Bölümleri beğenmeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayınız...
...Yüzümde beliren gülümseme samimiyetten ziyade altında çok büyük anlamlar taşıyan tehdit vari bir hareketti. Annem düşmana ilk saldırı her zaman için ilk önce duruşunla yapılır dediği için bu zaman kadar hep dik durmaya çalışmıştım. Şu anda öyle yapıyordum. Atalay'ın karşımda durması bile yeterince canımı sıkarken ona kendimi zayıf göstermemek adına dimdik ayakta duran ve onca çabasına rağmen hâlâ yüzünde güller açan o kızı oynadım. Onun kapıma geleceği ve karşıma geçip bana yalvaracak olması her düşündüğümde kanımı ısıtırken beni mutlu etmişti ama şimdi nedeni bilinmez içimde büyük bir öfke vardı. İçimden bir ses en başından beri karşıma çıkmasa her şeyin daha iyi olacağını, hayatımın düzene gireceğini söylüyordu. Vazgeçmek üzereydim. Pişman olmak üzereydim.
Atalay üzerindeki ceketi çıkartıp Ahen'e uzattıktan sonra gömleğini kollarındaki düğümleri ardından kravatını çıkartıp ceketini asan Ahen'e uzattı. Ahen tüm bunları neden yapmıştı bilmiyordum ama sinirim bozulmuştu. Şimdiden patronluk taslamak için elinden geleni yapıyordu. Gerçi bu adamın bakışları bile kibir dolu olduğu için karşısındaki kişiyi rahatsız etmek için bir şey yapmasına gerek yoktu. Önce mutfağı süzdü sonra beni. Ben tiksindim burada. At şunu evden. O kadar kolaydı zaten. Elimi yavaşça uzattığımda tereddüt etmeden elimi tutup hafifçe sıktı. Dokunuşları varla yok arasıydı.
Bakışlarındaki aşağılama ifadesinden bir şey kaybetmemişken, "Sana verdiğim onca paradan sonra bu tarz bir evde yaşamayı seçmen çok garip." dedi. İlk söyleyeceği şey bu mu olmuştu yani? Kafa atmamak için elimi yumruk yapmışken kalktığım yere oturmayı seçmiştim. O da isterse oturur istemezse ayakta kalırdı. Söylediğinden canımı sıkan bir gerçek bu dört yıl içerisinde bana gerçekten çok fazla para vermiş olmasıydı. İşimizde her başarı elde ettiğimizde ve en önemlisi ortaya göz ardı edilemeyecek kadar kaliteli fikirler attığımızda bizi olması gerektiğinden çok daha fazla parayla motive eden birisi olmuştu. Hiçbir zaman için paraya önem veren birisi olmamıştı çünkü zaten çok zengindi. Bu yüzden onu tebrik etmem gerektiğimin farkındaydım ama öyle iğrenç bir karakteri vardı ki bunu yapamıyordum.
Dizimi kendime doğru çekerken, "Bazılarının aksine bizlerin yatırım zekası yok." dedim. Ondan nefret etmeye başlamıştım. Şu anda burada üstünlük sahibi olması gereken kişi benken nasıl olabiliyordu da bu kadar rahat davranıyordu? Bakışları derinleşti. Ardından derin bir nefes aldığında şişen göğsüne baktım. Nefes almak birisinin yaşadığını belli eden en basit hareketti. Bu yüzden gece yatarken çoğu zaman yanımda birisi varsa onun nefes seslerini dinleyerek uyurdum. En çok Ahen'de yapıyordum. Onunla geçirdiğim bir çok zamanda geceleri beraber uyurduk. Bunu yapmamızı ilk kez ben istemiştim. Ne kadar karşı çıksa da en sonunda yoğun ısrarlarıma saygı duymasını öğrenmiş ve daha fazla dayanamayarak kabul etmişti. Şimdi düşünüyorum da benimle uyuduğu ilk gece bana dokunmamak için sarf ettiği çabalar aslında ne kadar da erdemli bir hareketti.
Atalay daha fazla ayakta kalmak istememiş olacak ki sandalyelerden birisini kendine doğru çekip dizlerini kırarak oturmayı tercih etti. Ahen mutfağa daha yeni girdiğinde içimin gitmesine neden olan tek şey soğumakta olan yemeklerdi ama şimdiden kendimi doymuş gibi hissediyordum. Atalay yeterince doyurmuştu. Ahen'de kendine bir sandalye çektikten sonra benim çaprazıma geçerek bacak bacak üzerine atıp konuşmalarımızı dinlemeye hazırlandı ama boşunaydı. Şayet ikimizde aşırı sessizdik ve konuşmaya niyetimiz yoktu.
Uzun süren sessizliğin ardından Atalay benim üzerimdeki bakışlarını hemen yanında duran adama çevirdikten sonra bana olan kibir dolu bakışlarının aksine şefkatle bakarak kollarını göğüs hizasında bağladı ve derin bir nefes eşliğinde, "Suna ile sandığımdan çok daha yakınsın?" dedi. Tabii bunu söylerken sesinde bariz bir kınama vardı. Sanki bu yaptığı yanlışmış ve ben onu dibe çekiyormuşum gibi. Ya da bu aralar ona karşı aşırı derecede kin beslediğim için ben böyle olduğunu düşünüyordum. İkinci seçeneğin oluru daha fazlaydı ama bu bakışlarda normal değildi ama ya! Bence sen abartıyorsun. Ya da Atalay ve Ahen'in başka bir olay var. Asla böyle bir şey düşünmezdim. Asla. Fesat olan sensin. Ben onu mu diyorum! Ya ne olabilir? Ses Kes. sen kes.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜRAİ
General Fiction"Elimi bir süreliğine tutabilirsin fakat kalbimi sonsuza kadar tut."