KARACA'DANİnsan bazen ne konuşacağını bilemez ya işte şuan tam da öyle bir durumdayım.
Karşımda ki adamla yapacağım konuşmayı çok düşünmüştüm ama bana böyle bakarken düşündüklerim ağzımdan çıkmıyor.
"Ayakta mı duracaksın böyle?" Diye sordu en sonunda. Ses tonu sert ama dinlediğimde sıkılmıyacağın bir melodi gibi"Afedersin" diyip yavaşça karşısına oturdum.
"Ne içersin?" Diye sordu bu sefer de. Göründüğü gibi değil daha nazik bir şekilde davranıyordu.
"Viski olabilir" diye cevap verdim. Arkasındaki adamlara dönmeden el hareketi yaptı, adamlardan biri yanımızdan ayrılınca bir süre konuşmadık. O bana baktı bende ona.
Adam viski bardağını getirip önüme kattı.
"Bi adamı arıyorum" pat diye konuşmaya daldım.𝐎𝐡𝐚 𝐤𝐚𝐫𝐚𝐜𝐚 𝐧𝐞𝐟𝐞𝐬 𝐚𝐥𝐬𝐚𝐲𝐝ı𝐧!
Napim öyle bakınca ilk aklıma geleni söyledim.
"Kim" diye sordu sorgulayıcı bir tavırla.
"Ahmet Kara " diye cevap verdim, yıllardır adını ağzıma almamıştım.İstemsizce ürperdim, Mir o kadar dikkatli bakıyor ki gözünden kaçmadı elbette. Bi süre sonra " bu kim ki adını bile ağzına alınca tedirgin oluyorsun" diye sordu.
Bu sefer daha dikkatli bakmaya başladı öyle ki her hareketimi izliyordu.
"Orası seni ilgilendirmez, sadece onu bulmak istiyorum!" dedim sert bir şekilde, öfke tüm vücuduma yayıldı, onun hakkında fazla konuşunca bütün kilitlediğim anılar gözlerimin önüne geliyor ve beni sinirlendiriyordu.
Bu yüzden tanıdığım kimse benim geçmişim hakkında konuşmazlar, zaten pek bir şeyde bilmezler. Kimseye anlatmadım yaşadıklarımı.
Zaten o piç kurusu tam 1 sene önce beren' in bana dışarda çekilmiş olduğu fotoğrafları göndermeseydi ve not olarak ta ("çok güzel değil mi kızım")diye beni kardeşimden vurmasaydı, kardeşlerim için peşine düşmezdim.
Ama o yıllar sonra ortaya çıkıp beni kardeşim ile tehdit edince herşeyi bırakıp peşine düştüm. Ama ne yaptıysam bir türlü bulamadım onu arkasını sağlama almış olmalı, hiçbir şekilde iz bulamıyoruz.
Mir Zemheri ile bunun için konuşmak istedim.
Kardeşlerim için, birçok yerde eli kolu var. Epey tanıdık ve korkulur bir adam. Ona ihtiyacım vardı onun için şuan sorgulayıcı bakışlarına maruz kalıyordum.
O piç kurusunu geberteceğim!
Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım ve söze öyle girdim "onu bulmam gerekiyor, bu sebepten burdayım. Duydum ki ona ulaşabilecek biri varsa o da senmişsin" diye konuşmaya devam ettim.
Yüzüme daha derin bakıp hafif bir tebessüm etti, tebessüm etmek ona çok yakışıyordu ama içinde birşeyleri çözmeye çalışıyor gibiydi.
"Evet onu bulabilirim" diye cevap verdi bana bakmaya devam ederken.
"Ne istiyorsun karşılığında?" Diye sordum bu sefer. Yapacağı ciddi birşey olduğu için karşılıksız yapacağını düşünmüyorum, zaten kim yapar ki.
"Sadece anlatmanı" diyince mal gibi yüzüne baktım neyi anlatmamı istediğini anlamadım.
Bunu seslice dile getirip" Neyi" diye sordum.
"GÖZLERİNDEKİ ACIYI" diyince bu sefer gerçekten mal gibi baktım. Şaka yapıyor olmalı.
"Neyden bahsediyorsun?" Diye sordum.
Bi süre gözlerime bakıp " O adam sana ne yaptı , gözlerindeki acı nedir?" Diye sordu meraklı bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANA KARŞI 1.SERİ (MAFYA)
Azione"Söylesene neden hiç doğum gününü kutlamıyorsun?" Dedi yalancı bir şaşkınlıkla. "Kes sesini!"dedim. "Çünkü annen 7.yaş doğum günün de öldü" dedi acımasız bir şekilde Onun ağzından çıkan bu sözler ile herkesin saşkın bakışları bana döndü. "Abla" ded...