KAMP

42 3 0
                                    

Gözlerimi zar zor açıyorum açmak istemiyorum ama pazar pazar kurmadigim alarmin yerine telefonumun zil sesi çalıyor. Peki ya niçin elimi komidinin üzerinde gezdirip telefonu elime alıp kısık gözlerle telefona baktım telefonun ve güneşin ışıkları beni rahatsiz ederken sağa kaydirip telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo?"
"Günaydın sevgiliim hadi kalk 20 dakika icinde kapıda oluruz hazirlan hemen" dedi. Gözlerimi fal taşı gibi açıp.
"Neden bahsediyoruz bu saatte nereye gidiyo olabiliriz??"
"Unuttun mu? Dün konustuk ya kamp işi hallettik eda da geliyo hem hadi hazirlan kapatıyorum" dedi ve kapattı telefonu yatağa fırlatıp hemen hazırlanmaya gittim şort ve göbeğimi açıkta birakan salaş tshirtumu giyip ayağıma kırmızı vanslarimi giyip saçlarımı da yaptıktan sonra dolaba yöneldim alt raftaki çanta mı alıp iicine bi kaç eşya koydum. Ic camasirlarimi pijamalarimi soğuk olur diye hırka da almıştım yanıma. Belki göl kenaridir diye bikinilerimi de yanıma almayi unutmadim. Hazirana girmek üzereydik soğuk olurdu belki ama yinede öyle bi ihtimal yanıma aldım çantamin ağzını kapatıp yüzümü yıkamaya gittim makyajimi tazeledikten sonra kol çantami da takip aşağı inecekken telefonumu unuttugum aklıma geldi. Nereye koydum lanet olası. Buğra da gelmisti bunu uzuun uuzuun bastığı korna sesinden anliyordum. Yatağa doğru döndüğümde pikenin altına girdiğini gördüm. Hemen çantama atıp aşağı annemin yanına indim. Daha izin bile almamistim emri vaki gibi olucakti her ne kadar izin vereceğini bilsem de emri vaki yapmam hoşuna gitmeyecekti o yüzden merdivenin son basamağına geldiğimde çantayi oraya koydum ve annemin odasına girdim.

"Annee annee anneeeee"
"Söyle Aslı"
"Annee ben şey kampa gidebilir miyim?"
"Oda nerden çıktı yarın okulun var bir günlük kamp mı olur?"
"Biliyorum anne ama kaçamak olarak düşün kafamı dağıtmam lazım hem telefonum açık istediğin zaman ulaşabilirsin."
"Kiminle gidiceksin?"
"Eda ben buğra yankı"
"Yankı da kim?"
"Buğranın kuzeni edanin sevgilisi"
"Iyi git bakalım ama telefonun acik olsun her aradığım da açılsın o telefon"
Derken Gülüyordu edaya sevinmis olmalı. "Tamam Anneeee" dedigimde coktan odadan fırlayip merdivenden çantami alıp kendimi dışarı atmistim arabaya vardigimda nefes nefeseydim buğra elimdeki çantayi alıp bagaja koydu yanıma geldi.
"Heey sakin ol lütfen benimle bir gecenin seni bu kadar heycanlandirdigini bilmiyordum." Diyip kahkaha attı. Hala nefes nefeseydim. "Sen .... cok .. biliyorsun. ." Aralarda nefes almıştım. Kapımı acti ve ben koltuğa yerleştim bi arabayla gitmek daha mantikliydi ama nedense iki araba gidiyorduk. Pok gibi var bunlarda ondan ondan. Müzik sons ses camlar açık efil efil kamp yerine doğru ilerliyorduk ben bağıra bağıra şarkıya eşlik ediyordum. Buğra da bana bakıp Gülüyordu. Çok geçmeden kamp yapacağımız yere geldik. Yankılar bizden biraz önce gelmislerdi. Ağvadaydik ne kadar güzel bir ortam. Doğa İçinde yem yeşil. Hemen kamp alanına gidip Çadırları kurmaya başladık daha doğrusu beyler kurdu biz izledik. Iki çadır vardı. Eda kulağıma eğilip.

"Aslııı ben bu gece yankiyla kalicam tamam mı"
"Nee" diye çığlık attım Buğranın gözü bana takilmisti sessizlestim ve "ne demek ben bu gece yankiyla kalicam? Ben nerde kalicam sadece iki çadır var."
"Biliyorum aslı ama napiyim çok ısrar etti. Sarılarak uyumak istiyomus kokumu içine çekerek. Lütfen lütfen nolur karşı çıkma hem sende buğrayla kalırsın fena mı? "
"Fena tabi. Offf ben kesinlikle diyemem senle kalcam diye sen de o zaman eda ay öldürücem seni eve bi gidelim"
Eda ellerini cirparken çocuklar çadırı çoktan kurmuştu.

"Hadi gruplar halinde ayrılalım ve odun toplayalim malum akşam soğuk olur ve kamp yapmanın olmazsa olmazidir ateş başında gitar eşliğinde şarkı söylemek" demişti yankı.
"Yaaa kim soylicek sevgiliiim?" Eda yankıya demişti. Bak kızım zaten gicikim şuan sana bide eriyo çocuğun karşısında dur sen dur ben senin kulağını cekmez miyim.
"Ee buğraaa. Konservatuar da okuyo bi zahmet söylesin" diyip sırıttı yankı. Odun toplamaya dagilmistik yerlerdeki hem küçük hemde büyük odunlardan alıyoduk. Kısacası dallardan. Odun ne arasın burda ahh pardon sabahın köründe beni apar topar buraya getiren odun haricinde. Deliyim ya deliyim. Edaya kızdım diye buğraya sinirleniyorum sakin ol kızım derin derin nefes al sakin ooolllll...... sessizliği bölen buğra olmustu.

BAŞ BELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin