8- Demir

1.1K 49 9
                                    

Bu bölümü yakışıklı bir hasta yakını bölümünden sonra okuyun lütfen. Yanlış yüklenmiş olabilir

Oy vermeyi unutmayalım lütfen ❤🥰

Bu arada elimden geldiğince kitap içerisinde spoiler veriyorum. Yani belki final spoiler'ı bile vermiş olabilirim. Ama ben seviyorum böyle yazmayı.

Merak ettiğiniz herhangi bir detay ile ilgili sorunuzu yazın. En kısa sürede cevaplamış olurum. Gördüğüm anda cevap yazıyorum.

Başlayalım canlarım.

#####

3. Kişili Anlatım.

Duru, kardeşinin son durumunu merak ediyordu. Bunu öğrenmek için Demir'e soramazdı, moralini bozabilirdi. Bu yüzden akşam yemek için Taner'i eve çağırmıştı. Demir'in işi olduğu için bu buluşmadan haberi yoktu.

Taner ise kız kardeşi onu yemeğe davet ettiği için çok mutluydu. Bu onu kabul etmeye başladığını gösteriyordu. Ki Duru onu abisi olarak saymaya başlamıştı bile. Ama onu söylemek için erken olduğunu düşünüyordu.

Duru evde bir sürü yemek hazırlamış güzel bir sofra kurmuştu. Keşke Demir'de gelseydi diye düşündü. Ama sonra onu da çağırmaya karar verdi. Hem belki yıllar önce verdiği çilekli pasta sözünü Demir'e yapardı. Demir koca adamdı. Ama ablasının yanında çocuk olmayı isterdi.

Taner eve gelince Duru onu güler yüzle karşıladı. Ona sarıldı. Taner kız kardeşinin sarılmasına şaşırsa da hemen karşılık verip ona sarıldı.

Beraber masaya oturdular. Güzel sohbetler eşliğinde 2 saat geçirdiler. Bu sohbette Taner yaptığı işlerden, favori aktivitelerinden bahsetti. Basketbol oynadığını söylediğinde bir gün beraber oynamak için sözleştiler. Her şey güzel gidiyordu.

Duru sonunda aklına geleni sormak istedi. Bu konu açılınca belki ikisininde morali bozulacaktı ama konuşmaları gerekiyordu. Kardeşlerinin hayatı söz konusuydu.

"Demir'in son durumu nasıl? Ne diyor sizin doktorlar? " Dedi Duru. Taner duyduğu soruyla kocaman iç çekti. Gözlerinde bir hüzün belirdi. Günden güne Demir daha da kötü oluyordu. Akay ailesinin bir sürü hastanesi bir sürü doktoru vardı ama hiçbiri derdine derman olamıyordu. Bu koca zenginliğin içinde oğullarının, kardeşlerinin hastalığına çare bulamamışlardı. Artık tek çare nakildi.

"Duru, kardeşim günden güne kötü oluyor. İlaçlar neredeyse hiç etki etmiyor. Tek çaremiz nakil. Ama uyumlu biri çıkmadı henüz. En kısa sürede nakil olması lazım. Başka bir ihtimali düşünmek istemiyorum. " Dedi Taner. Bir yandan da artık gözyaşları dökülmeye başlamıştı.

Tüm ailenin üzerinde bir ölü toprağı vardı. Demir iyileşince bu toprak kalkacaktı, herkes buna inanıyordu. Herkes mutlu olacak, eskisi gibi daha bağları kuvvetli bir aile olacaklardı. Herkes bunu umut ediyordu.

Duru o an karar verdi. O da test yaptıracaktı. Uyumlu olmasa da uyumlu sonucun olması için varını yoğunu ortaya koyacaktı. O bir kayıbı daha kaldıramazdı. Hem boşuna mı doktor olmuştu? Kardeşinin derdine derman olacaktı.

Hayatında bundan daha emin olduğu bir karar olmamıştı. O kardeşi yaşadığı müddetçe yaşayacaktı. Kardeşi yaşasın diye canını verecekti.

Onlar Taner ile o akşam dertleşirken Demir hala işlerini halletmekle meşguldü. Eve geç gideceği belliydi.

Akay ailesi ise genel olarak kasvetli bir havaya sahipti. Anne ve babaları oğlunun kız kardeşine yakın olmasından dolayı memnunken onlarda kızlarına yakın olmak istiyordu. Bunun için çaba göstermeselerde istiyordu. Ama tabi Duru insanların zihnini okuyamadığı için onların bu isteğini bilmiyordu.

Kaya, Giray, Hakan her an o kız kardeşlerinin başına bir şey getirecek korkusuyla tetikte bekliyorlardı. Asıl zararı Duru'ya kendilerinin bildiğinden bir haberlerdi. Hala tavırlarını korumakta kararlıydılar.

Ama aslında Duru bu hikayenin meleğiydi. Sadece şeytanın işlediği suçun cezası ona kesilmişti.

Can ise evde maç izlemekle meşguldü. Aslında bunu Duru ile yapmak istese de Duru ona mevzuyu açıklamış başka zaman yapmak istemişti. Aslında Taner'i daha çok sevecek diye korkuyordu. Can yıllardır abisiydi onun. Ya Taner'i daha çok severse? O zaman ne yapardı?

Öbür yandan tüm bunların dışında Duru'yu seven ve onu düşünen biri daha vardı. Batuhan. Onu hastanede ilk gördüğü anda aşık olmuştu. Aklından çıkmıyordu. Onunla konuşmak istiyordu ama rahatsız edeceğini düşünüp vazgeçmişti.

Onun nahif ve zarif hali kibar sözleri aklından çıkmıyordu. Bu zamana kadar onunla sevgili olmak isteyen bir sürü kişi olmuştu. Ama o kendisini hep evleneceği kadına saklamıştı ve şu anda o kadının Duru olma ihtimali onu fazlasıyla mutlu ediyordu.

Ona çiçek gönderse fazla laubali olabileceğini düşündü. Bu yüzden yarın uygun bir vakitte hastaneye gidip kendi çiçek vermek istedi. Böylece olası bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmiş olurdu.

Duru ise Taner'i uğurladıktan sonra uyumlu olup olmadığını öğrenmek için test yaptırmaya hastaneye gitti. Bir an bile vakit kaybedemezdi.

Test sonuçları biraz geç çıkıyordu. O yüzden bekleyecekti.

Duru bunu hiç düşünmeden yapmıştı çünkü Can'ın onu anlayacağını düşündü. Kardeşini bir kere daha kaybederse yıkılacağını en iyi Can biliyordu. Bu yüzden her ne kadar itiraz etse de kabul edeceğini biliyordu.

Eğer sonuçlar olumlu çıkarsa Can bunu çok zor kabul edecekti. Belki de kabul edemeyecek kendi kendini yiyecekti. Ama Duru'yu durduramazdı.

Duru arkasında birini bırakacağını düşünmese de biri vardı. Duru'ya aşkı tattıracak, bir erkek tarafından sevilmenin ve aşkın nasıl olduğunu öğretecekti. Peki bu aşk sonunda gerçeğe dönecek miydi? Yoksa mahşere mi kalacaktı?

İşte tüm bu soruların cevabını zaman verecekti.

#####

İşte buram buram bok kokusu olan bir bölüm daha.

Böyle bitirmeyi çok seviyorum.

Günde iki bölüm yazıp bitirdim insaf pls.

Neyse Ben Batu'nun çok saf bir aşkı olacağına inanıyorum. İmanlı çocuğum benim.

Doktor Hanım ( Gerçek Aile) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin