1. Bölüm

18K 2.1K 713
                                    


Bir klasik olarak oy verdiyseniz keyifle okuyun ve benimle yorumlarda mutlaka buluşun olur mu? 🥹❤️

Bir klasik olarak oy verdiyseniz keyifle okuyun ve benimle yorumlarda mutlaka buluşun olur mu? 🥹❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


1. Bölüm

Zorluğun sonuna bak:

Ateş, İbrahim'e bahçe,

Kuyu, Yusuf'a saray,

Balık, Yunus'a selamet oldu.

Suriye, Cerablus

Mir Aslan Türkoğlu

Bir Aslanın en belirgin özeliği nedir biliyor musunuz?

İyi zamanlarında etkileyici, güler yüzlü, herkesin gücüne hayranlıkla baktığı koruyucusuyken; sabrı taştığında tüm iyi özelliklerinden herkesin itinayla çekiniyor oluşudur.

Gücünü sadece kaslarının kuvvetinden değil, ruhunun derinliklerindeki sarsılmaz iradesinden alır. Yelesinin her bir telinde geçmişin zaferleri, geleceğin umutları saklıdır. Avını izlerken zaman bile durur sanki. Onun varlığı çevresindeki her canlıyı güven ve korku arasında ince bir çizgide gezdirir. O harekete geçtiğinde doğa bile nefesini tutar. Koruyucudur, liderdir. Onun var olduğu evrende hayat onun iradesi ve cesaretiyle şekillenir. Onun var olduğu evrende ölüm ve yaşamın savaşı başlar.

Benim var olduğum evrende ölüm ve yaşamın savaşı başlar.

Ben Aslan. Hayranlık duyulan gücünü sabrının taştığı bu arazide kullanmaktan çekinmeyen ve düşmanın son gördüğü yüz olan Mir Aslan. Mir Aslan Türkoğlu.

Çıkılan bazı yolların dönüşü olmaz. Bazen ise çıkılan yolda kendini bulmuş olarak dönersin. Sen benim dönmeyi düşünmediğim o yolda kendimi bulduğumsun.

Sana kadar, seni görene kadar bilmiyormuşum.

...

Bir adım attı peşine binlercesini attım. O benden uzaklaşırken bir yel esti sanki. Saçlarının kokusu içimi dağladı. ''Bekleyecek misin beni?'' diye sorduğumda omuz kırarak adımlarını biraz daha hızlandırdı.

Yüzüme oturan o tebessümle arkasından ilerledim. Gecenin en karasında yoluma ışık gibi parlarken kalabalığa aldırış etmedim. Bir ağustos ayının tam ortasında, caddedeki kalabalıkta yürüdü bana izini bırakarak. Ellerim cebimde takip ettim onu. Her bir adımı aşktı, sevdaydı, hasretti, vuslattı. Baştan aşağıya ruhu ruhuma bulanmıştı. O kadar ki adımları uzaklaştıkça korkuyor, yakınlaştıkça deliye dönüyordum. Ben ki yürekli bir asker onu her gördüğümde karşı bile koyamadan yeniliyordum. Mağlubiyet bir kadının teninde, ellerinde, saçlarında yazılıyordu ömrüme.

MirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin