6-TAKİP

263 32 3
                                    

KARACA'DAN

Gözlerimin ardı sızladı. "Nasıl olur da annem ile tecavüz kelimesini aynı cümlede kullanırsın!" Diye haykıran da bendim.

Evet ona tokat atmamı sağlayan bu cümle oldu .

"Annem ile ilgili ben bile kendi içimde konuşmazken sen kimsin de konuşabiliyor sun? Hemde o kelimeyle birlikte !"diye bağırmaya devam ettim.

Yüzünü yavaşça bana doğru döndü.

Gözlerimin dolduğunu görünce Sinirli halinden eser kalmadı. Onu böyle birden değiştiren ne bilmiyorum ama gözlerine pişmanlık doldu.

"Ben canını yakmak istemedim, özür dilerim.
Sadece sen benden şüphe edince birde-"

"Kapat çeneni!" Diye bağırınca cümlesi yarım kaldı.

"Senin annen veya baban yanında olabilir ve benimki de yanımda olmayabilir. Kim olursa olsun acı olan gerçekleri sırf boktan bir mevzu için sana inanmıyorlar diye insanların yüzüne vuramazsın!"

İşaret parmağımı yüzüne doğru sallayıp

"sakın! Bir daha annemin adını ağzına alma! Seninle işim bitti, ne istiyorsan yapacağım dedim diye sakın haddini aşma ve bir daha karşıma çıkma" diyip onu pişmanlığı ile baş başa bırakmak için yanından kayıp kapıya doğru yürüdüm.

Tam kapıyı açacağım zaman " benimde yanımda değiller" diyen kısık sesini duydum.

Elim kapıda ona arkamı dönmüş bir şekilde duruyordum. Belki dönüp ona bir şey söylememi bekledi ama kapıyı açıp çıktım odadan.

Hayır kimse benim zayıf bir noktamı öğrendi diye haddini aşıp, canı sıkıldı diye yüzüme karşı konuşamaz!

Bu MİR ZEMHERİ bile olsa.

Hızlı adımlar ile yürüyüp, kimsenin yüzüne bakmadan araba ya binip yola çıktım.

Nereye gideceğimi bilmiyorum ama kimseyle konuşmak istemiyorum. Bu halde eve gidemezdim, biliyorum sinirli halime aldanmayıp birşeyler anlamak için konuşmaya çalışacaklar ve bu durumda kalplerini kırmak istemiyorum.

Araba da melodi sesi duyulunca açıp telefona baktım. Karan arıyordu.

"Efendim" diyip açtım.

"Abla, neredesin?" Diye sordu meraklı bir sesle,

Sorusunu es geçip "birşey mi oldu?" Diye sordum.

"Hayır bişey olmadı kimseyle konuşmayıp çıkınca, merak ettik evdemisin hemen geliyoruz" dedi.

Derin bir nefes alıp " karan eve geçin ve beni beklemeyin bi süre buralarda olmayacağım" dedim.

Kafamı toparlayıp düşünmem lazım. O piç kurusu elbet yanlız olduğumu öğrenince ortaya çıkacak.

"O ne demek abla? nereye gidiyorsun bizde gelelim bak giderken iyi degildin bir şey varsa-"

"Yeter!" Diye sert bir şekilde cümlesini böldüm.

"Benim de bir hayatım var! Biraz yanlız kalmak istiyorum. Beni de düşünüp biraz kendime zaman harcamama izin verin. Herşeyi bilmek zorunda değilsiniz! Size bağlı yaşamıyorum ben!" Deyince bı süre sessizlik oldu.

Kahretsin!

Kalplerini kırmamak için evden uzaklaşacaktım, uzaklaşmadan daha beter bir şekilde kırdım.

Nasıl böyle konuşurum onunla, elbette onlara bağlı yaşıyorum, benim bütün hayatım onlar.

Pişman olup "karan ben-" dediğim zaman arkadan " Haklısın abla özür dileriz, biz böyle düşünmemiştik, karan fazla merak ettiği için üstüne geldi" diyen berenin acılı sesini duydum.

ZAMANA KARŞI 1.SERİ (MAFYA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin