⁹in the time of kings and fools

157 13 3
                                    


Vadesi dolmuş, kuruyup dökülen bir gülden; henüz filizlenmekte olan bir başka çiçeğe dönüşmesi Prenses Viserra'nın çoğunlukla uyku ve biraz da sohbetle geçen iki gününü aldı. Kutlamanın yapılacağı akşam gelip çattığında prenses her zamanki neşeli ve coşkulu hâline geri dönmüştü. Bu duruma en çok sevinen elbette ki çoğu olaydan haberdar olan babası prensti.

Taryn onu kutlamaya hazırlamak için geldiğinde güneş ufuktan henüz ayrılmıştı. Dorne siparişleri arasına önceden eklenmiş olan elbisesi çoktan hazırdı ve saçları da çoğu zamanki gibi üstten basit bir örgüyle sarılıp alt kısmı omuzlarından dökülecek şekilde ayarlanacaktı. Viserra'nın başka isteği yoktu. Babasının hediyesi olan küpeleri dışında boş gerdanını süsleyecek ihtişamlı bir kolye takmaktaydı. Kolye de annesinden bir armağan olarak son iki yıldır prensesin mücevherleri arasında yer alıyordu. Henüz sadece birkaç kez takmış olmasına rağmen Taryn kolyeyi Viserra'nın boynuna yerleştirdiğinde prenses, hayatı boyunca bu takıyla yaşamış gibi bir aşinalık tarafından sarmalanmıştı.

Viserra abartmak istemiyordu ama bu akşam göz kamaştırmak için giyinmişti.

Elbisesi dökümlü kumaştan bir su yeşiliydi. Koyu ve açık tonların birleşimi halinde prensesin vücudunu sarıp sarmalamıştı. Bu akşam için siyah giyinmek seçenekleri arasında olsa da Viserra bu elbiseyi gördüğü an vurulmuştu. Taryn ile biraz inceledikten sonra da kutlama için seçeceği kıyafeti bulduğundan emindi.

Birçokları için elbise alışılmışın dışındaydı. Kings Landing'de giyilenlerden biçim açısından pek bir farkı olmasa da rengi dikkatleri üzerine çekmek için yetip artacaktı. Asıl kumaşın altına gizlenmiş, aralıklarla kendini belli eden altın ışıltıları ve yine aynı renkteki küçük ejderha imgeleriyle bu elbise tamamen Viserra için dikilmişti ve onun bedeniyle değer kazanıyordu.

Taryn, "Bir başkasının üzerinde asla sizde durduğu kadar kudretli durmaz," diye bir yorum yaptığında Viserra ona hemencecik inandı, çünkü kendisi de öyle düşünüyordu.

Prenses bu elbiseyle hayatının geri kalanını geçirebilirdi. Üzerindeki duruşu o kadar yüceltici, o kadar görkemliydi ki Viserra aynadaki görüntüsüne bakıp kendi figürüne hayran kalıyordu. Taryn saçını yapmak için onu koltuklardan birine zorla sürüklemek durumunda kalmıştı.

Hizmetçi kızın prenses üzerindeki işleri bitince Viserra ilk iş olarak Taryn'e bolca teşekkür etti. Ona annesiyle babasının odalarına kadar eşlik edecek ve daha sonra büyük salondaki diğer muhafızlara katılacak olan Sör Meryn'e katılmadan önce, Taryn'i teşekkürleriyle tamamen mahcup etmişti.

Koridorlarda Sör Meryn önde o arkada yürürken prensesi görenler selam vermek, saygılarını sunmak için yollarından, gidecekleri yerlerden bir süreliğine feragat ediyorlardı. Hizmetçiler Viserra'nın koridor başlarında görünüşüyle saygıyla eğiliyor, tanıdık leydi ve lordlar ise aynı şekilde davranıyor ve ardından prensese iltifatlar sıralamak için onu durduruyorlardı. Viserra bu durumdan ne kadar memnun olduğunu belli etmek için yüzünde seviyeli bir gülücükle yürümeye devam etti. Rhaenyra ve Daemon'un odalarına varmasına birkaç dönemeç kala artık insanları küçük baş selamlarıyla geçiştirmeye başlamıştı.

Etekleri yeri süpürüp bacaklarını sarmalarken dışarıdaki soğuk havayı prensesten uzak tutmaya çalışıyor gibiydi. Viserra bu kez tanımadığı muhafızların nöbette beklediği odanın kapısına varınca Sör Meryn'in duyurusu gecikmedi. Daha Viserra adımlarına devam etmeden kapılar ardına kadar açılmıştı.

Sörün yaptığı duyuru içeridekilerin, şimdi prensesin gördüğü üzere yalnızca annesinin dikkatineydi. Prenses Rhaenyra kızının geldiğini duydu ve geldiğini görür görmez karnını tutarak ayağa kalktı. Yüzünde güller açıyordu.

song of the goldfinch' viserra targaryenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin