Sabah uyanmayı hiç istemiyordum, ama okul için buna mecburdum.
Bugün zor geçecekti, çünkü okula gidecektim ve maalesef ki yine o chae denen kızla uğraşacaktım. Yataktan yavaşça kalkıp lavaboya gittim.
Okul formamı giydim. Saçımı taradım ve biraz şekil verip bıraktım. Aşağıya indiğim de eun hee abla masayı hazırlıyordu.
Hemen gidip ona arkadan sarıldım ve yanağından öptüm.
"Günaydınnnn"
"Kız napiyorsun ödümü kopardın"
Dediğin de gülerek ayrıldım. Mutfağa gittiğim de masada olması gereken şeyleri alıp masaya götürdüm.
"Ben yapardım kızım sen otur"
Dediğinde omzumu silktim.
Masaya götürüken arada ağzıma da atıyordum.
Herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Masada işim bitince yerime oturdum.
İlk jungkook ve tae inmişti. Jungkook'u beline silah koyarken gördüm.
Şaşırmıştım belinde silah mı taşıyorlardı. Tae ye baktığım da onda da vardı. Saklama gereği de duymuyorlardı.
En kısa zaman da bu karanlık tarafı eun hee ablaya sormalıydım ama her seferin de unutuyordum.
Babam da inip her zaman ki yerine oturdu.
Herkes geldiğin de kahvaltıya başladık ama benim gözlerim jin'in üzerindeydi.
Gözleri hafif kızarmıştı. Acaba dün uyumadı mı? Ya da ağladı mı? Kalbim de büyük bir sızı hissettim. Keşke onunla abi kardeş şeklinde konuşabilseydim.
Ama beni sevmiyordu. Nefret de ediyor olabilirdi.
"Dün suga ile linanın telefonu nu virüsle ele geçirdik. Tüm konuşmalar elimiz de. Bugün depolara baskı yapacaklarmış. O yüzden sıkıntılı geçebilir bugün"
Dedi babam. Şu karanlık tarafı aşırı merak ediyordum.
"Linayı sana bıraktım jin. Bu senin kararın. İntikam almak istersen arkandayım oğlum. Onu serbest bırakmak istersen de kararına saygı duyarım"
Dediğin de jin kafasını salladı. Demek lina yı esir tutuyorlardı. Bunlar adam öldürüyor muydu?
Eğer düşündüğüm gibi mafyalarsa ve adam öldürüyorlarsa ben katillerle aynı ortamdaydım demek olur bu.
Neyse bunu sonra düşünecektim.
Etrafta sessizlik hakimdi. Babam da en son bana döndü.
"Yn okuldan çıkarken seni bir şoför alacak. Hiçbir yere gitme direkt 3ve gel tamam mı?"
Dediğin de kafamı salladım. Telefondan saate baktığımda okula az kaldığını gördüm.
Hemen ayağa kalktım ve çantamı aldım. Sonra da evden dışarı çıktım. Koruma arabanın kapısını açık tutmuş beni bekliyordu.
Bu tür davranışları sevmiyordum. Ama ne dersem diyeyim dinlemeyecek gibilerdi.
Arabaya bindim ve minaya mesaj attım.
"Neredesin okula geliyorum"
Attığım gibi çevrim içi oldu.
"Bahçe de bekliyorum seni. Ayrıca dün beni yalnız bırakmanın hesabını soracağım sana!"
Dediğin de görüldü atıp telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya abilerim "bts"
Fanfictionannesinin ölümünden sonra babasının yanına taşınan yn yıllardır bilmediği üvey abileri ile karşılaşır. devamı kitapta