0.4♧

292 8 2
                                    

İyi okumalar♡

Medya: Cris Cameron

Beni kucağına alıp arabadan indiğinde, koşar adımlarla içeriye girmiştik. Gece gece marketin neden açık olduğunu sorguladım.

Kadınlar lavabosunun önünde indirdiğinde "Dışarıda bekliyorum seni." demişti. İçeriye zor adımlarımla girip, içeride birisinin olmasını umdum.

Bu sefer şansım benden yanaydı. Bir kadın vardı. "Merhaba, telefonunuzda hat varsa kullanabilir miyim? Benim telefonum kayboldu da." En samimi sesimle kadına bakarak konuştuğumda çantasından telefonunu çıkarıp "Tabii ki, buyrun." Demişti. Telefonu açıp abimin numarasını tuşlamıştım.

Anında telefon açılırken "Abi? Benim, Petek." Demiştim. Abimin sesi bir kaç hışırtıdan sonra gelmişti. "Petek? Abim sen nerdesin ya? Her yerde seni arıyoruz. Kardelen'e sordum 'Eve gelmedi,bilmiyorum' dedi. Nerdesin abim sen?" Korkmuştu.

İlk başta konuşamazsam da hızla sorularını cevapladım. "Abi...Ben kaçırıldım." Hıçkırarak ağlamaya başladım. Yanımdaki kadın kapı tarafına geçtiğinde devam ettim. "Karan denen herifin yanındayım. Bizi, annemi tanıdığını söyledi." Biraz daha sakin olduğumda abimin sesini duydum. "Kimin telefonu bu?"demişti.

"Yanımda bir abla var ondan aldım. Petroldeyiz şu an. İstanbula gidecekmişiz."

"Petek, abiciğim sakin ol. Ben seni bulacağım. Tamam mı? O adamın sana dokunmasına, zarar vermesine izin verme. Onun elinden yemek bile yeme prensesim. Tamam mı abiciğim?"

"Tamam abi. Gözün arkada kalmasın. Ben iyiyim."

Arkadan Karan'ın sesini duydum. "Petek! Çok mu karnın ağrıyor, hadi çabuk ol. Yolumuz uzun." Telaşla abime seslendim." Abi benim kapatmam gerekiyor. Sizi çok seviyorum, kendine iyi bak." Abimin bir şey demesini beklemeden telefonu kapattıp yanımdaki ablaya verdim. Elimi yüzümü yıkarken" Geliyorum Karan!" Demiştim. Yanımdaki abla "Bir şeye ihtiyacın var mı?" Diye fısıldamıştı. Kafamı hayır anlamında sallayıp, telefon için teşekkür etmiştim. Lavabodan çıkarken yine rolüme girdim.

Kapının hemen yanındaki Karan "Neden bu kadar uzun sürdü?" Diye sormuştu. "Hep böyle oluyor zaten. Dert etme sen beni." Geçiştirmeye çalıştığımda, beni korkutacak o soruyu sormuştu. "Abinle mi konuştun?" Sesinin sakin çıkması sorduğu soruyla beni daha da korkutuyordu. Gözlerim tekrar dolduğunda kafamı ayaklarıma çevirip ellerimle oynamaya başladım.

"Sana ne yapmamı istersin Petek? Ne yapmamı istersin!"

"Özür dilerim." Bir damla döküldü gözümden. Karan, sertçe kolumdan tutup beni peşinde sürüklemeye başladı. "Özür dileme."

"Karan," kafasını anlık bana çevirdiğinde, marketin buzdolabına doğru yürümeye başladık. Dolabın içerisinden beş tane küçük su aldığında, anlamaz gözlerimle ona baktım. Fakat o bana bakmıyordu. Kasaya doğru geçtiğimizde siyah kartını çıkardı. Ödemeyi yapıp marketten çıkmıştık.

"Karan,"

"Kes sesini."

"Özür dilerim."

"Kes sesini Petek."

"Lütfen dinl-..."

"Kes sesini dedim sana Petek!"

Arabaya ilerlediğimizde "Geç içeriye beni bekle. Sesin çıkmasın." Demişti. İçeriye hızlı adımlarda girdiğimde Karan'ın Cris'e bağırma sesini duydum. En sonda ise "Faites ça !" (Bu işi bitir!) Anlamadığım bir şekilde bağırmıştı.

Beş dakikanın ardından Karan arabaya geldiğinde suları dolaba koyup, "Sesini duyarsam kötü olur."demişti. Korkuyla dizlerimi kendime çekip ağlamama engel olmaya çalıştım. Fakat olmuyordu. Karan'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Fransız MafyaWhere stories live. Discover now