Merhabaa!👋🏼
Zevkle okumalar dilerim
*
🎹 Yunus'un Anlatımından;
Gayesu'nun dün gece söylediklerini düşünüyordum saatlerdir.
Kabul etmek zor da olsa haklıydı.
Aylin tarafından hiçbir zaman erkek arkadaş adayı olarak görülmemiştim. Bir salak gibi, ona yaklaşabilmek için türlü bahanelerle heba etmiştim değerli zamanımı.
O ise bütün ihtiyacı olan yardımı elde etmişti, kullanmıştı beni.
Kendimi bir aptal gibi hissediyordum.
Gayesu'nun sözleri sert bir tokat gibi sarsmıştı beni. Ama iyi de olmuştu; gözlerimi açmıştı, beni kendime getirmişti.
Karar vermiştim. Artık hayatımda Aylin'e ait gölge dahi kalsın istemiyordum. Yeterince gururumla oynamıştı.
Hayatımda yeni ve tertemiz bir sayfa açmamın zamanı gelmişti.
*
Bu kararı bir fincan kahveyle kutlayacaktım. Malum dün gece fazla içmiştim. Hala sersemliği devam ediyordu.
Mutfağa gidip ısıttığım su ile kendime bir fincan kahve yaptım; şekersiz, ekstra sert. Hayatımın bir dönemine damga vuran acı olaya acı kahvemle veda edecektim.
Elimdeki fincanımla birlikte odama ilerlerken Gayesu'nun odasının kapısının önünde durdum.
Bir anlığına "Gel birlikte kahve içelim." demeyi düşündüm. Ama sonrasında vazgeçtim, neden bilmiyorum.
Odalarımız karşılıklıydı. Kapılarımız birbirine bakıyordu. Aynı balkonu paylaşıyorduk. Her şeyden öte aynı evi paylaşıyorduk. Birlikte kahve içmemiz gayet normaldi.
Ama nedense bir güç ona bu teklifi yapmamı engellemişti. Yalnız olmamın daha iyi olacağını düşündürmüştü.
Sırtımı çevirip kendi odama dönmeye karar verdim. Böylesi daha iyiydi sanırım.
*
Nisan ayı olması itibariyle havalar dengesiz; bir sıcak, bir soğuktu. Oysa ki bu gece, hayatımdaki yeni sayfayı kutlar gibi, şansıma hava da güzeldi; gökyüzünde yıldızlar sürükleyici bir film gibi gözüküyordu gözüme.
Odamdaki yer minderini alıp balkonda kendi tarafıma, yere bıraktım. Bu gece, yıldızları izleyip kahve içmek için mükemmeldi. Öyle de yapacaktım. Büyük bir keyifle...
Battaniyeme sarındım ve balkona çıkıp kendimi minderin üzerine bıraktım. Hava hala ürpertecek kadar serindi. Kahvemin sıcaklığı iyi geliyordu, her bir yudumda içimi ısıtıyordu.
Kendi kendime bir süre vakit geçirdikten sonra sol taraftan, Gayesu'nun odasından kapı açıldı, Gayesu balkona çıkmıştı. "Ah! Sen burada mıydın Yunus! Korkuttun beni!"
Orda olmamı beklemiyordu. Bir anda karanlıkta, battaniye altında, yerde oturan karartıyı, yani beni görünce ürkmüştü.
"Hava çok güzel. Kahvemi burada içmek istedim."
İsabetli bir tercih yaptığımı söylüyordu. Tavrında biraz çekingenlik seziyordum.
Muhtemelen dün gece fazla açık sözlü olduğu için ona kırgın olduğumu zannediyordu, gün içinde pek fazla iletişim kurmamıştık.