🏁We could be lovers in the night, we could be strangers in the light

2K 418 430
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol.

"Okula dönüyorum."

"Tamam Minho, şuradan çakmağımı uzatsana."

Siyah saçlı arkadaşının onun yüzüne bile bakmadan işaret parmağıyla beyaz masanın üzerindeki çakmağı göstermesiyle derin bir nefes verdi. "Ciddiyim Changbin." diye devam etse de yine de oturduğu sandalyede ileriye uzanmış, çakmağı alarak arkadaşına fırlatmıştı.

Changbin ise çakmağı havada yakalayıp önüne çömeldiği lastiğe son bir bakış atarak ayaklandı. Çoktan dudakları arasına yerleştirdiği sigarayı yakıp bir nefes çektikten sonra güldü. "Hani bir daha ölsen dönmezdin oraya?" Alayla söylediğinde Minho tek elini saçlarından geçirdi bıkkın bir nefes verip.

Jisung'la sahilde oturdukları geceden sonra sürekli onu görmek istediğine kanaat getirmişti yarışçı. Kavga ettikleri günden beri zaten düşünüyordu bunu, ona karşı hissettikleri basit bir hoşlantıdan ibaret değildi.

Eh, Jisung'a giden yol da okuldan geçtiği için Minho böyle bir karar almıştı. Okumaya ihtiyacı yoktu, tam şu an yarışları bıraksa bile muhtemelen ona ömrü boyunca yetecek kadar parası vardı.

"Hani seni... neydi, boğuyor gibiydi?" Changbin tekrar konuştuğunda Minho omzunu silkti. Beyaz, yuvarlak masanın üzerinde çaprazladığı ayaklarına baktı. "Öyleydi." diye mırıldansa da arkadaşı onu duymadı. Oluşan sessizliği Ryujin bölmüştü. Kafasını gömdüğü motordan çıkarıp elinin tersiyle alnından yanağına akan teri sildi. Bu yüzüne motor yağı bulaşmasına sebep olsa da pek umrunda gibi gözükmüyordu. "Yarışları bırakacak mısın yani?"

Elinde oynadığı, yeni açtığı sigara paketinin jelatinine yaptığı eziyeti böylece durdurmuştu Minho. "Ne alaka?" diye sordu kıza. Böyle bir düşüncesi tabii ki yoktu. Yarışları seviyordu, okula da zaten mezun olmak için değil yalnızca Jisung'u daha fazla görebilmek için gidecekti.

Ryujin omzunu silkti tekrar eğilip su haznesini kontrol ederken. "Bir hukuk öğrencisinin illegal yarış yapacağını pek düşünmezdim de." diye mırıldandı. O sırada garaja giren ve bu cümleyi duyan Hyunjin ise rahatsız bir şekilde güldü. "Ee yani şimdi okulu donduran bir Changbin'le ben mi kaldık?"

"Arabalarla ilgilenmekten okula vakit mi buluyorum amına koyayım?" Changbin homurdanarak sigarasını eline aldığında Ryujin güldü. "E ben buluyorum?" dedi dalga geçer gibi.

"Hiçbir şey mühendisliği okuyorsun Ryu." Hyunjin, kırmızı Chevrolet Camaro'nun önüne çökmüş olan kızın kafasının üzerinde yaptığı dağınık topuzu tuttu hafifçe sağa sola sallarken.

"Endüstri mühendisliği o bir kere! Hem senin konuşma hakkın mı var? Su ürünü mühendisi!"

Hyunjin'in eline vurarak saçını ondan kurtardığında bir de üstüne dil çıkarmıştı. Kırmızı saçlı ise "Kolumu motor yağı yaptın ya!" diyerek söylene söylene Minho'nun yanına oturdu ve onun omzuna birkaç kez vurup dudaklarını birbirine bastırdı. Heyecanla kafasını onaylarca salladı. "Oku tabi Minho hyung! Ben arkandayım!"

"O olmasa bile birinci olamazsın Hyunjin."

"Of ya." Kollarını önünde birleştiren kırmızı saçlıya güldüler hep birlikte.

"Yarışları bırakmıyorum." dedi Minho ayaklanırken. Ceketini düzeltip elinin tersiyle burnunun ucunu silermiş gibi yaptı ve arkadaşlarına gitmesi gerektiğini söyleyip mavi bir Nissan GT-R ile garajdan çıktı.

"Açlıktan ölmeme son beş dakika." Dolabın içindeki çantamı alıp az önce katladığım önlüğümü düzgünce içine yerleştirirken söyledim. Seungmin de beni başıyla onaylarken "Ne yesek?" diye sormuştu.

Speed to Race// MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin