-21-

314 49 7
                                    

Uyku

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uyku.

Tek isteği birkaç saat uyuyabilmekti ancak yapamıyordu. Uyumak için girdiği yatakta dört dönüp durmuş bir türlü de başarılı olamamıştı. İşe gitmesine iki saatten az zamanı kalmıştı.

Perişan görünüyordu.

Daha fazla kıvranmanın faydası olmayacağını anlayarak yavaşça uzandığı yerden kalktı. Ayaklarını yataktan sarkıttıktan sonra biraz da öyle bekledi. Ardından sendeleyen adımlarla gardırobuna yöneldi. Uykusuzluktan gözlerini açacak hali yoktu ancak vücudu ısrarla reddediyordu uyumayı. Yarı açık gözleriyle şirket ortamına uygun kıyafetler seçti. Ardından eşyalarıyla beraber banyoya geçip kısa bir duş aldı.

Duştan sonra ıslak saçlarını elleriyle taradı ardından hızlıca dağıttı. Kurutmaya mecali yoktu, olduğu gibi bıraktı.

Merdivenlerden inerken telefonunu ve çantasını yukarıda unuttuğunu hatırladı. Geri dönüp onları aldı. Hemen ardından da mutfağa adımladı. Bu kadar uykulu şirkete gidemezdi. Hızlıca sert bir kahve yaptı, yanına bir şey yiyecek iştahı yoktu.

Kahvesini yudumlarken boş evin boş duvarlarını inceledi. Günlerdir evin içinde kendi sesi de dahil hiçbir ses duyulmuyordu. Alparslan ve Cihan ikilisi aramayı kesmişti. Son konuşmaları şirkete iş başvurusu için geldiğinde gerçekleşmişti.

Sanırsa terk edilmişti. Hem de öz ailesi tarafından.

Belki de taşınmalıydı. Bu ev onun için ve anıları için fazlasıyla büyüktü. Her baktığı köşede bambaşka bir yalan filizleniyordu kalbinde. Istırap gibi geçen yılları bu dört duvar arasındaydı sonuçta.

Dalmış gözlerini duvardaki çerçeveden çekmeden öylece oturdu. Geriye buz gibi olmuş bir kahve ve zamanla ya da zorla geçecek anılar kalmıştı.

Dışarıdan gelen korna sesiyle irkildi. Hemen duvarda bulunan saate baktı. Biraz daha oyalanırsa geç kalacağının farkına vardı. İçmeyi unuttuğu kahveyi gelişigüzel lavaboya döküp evden çıkmak için hareketlendi.

Bakışları bomboş, hareketleri yavaştı. Dışarıdan gören birinin tabiriyle ruhu çekilmiş gibiydi. Kendisinin fark etmeye bile mecalinin olmadığı sapsarı suratıyla pek de sağlıklı görünmüyordu. Evden çıktı ve üç katlı evin hemen önünde duran arabaya binerek şirkete doğru yola koyuldu.

Şirkete vardığında neredeyse ucu ucuna yetiştiğini görünce kendine kızdı. Her sabah kapıda duran güvenlik bugün selam vermemişti. Aldırmadı. İçeri girdiğinde kendi departmanından olan bazı kişilerin 'günaydın' dileklerine canlı çıkarmaya çalıştığı sesiyle karşılık verdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ᴀɴᴇᴄᴅᴏʜᴇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin