Biraz ara vermiştim ama tekrar devam ediyorum.
Bu arada ben böyle arada bir dram yazmayı sevdiğim için bu hikayede de dramın anasını ağlatacağım.
Neyse bölüm geçelim.
#####
3. Kişili Anlatım
Kaya saatlerdir kendine gelemiyordu. Bunun nedenini kendiside bilmese de öylece oturup boş boş duvara bakıyordu. Arada bir yanındaki viski şişesinden büyük bir yudum alıyordu.
Belki unuturdu. Belki bu geceyi ona bir tek bu şişe unutturabilirdi.
Yaptığı hatayı ve yaşadığı geceyi tarif edecek herhangi bir şey yoktu. Yaptığı ve yaşadığının açıklanabilir bir yanı yoktu. Yapmıştı. Canı yandığı kadar yakmak istemişti.
Sevdiği kadını kaybetmişti. Eski kardeşi yüzünden. Eski kız kardeşi. Onun göğsünde büyük bir acı yaşıyordu. Yine birini kaybetmek istemiyordu. Yine bir sevdiğini toprağa gömmek istemiyordu. Bu yüzdendi Duru'ya karşı olan tavrı.
Onun canını yakıp ailesinden ve kendisinden uzak tutmak istiyordu. Amacı buydu. Yapmak istediğini yapmıştı. Ama içi rahatlamıyordu. Göğsünde olan acı dinmek yerine daha da ağırlaşmıştı.
Neydi bunun sebebi?
Onun bileğine yaptığını gördükten sonra bir an olsun üzülmüştü. Düşünmüştü, ben ne yaptım diye.
Sonra yine içinde bir öfke kaplamıştı. Ona üzülmesi sinirlendirmişti. Daha da canını yakmak istemişti. O an hiç düşünmeden söylemişti o sözleri.
"Bizim ailemizin senin gibi bir sorundan kurtulması için ancak senin ölmen gerekiyor. "
Ondan bir tepki beklemişti. Bir bağırma, bir tokat, ya da bir tekme. Ama Duru hiçbir şey yapmamıştı. Sadece kırgın bakışlarla acı acı gülümsemişti. İşte buydu Kaya'yı üzen.
Hiçbir şey söylememişti ona. İtiraz etmemişti. Sanki elbet bu da olur der gibi. İşte o an bir acı daha oturdu yüreğine. Sınırı aşmıştı. Bunu o an anlamıştı. Çünkü Duru'nun kırgın bakışları çok şey anlatıyordu.
O ana geri dönüp bu hatayı engellemek istemişti ama artık çok geçti. Laf ağızdan bir kere çıkardı. Karşısındaki insanı yerle bir ederdi. Sonra kaybolurdu. Ama o sözler o kişinin aklında sürekli dönüp dururdu.
Bu acı dolu akşamda Kaya'nın yanında bir beden daha belirdi. Giray.
"Ne yapıyorsun bu saatte abi? Niye bu kadar içtin? Çiçeği mi hatırladın yoksa? " Dedi Giray. Bir an bile aklımdan çıkmıyor ki demek istese de susmayı tercih etti Kaya. Bir yudum viski daha aldı.
"Abi gerçekten iyi misin? " Dedi bu sefer Giray. Onun için gerçekten endişeleniyordu. Bu sefer Kaya elindeki şişeyi kenara bıraktı ve konuştu.
"Ben bir hata yaptım Giray. " Dedi Kaya.
"Abi sen hata yapmazsın. Her şeyin en doğrusunu bilirsin. " Dedi bu sefer. Onlar Kaya'nın Duru hakkında olan düşüncelerini bildikleri için o yüzden bu kadar ön yargılı yaklaşıyorlardı. Abilerinin bir bildiği olmalıydı.
"Öyle değil işte Giray. " Dedi Kaya.
"Her hatanın bir telafisi, bir affı olur abi. " Dedi Giray.
"Benim yaptığım hatanın bir telafisi yok." Dedi Kaya. Pişmanlığı iliklerine kadar hissediyordu. Belki bu zamana kadar söyledikleri için değildi ama bu akşam ki sözleri için pişmandı. Bilmiyordu ama şu an çektiği pişmanlık ileridekinin yanında bir hiçti.
"Yine de denemeden bilemezsin abi. " Dedi Giray. Kaya tabi ki de özür dilemeyecekti. Hala Duru'ya karşı olan yargısı bitmiş değildi. Ama bu gece söyledikleri sözler onu gerçekten pişman etmişti. Ama bu pişmanlık ile yaşayabileceğini düşündü. Sonuçta hayattaki tek hatası değildi bu. Diğerleri gibi bunu da yüreğinde taşıyacağını düşündü. Yanlış düşünmüştü. Ama bunu o da geç fark edecekti.
Öbür yandan Duru ise Can ile beraber apar topar eve gitmişti. Duru her ne kadar bileğini ondan özenle saklamaya çalışsa da Can farketmişti. Bugün onu yalnız bırakmak istememişti bu yüzden Duru'da kalacaktı. Duru'nun konuşmaya ihtiyacı vardı. Eğer yalnız kalırsa zihnindeki düşünceler ile başbaşa kalırdı. Ve bu onun için hiç iyi olmazdı.
Duru üstünü değiştirip bakımını yaptıktan sonra oturma odasına ilerledi. Can elinde bir krem ve sargıyla bekliyordu. Duru onun yanına oturduğunda tek kelime etmeden nazikçe bileğini sargıya sarmıştı. Gerçekten ciddi anlamda morarmıştı.
Can bunu yapan o ite her ne kadar sinirli olsa da önceliği her zaman Duru'ydu. Onun hesabını sonra kesecekti.
Duru birden tekrar ağlamaya başlayınca Can ona kollarını sardı. Duru artık hıçkırmaya başlamıştı.
"Bu dünya bir türlü kabul edemedi beni. Herkesi içine sığdırdı ama ben ağır geldim. " Dedi hıçkırıklar arasında. Yüreğindeki tükenmişliği her hücresinde hissediyordu.
"Ağla güzelim, bugün ağla ama bu son olsun. Bir daha o piç ve ailesi için tek bir gözyaşı daha dökmeyeceksin. Tamam mı? " Dedi Can. Bundan sonra Akay ailesinin bazı üyeleri Duru'nun canını yakamayacaktı. Buna izin vermezdi.
"Tamam." Diyebildi kısaca. Hıçkırdı, ağladı, bazen sustu. Ama o burada hayatında bir zorluğu daha aşmaya çalışırken Kaya evin bir köşesinde sızmıştı. Yarın Duru hiçbir şey olmamış gibi davranacak, bir daha onları yok sayacaktı. Kaya için ise büyük bir imtihan başlayacaktı.
Bu hayatta büyük imtihanlar olurdu. Herkes iyisi ve kötüsüyle bunu atlatmaya çalışırdı. Bir de bazı insanlar bu imtihanın içinde sıkışıp kalırdı. Kaçış yolu bulamazdı. O da kendine yeni bir yol yaratırdı.
Duru kendi imtihanını çocukluğundan beri yaşıyordu. O da bir çıkış yolu arıyordu. Bu yol onun için belirlenmişti.
Duru ise o yolda adımlar atmakla meşgüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Hanım ( Gerçek Aile)
Literatura Feminina*Tamamlandı* Duru İstanbul'da bir devlet hastanesinde görev yapan bir doktordur. Yıllar sonra bir ailesi olduğunu öğrenir. Ailesiyle mutlu olacağını düşünen Duru için işler hiç de öyle olmaz. Onun hiçbir aile tablosunda yeri yoktur. Çünkü bazı insan...