Fırtınanın dinmesini beklemek pek de Viserra'lık bir hareket değildi. Aemond'dan az sonra salondan içeri girdiğinde kimsenin yüzüne doğrudan bakmamaya çalışsa da, bu korktuğu anlamına gelmiyordu. Daha da sinirlenmemek için doğru bir hamle uyguluyordu o kadar.
Prenses masaya kadarki yolda dans eden pek çok çiftin arasından geçti ve birçoğunun da selamıyla karışık süzüşünü aldı ama prensin yanındaki yerine oturmadan önce onu rahatsız eden tek şey masanın diğer ucundan gelen, belki de bedenini delik deşik hâle getirebilecek bakışlardı. Haydut Prens gözlemlemekten ve her seferinde reddetsede casusluk yapmaktan vazgeçmezdi. Bu akşam, çoğu akşam olduğu gibi başını derde sokmadığından emin olmak için sevgili kızını izlemekteydi.
Sandalyesine yerleşip etrafındakilere göz gezdirirken Viserra babasından özellikle kaçındı. Prensin çehresini kapladığını bildiği yakıcı, sorgulayıcı ifadeyi görmeye hazır değildi. Bunun yerine sıkıntıdan bayılacak gibi duran Helaena'yı ve üzerindeki ceketi muhtemelen bahçede bırakmış olan Prens Aegon'u süzdü. Yan tarafındaki adam içeri girerken ona bakmamak konusunda ısrarcı davranmış olsa da Viserra şimdi Aemond'un delici bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. Tek Gözlü Prens ile Haydut Prens'in ona sessiz ama şiddetli bir şekilde muamele etme konusunda birlik olup olmadıklarını istemsizce merak etmişti.
Ne şaraba gömülmüş Aegon ne de masanın altına girip çocuklarıyla oynamak istermiş gibi duran Helaena'nın Viserra'yı taktığı yoktu. Prenses amcası konusunda sevinmiş ama teyzesiyle ilgili üzülmüştü. Prensesle geçireceği kısıtlı vaktin bu akşamki gibi ailecek etkinliklerle geçip gitmesinden rahatsızdı. Bu duruma çok geç olmadan bir çare bulmak istiyordu. Çoğunlukla Helaena'ya ulaşmanın yolunun Aemond'dan geçmesi ise kesin bir olumsuzluktu.
Tıpkı Aegon gibi kadehindeki şarapla ilgilenmeden önce prensesin gözleri bir anlığına erkek kardeşlerine kaydı. İki prens de bu akşam nişanlılarıyla güzel vakit geçirmişlerdi ama ablaları konusunda belirsiz bir tereddütle beraber kaygı duyuyorlardı. Jace ve Luke'un kara gözleri Viserra'nın mor göz kürelerine kayınca prenses kardeşlerinden buram buram yayılan şüphenin kokusunu aldı. Onlara da açıklama yapması gerekiyordu, sadece annesiyle babasının yetmemesi kötüydü. Uğraşmakta olduğu sorunların üstüne aile fertlerine olup bitenlerden söz etmek genelde prensesin aklına dahi gelmezdi ama zorunda kalınca da ağzını açıp lafladığı pek görülmemişti. Viserra genelde bu gibi sorgulardan içine az da olsa gerçek kattığı yalanlarıyla kurtulurdu. Bu yöntem her zaman işe yarıyor değildi, hatta Daemon'a gelince genelde hiç ise yaramazdı ama yine de kullanışlı olabiliyordu.
Elindeki kadehi kardeşlerinden tarafa kaldırarak bir sorun olmadığını gösterirken Viserra gülümsedi. Onları kandırmaktan nefret etse bile canlarını yakmak yerine bu pis yolu sonsuza dek tercih edebilirdi.
Neyse ki prenslerin ikisi de ablalarına karşı gelecek ya da onu sorgulayacak hiçbir şey yapmadılar. Viserra sandalyesinde hareketlenen Jace'den ötürü başta korkmuş olsa da masanın ortasından gelen sesle prensin vazgeçtiğini görmüştü.
Viserra yeniden kardeşlerini kontrol edemeden aile reisinin yerinde zorlukla doğrulup ayağa kalkışını izlemeye başladı. Kral Viserys derin nefesler alarak, aksırıp tıksırarak bir şekilde koltuğunu geriye itmeyi başarıp sağ salim ayakta dikilebildiğinde herkes ona dönmüştü. Eşi Alicent ve kızı Rhaenyra onu kaygılı gözlerle izlediler. Kraliçe her an kralın önüne atlayabilecekmişçesine tetikteydi.
"Hepinizi burada görmek, Prens Aegon ve Prenses Helaena'nın birlikteliklerini kutlamak beni mutlu ediyor." Kral şimdiden nefes nefese kalmıştı ama sözleri bitene dek durmayacağı belliydi. Sesi derinleşirken masanın etrafına toplanan aileye bakmak için durdu. Devam etmeden önce yüzünde söylediği gibi mutlu bir ifade belirmişti. "Bütün zorlukları ve neşeli günkeri birlikte yaşasınlar ve zamanla, beraberce yaşlansınlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
song of the goldfinch' viserra targaryen
Fiksi PenggemarRhaenyra ve Daemon Targaryen'in en büyük çocuğu olmak, Viserra'ya diyarın elde edilmesi güç ayrıcalıklarının yanı sıra çoğu zaman canını yakacak zorluklar da getirmekteydi. Yıllar geçtikçe etrafında olup bitenlerin farkındalığı yüzüne bir tokat gib...