Kaldırımlar

435 204 76
                                    

Sonunda klavye başına geçtim. ilk bölümümü yazmaya başlıyorum,
İnşallah bölümlerimin devamı gelir ve kurgum hak ettiği yeri alır
Şimdiden beni destekleyen herkeze teşekkür ediyorum ve sizleri öpüyorum 😘

Siz de Yazdığınız eseri yorumlarda belirtirseniz
Ben de sizin kurgunuzu okuyup yorumlayabilirim.

Kaldırımlar yine ıslaklar ,yani yine yağmur yağmış ve ben yine o ıslak kaldırımlarda yürüyorum yapacak başka bir şeyim yoktu herkez gibi ben de o kaldırımlarda yürüyorum.

Saat kaç onu bile bilmiyorum ama hava kararmış güneş yok onu biliyorum ve yine sessizce o kaldırımlarda yürüyorum.

Kaldırımlarda tek tük insan var ,zaten gece vakti bu saate ne yapabilirlerdi ki hepsi ailesiyle evinde mutlu mesut ,belki biraz üzgün ,belki o evde yine geçim sıkıntısı tartışmaları belki yine bir kadın daha katledilecek ,belki bir yuva daha yıkılacak ve o ailedeki çocuklar kimsesiz kalacak,belkide her şey yolundadır mutlu bir aile tablosu vardır.

Şaraplar, şampanyalar ,ıstakozlar havada uçuşuyordur .

Ah o zenginler para mutluluk getirmez derler ancak en mutlusu da onlardır kendimden biliyorum,yaşadıklarımdan biliyorum çünkü sevgilim beni parasıyla mutlu ediyor ve ben ona bağlıyım.

A dur biraz benim bir sevglilim vardı doğru ya unuttum onun yanına gitmem gerekiyordu .

Mekanında beni bekliyordu ve ben bu yüzden kaldırımlarda yürüyorum sonra telefonumun sesini işittim çantamdan telefonumu alıp baktım.

Demir arıyordu hani şu son anda aklıma gelen baş belası sevgilim.Telefonu açıp açmama kararsız kaldım ve en sonunda açmaya karar verdim sakince sordum "alo Demir söyle dinliyorum "dedim,sonra onun sert sesiyle irkildim"Eva nerdesinsen, çabuk buraya gel oyun başlamak üzere" deyip telefonu suratıma kapadı.

Ben ise telefonumu çantama koydum ,yüzüme gele siyah uzun saçlarımı arkama attım ve mekana doğru yol aldım. Mekana geldiğimde, mekan baya kalabalıktı.

Etraf sarhoşlarla, miskinlerle ve ünlülerle doluydu çok özel bir mekan olduğu için herkez içeri giremiyordu bu mekana girebilmek için ya çok zengin olmalıydınız ya da Demirle bir tanışıklığınız olmalıydı.

Ön kapınının o, karmaşasına baktım sonra her zamanki gibi Demirin korumaları beni geçirdi, yoldan geçerken çevremdeki kalabalığın benim hakkımda konuştuklarınıı sezebiliyordum.

Bakışları bunları gösteriyordu. Yavaşça içeri geçtim loş ışıklar, müzik ve daha fazlası.

mekan istanlulun göbeğinde bulunan on katlı bir binaydı. Mekanın sistemi şöyle işliyordu. Bir ve ikinci katlar eğlence kulüp tarzında işliyordu.

Üçüncü ve dördüncü katta kumar oyunlarının oynandığı ciddi yerlerdi.

diğer katlar otel ve fuhuş işlevi görüyordu .

Son katta ise Demirin kendi süiti vardı  ve o suite sadece belli başlı kişiler girebiliyordu ve o kişilerden biri de bendim.

Yavaşça içeri girdim içerisi yine kalabalıktı. Gözlerime o kalabalık içerisinde Kaan ilişti onu el işaretiyle yanıma çağırdım

KumarbazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin