Final- Bir Menekşe Kokusunda.

1K 70 39
                                    

Arkadaşlar, öncelikle kitap boyunca hep kısa ama güzel bölümler yazdım. Çünkü uzun bölümler yazarken sıkılıyordum ve zaten bu kitabın olay örgüsü çok geniş olmadığı ve zaten kısa hikaye olarak geçtiği için bölümler de kısa oldu. Bu bölüm uzun olacak. Her şeyi anlatmak ve betimlemek istedim. O yüzden diğerlerine göre uzun bir bölümdü. Bu zamana kadar yanımda olan ve kitabı destekleyen herkese teşekkürler çünkü destekleyen insanlar olmasaydı ben bu kitabı hemen bitirmezdim. Ama siz bölüm istediniz bende yazdım. Şimdi de bu kitabın finalini okuyorsunuz. İlk defa bir kitap için final veriyorum. Diğer kitabım için finale çok var. Bu yüzden kendimi gururlu hissediyorum. Kitap eminim ki finalinden sonra daha popüler olacaktır. Okuyan insanlar olacaktır. Bilmeniz gereken şu ki başından beri planlanan final buydu. Ama eğer isterseniz alternatif final yazarım. Ama olay örgüsüne çok da uyumlu olacağını sanmıyorum.

Onun dışında kitabın finali verildi ama tabi ki özel bölüm atacağım bu yüzden takipte kalın. Yorum atmanızı istiyorum bu bölüme. Lütfen yorumunuzu atın. Oy da vermeyi unutmayalım. Bugün final olmasının şerefine lütfen bol bol yorum atınnnn.

Bölüm şarkıları: Bilir O Beni
Kendine İyi Bak
Sarı Söz
Bir Beyaz Orkide
Son Bakış
Hoşçakal
&&&&&

3. Kişili Anlatım.

Büyük ameliyat günü gelmiş çatmıştı. Akay ailesi büyük heyecanla hastane koridorlarında bekliyorlardı. 2 ameliyat olacaktı. Bir taraftan nakil olacak kişinin ameliyatı, bir yandan donör olacak kişinin ameliyatı vardı. Herkes çok heyecanlıydı.

Can sabahtan beri ağladığı için gözleri kıpkırmızıydı. Duru'ya sarılıp durmuştu. Kendine asla bu gerçeğe alıştıramamıştı. Kim alıştırabilirdi ki? Kim kardeşini bile bile ölüme gönderirdi? Can yapıyordu, bunu Demir için değil Duru için yapıyordu. Asıl sıkıntı ise donör için yapılan ameliyatta Can'ın da görevlendirilmesiydi. Kendi kardeşinin ameliyatında görevlendirmişlerdi. O bunu her ne kadar istemese de itiraz etse de engelleyememişti. Elleri titriyordu. Boynundan ter akıyordu.

Batuhan, son güne kadar yeni bir donör bulmak için çabalamış, tüm bağlantılarını devreye sokmuştu. Ama bulamamıştı. Onun için çok zordu. Sevdiği kadını ölüme nasıl kendi elleriyle gönderirdi ki? Son gününe kadar Duru'nun yanından bir an bile ayrılmıştı. Kendi işlerini bir kenara bırakıp tamamen onunla ilgilenmişti. Onun yanında daha çok kalabilmek için her gece onunla beraber uyumuştu.

Ama olmamıştı. Ne kadar çabalara da bazı gerçekleri değiştirememişti. Zaten öyle olurdu. Bazı şeyleri ne kadar çabalasan da uğraşsan da değiştiremezdin. Ölüm gibi.

İkisi de yıkılmış gibiydi. Halbuki ailenin bundan haberi bile yoktu. Onlar oğullarının derdindeydi. Onlar için oğulları hep öncelik olmuştu. Duru hep onlar için diğer çocuktu.

Duru ağlamaktan şişmiş gözlerini az da olsa gizleyerek Demir'in ailesinin yanına doğru ilerledi. Adımları yavaştı. Mecali kalmamış gibiydi. Koridorda olan aile son kez Demir ile konuştuktan sonra orada oturmaya başlamıştı. Duru da son kez onların yanına gitmek istemişti. Onun ameliyatı birazdan başlayacaktı.

Onun geldiğini farkedenler ayağa kalktı. Kaya, Aydan Hanım, Taner ve Giray buradaydı. Hakan daha ortalıkta yoktu. Kantine inmişti. Onu gören Aydan Hanım hemen Duru'nun yanına ilerledi. Gözleri ağladığı için parıldıyordu. "Duru, kızım Demir'e bir şey mi oldu? "

Duru gülümsedi. Burukça güldü. Öz annesi ilk defa ona bu kadar içten kızım demişti. O an da oğlu için endişelendiğindendi. O zaten biliyordu ama bir kere daha bunu duymak onun pes etmesine sebep oldu. "Yok, herhangi bir sıkıntı yok. " Dedi ama gözlerinden bir yaş daha düştü.

Doktor Hanım ( Gerçek Aile) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin