasimdan beri falan. Oyun arkadaşı dedigim mevzudan bahsediyorum. Daha önce biriyle de opusmemistim yada asik olmamistim. Baba tarafim biraz tutucuydu benim erkek çocuklarla oynamamiza bile izin vermezdi küçükken dedem. O sebebtendir belki de hep ön yargili yaklaştım her erkeğe belki de korktum kirilmaktan. Şimdi de hic asik olmamış birinin karsisina siradisi bi şekilde yakisikli bi kas yigini geliyor. Hayallerini kuruyorsun ve asik olmamak icin direniyorsun. Bi kere en cok ben tutulabilirdim buğraya. Çünkü yüreğim boş. Gereksiz iliskilerle sevgilerle yipranmamis bi bedendeyim. Bu yüzden eğer asik olursam çok sağlam olmya calismaliyim. En ufak şey de jenga gibi dagilmamaliyim. Adrenalinimi ve tutkumu doruklarda tutmaliyim ki bunun hazzini alabileyim. Çok korkuyorum herşeyden herkesten bu duygularin tamamindan çünkü çok cabuk aglayabiliyorum ve bu beni çok zayıf gösteriyor. Kendi kendime bu düşüncelerdeyken kahveleri yapip önümüze koydum ve tam karsisindaki iskembeye oturdum. "Evet seni dinliyorum bayım" ortami yumuşatmak icin olsa gerek sonda ki bayım lafini eklemistim. Çünkü haddinden fazla gergindi. Kahvemden bi yudum alirken ne söyleyecek diye bekliyordum gözlerinin icine kenetlendigimde yine kaybolur gibi oldum. "Simdi beni iyi dinle eger lafimi bolersen devam edememekten korkuyorum o yuzden ben bitti diyene kadar agzini acma olur mu?" basimi sallamakla yetindim neydi bu anlatacagi şey. "Bak Aslı biliyorum. Dışardan bakildiginda her halimle piç hatta kiz avlamaya çalışan serseri tipde veya daha cok zengin züppe bir playboy olarak gözüküyorum ama inan öyle değilim. Sana burda kac kizla yattigimdan bahsetmeyecegim tabiki bunlarida neden anlatiyorum bilmiyorum ama beni yanlış tanimani istemiyorum. O gün bu evde gözlerine bakakaldim daha önce böyle bir gözle tanismamistim. Heryeri masum kokan. Temiz ve saf duygularla olan bir kiz. İci disi bir. Gözlerinin içine baktigimda ne görüyorum biliyormusun beni istediğini belki yanlış anliyorum belki kendimi buna inandirmak istiyorum ama 3 gündür nereye baksam orda sen varsin. 3 gündür sabahliyorum belki mesaj atarsin diye. Bugün mesaj attin ya kendi isteğinle aynen 5 yasindaki kendisine son model uzaktan kumandali araba alinmiş bir cocuk gibi hissettim. Ellerimi saplatip zipliyor halde bulmak üzereydim kendimi. O derece heyecanlandim. Biliyorum herşey cok hizli gelişiyo ve belkide bu sebebten ötürü bana güvenmeyebilirsin. Ama ben sen bana güvenene kadar cabalayacagim. Çok güvenilir biri gibi durmuyo olabilirim ama inan her kelime mi secerek konusuyorum. Çünkü en ufak şeyin seni kiracagindan korkuyorum. Seninle kurduğum güzel hayalleri katmiyorum bile bu konuşmaya. Sadece bil istiyorum benim olana kadar beni kalbinde hissedene kadar cabalamaktan vazgecmiyecegim. Bütün bunlari mesajlada yazabilirdim ama gözlerine bakarak söylemek istedim. Yalan söyleyip söylemediğimi anla diye tercih ettim bunu. Buğra da bunu burda söylerken yanimda olsaydı da soyleseydi deme diye senin yanindayim. Bide itiraf ediyorum kokun. Kokuna karşı bagisiklik sistemim çökmüş durumda. Arabam sen kokuyor. O yüzden bütün gece arabamdaydim . ilk defa basima böyle birşey geliyor ve ilk defa birine kendimi aciklama gereği duyuyorum." dediğinde ben gözlerimi bir an olsun bugradan ayirmadim. Bi sigara yakip bitirmesini bekledim. Ve bitmisti sanirim isaret vermese de. "Bitti mi?" diye sorduğumda basini salladı yüzüme bakmiyordu şuan utanmis miydi. Şuan ona o kadar cok sarilmak istiyorum ki bütün güvenimi sana emanet etmek istiyorum herseyimle sana inanmak istiyorum ama korkuyorum. Kirilmaktan hayal kirikligindan, aglamaktan, alistiktan sonra bir gün terketmenden korkuyorum bitti demenden korkuyorum. Çekip gitmenden yada aldatmandan korkuyorum daha önce hayatima hic kimse girmedi aceminin en beteriyim demek istiyorum ama bunlari sana söylemek icin çok erken. Ve söylesem bile yerine gelmemesinden korkuyorum yada en basiti beni yanlis anlamandan korkuyorum diyebilseydim keşke. Bunlari düşünürken basim eğikti basimi kaldirdigimda yüzüme bakiyordu. Dudaklarima gozlerime kirpiklerime saclarima. "Korkma" dedi ne yani icimden söylediklerimi disimdan mi söylemiştim? "Ben anlattım mı?" dedim. "Hayır. Ama gözlerin korkarak bakiyor Aslı benden korkman en son isteyecegim sey bile değil bu yüzden bana dürüst ol ve ne hissediyorsan lütfen söyle." demişti. Soylemelimiydim. Evet belkide soylemeliydim icimde kalacagina bilmesi ve ona göre hareket etmesi daha uygun diye düşünüp aklimdan gecirdiklerimi ona söyledim. Oda beni sessizce dinledi gözleri bir an olsun gözlerim den ayrilmadi. Bem ara verip sigaramda bir duman çekerken bile. "Evet bu kadar, senin görebildiğin masum Aslı fazlasıyla korkak. Ben bilmiyorum gerçekten bir gelecegimiz olacagini düşünüyor musun?" diye bitirmistim konusmami. Bana bakip gulumsedi. Elimden sigarayi aldi ve söndürdü. "Her icisinde benim canım yandı burda lütfen içme." dedi. Sorumun cevabi bu muydu? "Cevabin bu mu?" "Evet cevabim bu. Sadece üc gündür tanidigim birini sigara icerken izledigimde canım yanıyor. Sadece sigara dumanina bu kadar üzülen biri seni uzmeyi seni kirmayi seni aglatmayi göz önünde bile bulunduramaz. Senin bana evet dediğin gün gelecegimin ilk imzasini büyük harflerle GÜN IŞIĞIM olarak atacagim." gerçekten duygulanmistim. Söylediği gibi beni kollayabilirmiydi beni sahiplenebilir miydi. Yaşamadan göremezsin Aslı sadece evet demeni bekliyor. "Peki. Bana biraz zaman verebilir misin?" "Zamanlar senin olsun ama düşünürken seni görmeme izin ver yanında olmak istiyorum. Eğer olmami istemiyorsan anlarim hatta kabullenirim de ama rica ediyorum kokunu bir şişeye boşalt ve bana ver. Aksi takdirde bagisiklik kazanamayip kapinda olebilirim." belki bir süre gorusmemeliyiz yani en azından ben düşünene kadar büyük ihtimal evet diyecektim zaten ama yinede şuan demek içimden gelmiyordu. Belkide kizlardan onay almak istememden dolayidir bu tavrim diyerek tshirtümü cikarip ona doğru uzattim. Üzerimde sadece iç camasirim vardi. Ama beni ilk gördüğünde de neredeyse bu halimden farksizdim. Tshirtü aldi ve gulumsedi. "Teşekkür ederim. Demekki cevabin bir süre görüşmemek. Ama senden birşey isteyeceğim sadece yarin icin görüşme imkanimiz var mi? Çünkü senin için birşey düşünmüştüm." dediğinde dudaklarina bakyordum. Koskoca sakallı adam nasil olur da bu kadar cocukca gozukebilirdi. "Peki" deyip gulumsedim. Neydi acaba düşündüğü şey diye merak ederken. "Buraya gelmeyi adet haline getirmesen iyi edersin yaslı komsularim anneme çoktan haber ucurmustur ve buraya gelince ona ne diyecegimi bilmiyorum. Seni evdeyken burda görmesi hoş olmaz." demiştim. Basini salladı "seni zor durumda birakacak birşey yapmak istemem nasil istersen" dedi. Ve ekledi. "Artık gitsem iyi olacak sende uyusan iyi edersin yorgun düşmeni istemem yarin yeterince yorulacaksin ve bu halde üşüyeceksin üzerine birşey giy hasta olmanı istemem bana sağlam lazimsin." dedi. Gulumsedim ve "Olur." dedim kisaca. Bahce kapisindan cikarken onu seyrediyordum arkasii dönüp el salladı tshirtü kokusu dagilmasin diye katlamisti daha dogrusu katlamak denilmezdi resmen buruş buruş etmişti. Ben onun peşinden hayallere dalarken arabasına binmişti. Mesaj sesiyle kapinin sürgüsünü cekip kitledim salona doğru gittim telefonu elime aldigimda mesaj bugradandi. "Öncelikle tshirt icin ve bana dürüst olduğun icin teşekkür ederim" sadece gülümseme yollamistim. Cibil cibil merdivenleri cikarken dilarayla karsilastim napiyordu bu acaba.uyku semesi bir haldeydi. "Dilara?" dedim "Efendim" dedi. "Napiyorsun" dedim. Eliyle şeyini tutup sallanmaya başlayınca tuvaleti aradigini anlayınca elimle işaret ettim. O koşarken bende yatağa doğru gidiyordum. Edanin telefonuna hala bildirimler gelmeye devam ederken olanlari ona sabah uyanınca sorucaktim. Yatağa yattim ve olanları düşünürken uyumaya calistim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI
Genç KurguAslı - Buğra - Heey. Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani sana birşey söylememem gitmeni gerektirmiyor. - Yani bana açıkça kal mı diyorsun Gün Işığım?