Merhabaaa! 👋🏼
Hadi başlayalım!
Zevkle okumalar
*
🎹 Yunus'un Anlatımından;
Tevfik ne halt yemeye gelmişti yine? Gayesu ile sesleri dairenin dışına kadar geliyordu. Bu kadar eğlenceli olan da neydi?
Dış kapıyı açıp salona doğru ilerlediğimde sesleri daha da netleşmişti. İkisinin birlikte böyle eğleniyor olmasına içerlemiş miydim ne?
"Yine ne halt yemeye buradasın Tevfik? Yurtta hiç merak edenin yok mu senin?"
Sinsi gülümsemesiyle kaşlarını kaldırıp indiriyordu. "Soya soslu tavuk yemeye geldim.
Duyduğuma göre Gayesu konunun uzmanıymış. Bizzat tecrübe etmek istedim.""Beleşten karnımı doyurmaya geldim desene şuna."
Cık cıklıyordu Tevfik, sanki söylediğim yalan yanlışmış gibi. "Ben beleşçi bir insan mıyım, aşk olsun sana Yunus! Hadi oyalanma da sen de gel, yemek on dakikaya hazır. Hem gel de masayı kur, bir işe yara!"
Ne saçmalıyordu bu? "Sen bir işe yara! Anca ye, iç, yat! Kur şu lanet masayı da hasta etme beni!"
Gayesu araya girmiş ikimizi de susturmuştu. "Tamam tartışmayın. Ben yaparım. Otuz beş yıllık karı koca gibi atışıyorsunuz! Yetti ama artık her gün her gün... bu da kafa yani!"
Tevfik'in suçuydu, insanı sinir etmek için programlanmıştı sanki. Rahatlığı, umursamazlığı ve gevşekliği normal bir insanı çıldırtmaya yeterdi.
Odama gidip üzerimi değiştim.
Bugün ne restoran ne de bar işim vardı. Evde kanepeye devrilip, bütün geceyi televizyon izleyip miskinlik yaparak geçirmeyi planlıyordum.
Tekrar salona döndüğümde masa çoktan hazırdı. Tevfik ve Gayesu oturmuş, yemeğe başlamak için beni bekliyorlardı.
Bizim geri zekalının sabrı kalmamıştı, her halinden belliydi, oturduğu yerde kıpır kıpırdı. "Hadi acele et abiciğim ya, soğutmadan yiyelim."
Ziftin pekini ye dememek için kendimi zor tutuyordum. Suya sabuna dokunmadan evimde istediği gibi yatıyor, kalkıyor, yemek yiyordu ama ardını asla toplamıyordu.
"Seni ne zaman elinde poşetlerle, market alışverişi yapmış ve buraya gelmiş göreceğiz merak ediyorum. Tek yaptığın tüketmek... Üreteyim, verici olayım yok.... Annen baban sana bunca yıl nasıl dayandı?"
Beni ağır konuşmaya mecbur bırakıyordu Tevfik. Ama hak ediyordu. Sadece bir kere şu eve bir katkısını görsem sonsuza kadar susacaktım.
Ama Tevfik'in dudaklarını büzdüğünü görünce kalbim cız etti bir anda.
"Bak şimdi, anne baba dedin ve yine özlemimi depreştirdin Yunus ya! Evimin özlemini çektiğim için geliyorum buraya. Burada kalmak bana evimdeymişim gibi hissettiriyor. Seni babam, Gayesu'yu da annem gibi görüyorum." Elindeki çatalı ağzına götürmüş ve dudaklarını aşağıya sarkıtmıştı.
Beni manipüle etmek üzereydi, neredeyse sarılıp onu teselli edecektim ki yine bildiğimiz Tevfik ortaya çıkıverdi. "Yakında bana kardeş yapın diyebilirim."
Bir de şapşal şapşal gülüyordu.
"Yok artık!" dedi Gayesu, kocaman açılan gözleri yerinden çıkacak gibiydi.