Doktor Hanım ( Gerçek Aile)

Çilekli Pasta

Hey millet ben geldim.

Açıkçası okullar açılmadan bölümleri yazıp bitirmek istiyorum. Belki sonra özel bölüm yazarım.

Final bölümü belli değil, ama az kaldı. Oy verin.

#####

3. Kişili Anlatım.

Demir işten yeni eve gelmişti. Herkesin yüzünde bir mutluluk ibaresi vardı bir süredir. Ama Demir'in aklı Duru'da kalıyordu. Bu yüzden duşunu aldıktan sonra üstünü giydi ve eline telefonunu aldı. Birkaç çalma sesinden sonra telefon yanıtlandı.

"Demir, kardeşim. " Diye seslendi Duru. Demir her bu sesi duyduğunda içi hoş oluyordu. Dünyanın en güzel iltifatlarının hiçbir önemi yoktu, ablası ona içinden gelerek kardeşim demesi yeterliydi.

"Bugün buluşalım mı? " Diye sordu. Müsait olmayabilirdi. Aklına Batuhan ile onun arasındaki ilişki geldi.

"Olur, akşam bana gelsene. Seninle çilekli pasta yapmak istiyorum. " Sesi cıvıl cıvıl geliyordu. Yüzündeki tebessüm büyüdü Demir'in. Ablası onunla pasta yapmak istiyordu.

"Tamam olur, çok isterim. " Diye yanıtladı. Biraz daha sohbet ettikten sonra telefon kapandı. Ceketini alan Demir aşağı, ailesinin yanına indi.

Hep beraber oturuyorlardı. "Anne, ben çıkıyorum. " Dediğinde Aydan Hanım mutfaktan seslendi.

"Nereye oğlum bu saatte? "

Demir gözlerini ev halkında gezdirdi. Merak içinde ona bakıyorlardı. "Ablam evine çağırdı, yanına gidiyorum. " Dedi. Aydan Hanım'ın yüzünde bir gülüş oluştu. Ablası ile vakit geçirmesi hoşuna gidiyordu.

Abi takımının kaşları çatıktı. İçlerinde kıskançlık büyüyordu. Geçen günden sonra kimse kimseyle konuşmuyordu. Ama Demir ile beraber vakit geçiriyorlardı. Kıskançlığından kuduran Taner seslendi.

"Sen yanlış anlamışsındır. Taner abimi çağırıyorum demiştir. "

Ayaklanan abisini durdurdu Demir. "Ablam beni çağırdı, sen gelmiyorsun. '"

"Taner gidemez diye bir kural var da benim mi haberim yok lan! "

"Aynen abi var öyle bir kural, sizde kıskançlıktan çatlayın. Belki bu akşam onunla kalırım. " Deyip çıktı kapıdan. Aslında kolpa atıyordu. Onları kıskandırmak için. Ama ablası kalmasına izin verirse kalırdı, neden olmasın?

Kaya, Hakan, Giray üçlüsü sessizdi ama kıskançlıktan kuduruyorlardı. Taner'e abi demesi, Demir'i eve çağırması onların kıskançlık duygusunu beslemesine neden oluyordu. Eskiden olsa Kaya, kardeşine bir şey yapar diye Duru'nun evine gitmesine hemen karşı çıkardı. Her zaman aslan kesilirken şimdi suspus oturuyordu.

Demir Duru'nun evine geldiğinde çok heyecanlıydı. Gitmeden bir çiçek almıştı. Beyaz gül, ablası kadar masum ve saf. Heyecanla kapının açılmasını beklerken Duru'nun kapıyı açtı. Üzerinde önlük vardı. Demir güldü onun bu haline.

"Hoşgeldin" Deyip kapıdan ona yer açtı. "Hoşbuldum" Diye mırıldanarak içeri girdi. Kapıyı kapatan Duru'ya elindeki buketi uzattı. Duru'nun gözleri parladı. Hemen çiçekleri aldı, burnuna götürüp kokladı.

"Teşekkürler." Deyip çiçek için vazo aramaya gittiğinde Demir de oturma odasına doğru ilerledi. Ceketini çıkarmıştı. Oturma odasındaki sehpaya bir çiçek daha vardı. O da beyaz bir güldü. Merak içinde çiçeğe yaklaştı. Üzerinde bir not vardı.

'Evrenin en güzel yürekli doktoruna:) ' yazıyordu. Kimin gönderdiğine dair bir tahmini vardı. O sırada elinde bir vazo çiçekle odaya giren Duru çiçekleri masanıb üzerine, diğer çiçeğin yanına koydu.